Calum: Earlena bazen benden nefret ettiğini düşünüyorum.
Calum: Bazen gerçekten benim canımı yakmak istediğini düşünüyorum.
Calum: Okulda beni görmezden gelmene alıştım fakat
Calum: Başka bir çocuğa eskiden bana güldüğün gibi gülme yalvarırım.
Earlena: Sana güldüğüm gibi kimseye gülemem Calum
Earlena: Çünkü senin için ağladığım kadar kimse için ağlamadım.
Earlena: Seni sevdiğim kadarda kimseyi sevmedim.
Earlena: Biliyorsun Calum benim babam yok. Küçükken kimse bana prenses dememişti. Ben kimsenin prensesi olmamıştım.Ben annemin savaşçı kızıydım.
Earlena: Ama sen 10 yaşındayken 'Prensesleri seviyorum çok güzel oluyorlar ' dediğinde ben o cadılar bayramı Uyuyan Güzel olmuştum.
Earlena: Düşününce ben seni sadece 3 yıldır sevmiyormuşum Calum.
Earlena: Ben seni yıllarca sevmişim. Seni babamın yerine koyup sevmişim.
Calum: Lütfen Earlena, lüfen o ağacın altına son defa gel.
Calum: Bir şansa daha ihtiyacımız var.
Earlena: Bilmiyorum Calum.
Calum: Ben yarın saat 3'de o ağacın altında seni bekleyeceğim Earlena umarım gelirsin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Puzzle//C.H
Fanfiction"Senin kusursuzluğun benim hatalarımla mükemmel duruyor tıpkı bir puzzle gibi"