Beni evine davet ettiğin gün hyung,tarif edilemez bir mutluluk içindeydim.
Annen,beni çok sevmişti.Bana sürekli seni anlatıp dururdu.
Küçüklük fotoğraflarını gösterdiğinde,masum bir sinirle albümü almaya çalışmıştın.Sanırım utanmıştın.
Küçükken de,şimdi olduğu gibi çok tatlıymışsın hyung.
Üstüme döktüğüm kola sayesinde,tişörtlerinden birini giymeye hak kazanmıştım.Bedenlerimiz neredeyse aynıydı.
Tişört,çok güzel kokuyordu.Aynı senin gibi.
Geç vakitte beni eve yalnız göndermediğinden memnundum.Eve girmeden önce hızla yanağına kondurduğum öpücük sana ne hissettirdi bilmiyorum ama,ben iyi hissediyordum.Son kez sana baktığımda gülümsediğini görebiliyordum.O zamanlar,mutluyduk.
Bizim,iyi günlerimiz vardı hyung.