Yaklaşık 35 dakikadır dersin bitmesini bekliyorum. Matematikçi biraz daha zorlarsa hastaneye geç kalacaktım. Anlattığı bütün konuları biliyordum zaten. Yazın çoğu kişi tatile giderken ben ders çalıştım. Gireceğim üniversite sınavını boş verecek değildim. Nazlı kolumu dürtünce ona döndüm."efendim?"
güldü. Sırf sinir etmek için yaptıysa bu sefer gerçekten morartacaktım kolunu. Bu kaçıncı yapışı!
"Yeni gelenin adı Mertmiş. Çok tatlı değil mi ya? Acaba kafeye gitmeyi teklif etsem ne der?"
Ona öyle bir baktım ki önüne hızla döndü. Fazla saçmalıyordu. Yeni tanıdığı bir çocuğu kafeye çağırmak nasıl bir mallıktır?
Zil çalınca çantamı alıp hızlıca dışarı çıktım. Biraz daha geç kalırsam randevuyu kaçıracaktım. Hemen telefonumla taksi durağını aradım. Kulaklığımı takıp ölmeden önce kesinlikle milyon kere daha dinleyebileceğim şarkıyı açtım. "Stressed out"
Sağımda bir hareketlilik hissedince göz ucuyla baktım. Nazlı'nın anlatmakla bitiremediği Mertti. Önüme döndüm. Taksi gelince arabaya doğru yürüdüm fakat Mertte benle birlikte hareketlendi. Tam o arabaya binecekken,
"Şey taksiyi ben çağırdım. Çekilir misin?"
"Hastaneye mi gideceksin?"
"Evette sen nereden biliyorsun"
gülümsedi. Tatlı sayılabilecek bir gülümseyişi vardı.
"Seni hastane de görmüştüm. Tahmin ettim sadece, ben de hastaneye gidiyorum. Babamın yanına. Bin hadi"
Bir şey demeden arabaya bindim ve babama hastaneye gideceğime dair bir mesaj attım. Bir an önce şu hastalıktan kurtulmak istiyorum. Tabi kurtulabilirsem.
"Neden hastaneye gidiyorsun?"
En yakın arkadaşıma bile söylememişken ona söyleyecek değildim. Onu tanımıyordum bile.
"Azıcık mantıklı ol mesela. Baban beni muayene ediyor. Hasta olduğumdan olabilir mi?"
dediğim sert cevaba hiç bozulmadan soru sormaya devam etti.
"Hastalığın tam olarak ne?"
"Sana güvenmiyorum,neden söyleyeyim?"
Sorgulamaya devam ederse arabadan ineceğim. Cidden hastalığım hakkında konuşmayı sevmiyorum.
"Babama sorabilirim biliyorsun"
"Hasta-doktor ilişkisi nedir bilmez misin? Sana bir şey söyleyemez yani"
Kahkaha attınca daha çok sinirlendim. Komik olan bir şey göremiyordum. Taksi şoförüne ineceğimi söyledim. Zaten hastaneye az kalmıştı. Araba durunca aşağı indim. Ben inince mert iyice yayıldı ve sırıttı. Hastalığım umrunda falan değildi. Amacı benle takside rahat edemediğini anladığında inmemi sağlamaktı.Yürümeye başladım. İlgi odağı, şımarık bir çocuktan ne beklenirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefes al
ChickLitEski üzüldüğüm şeyleri geri istiyorum. Saçlarım dökülüyor diye değilde boyatamadığım için, vücudumda morluklar olduğu için değilde istediğim elbise alınmadığı için ağlamak istiyorum. "Ne yazıkki yaşam süreniz çok az kaldı" Gözlerim doldu. Ölmek is...