Başlangıç

206 17 22
                                    

Alarmın çalmasıyla gözlerimi açtım off yine mi sabah olmuştu?

Alarmı kapatıp tekrar uyudum kendimi tek mutlu hissettiğim an uyurkendi onu da bi alarm yüzünden bozamazdım.

"Asel uyanık mısın?"diye seslendi Mert kapının arkasından her zaman böyle ince davranırdı.

Mert benim en yakın arkadaşım hatta kardeşim ailemin ölümünden sonra yetimhanede kaldığım dönemlerde tanışmıştık ve çok iyi bir dost olmuştuk hatta aynı eve taşınmıştık.

sorusuna"hayır"diye cevap  verdim

kıkırdayıp odaya girdi

"sonunda uyanabildin sabahtan beri telefonun çalıyor kapatıyorum ısrarla arıyor"dedi yanıma doğru gelirken

"kim ya bu saatte?"

"bilmem Halil dayı yazıyo"

"nee?"diye çığlık attım yataktan fırlarken.

"hayır ya şaka mı yapıyorsum bak hiç komik değil"dedim uyarıcı ses tonumla

"ne şakası kızım ya uyanamadın mı sen?"demesiyle telefon bir daha çaldı

"aç şu telefonu yoksa camdan aşşağı fırlatıcam haberin olsun"

"sen açsan"

sinirli bakışlarını yüzüme atıp "al ,konuş sonrada neden konuşmak istemediğini anlatıcaksın ben içerdeyim"dedi ve telefonu açıp elime verdi

adi,pis,şeytan.

"e-efendim dayıcım"

" kızım sen hala bu saate kadar uyuyor musun?"dedi

"şeyy birazcık geç uyumuşumda gece"

"ama yok artık öyle geç saatlere kadar uyanık kalmak"

"tabi tabi bir daha geç uyumam"

"yok ben ondan bahsetmiyorum bugün ilk uçakla mardine geliceksin onu diyorum"

"ha? yani efendim"

"duydun işte oralarda anasız babasız kaldın bu zamana kadar, senin yanında koskoca halil ağa var bundan böyle burada kalıcaksın"

"dayı benim burada bir hayatım var saçmalama istersen"

"bugün saat 3'e uçak biletin alındı yok zorluk çıkarıcam gelmiyecem dersen bizimkiler seni almaya geliyor "diyip suratıma telefonu kapattı

yaa ben mardin'e falan gitmek istemiyordum bir de tehtid ediyor ya.

üstümü değiştirip odadan çıktım mert içerde kahvaltı yapıyordu karşısındaki sandalyeye oturdum.

"yaa mert sana bir şey söyliyecem"dedim çekinerek ondan ayrılmak istemiyordum  o benim tek arkadaşımdı.

"az önce arayan benim dayım aslında öz değil annemin uzaktan bir akrabası ben ona dayı diyorum her neyse beni mardin'e çağırıyorlar"

"nee? gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?"

"sen dayımı tanımıyorsum o mardin'in en büyük ağası ve ben gelmek istemesem de eminim gelir beni alır sesi çok kararlı çıkıyordu"dedim.

"o ne öyle yaa ağa falan kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz kızım"dedi aslında haklıydı.

"bende ilk öyle düşünmüştüm ama mardin'de çok öyle kişiler var hem benim dayım başlarını çekiyor"dedim.

"peki gidicek misin?"diye sordu.

"off hiç bilmiyorum ama gitmesem de zorla alıcaktır yani kafasına koydumu yapar"

Asaletin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin