3 BARBİE VE KEN

224 128 64
                                    

Merhabalar yeni bölüm geldi. Bu günlerde sanırım en çok dinlediğim Türk şarkı Tarkan'ın yeni şarkısı ondan sonrada yukarı bıraktığım mükemmel şarkı. İkisini koymak arasında kararsız kaldım ama hikayeye daha uygun olacak şarkıyı seçtim. Mükemmel şarkı dinleyin kesinlikle...

"Neden bu kadar düşüncelisin?" dedi Zümra "Dalmışım öyle." dedim ve Zümra'nın bana Barbie odasını andıran pembiş odasının camından dışarı baktım.

Ailesi Mudanya da yaşıyordu. Bursa'nın merkezinde kendi küçük bir daireside vardı.

Denizde hafif bir dalga vardı. Açık olan camdan içeriye hafif bir esinti geliyordu. "Koray la ilgiliyse boşver gitsin." dedi Zümra.

"Biraz yürüyüşe çıkalım mı?" dediğimde derin bir nefes alıp "Tamam" dedi.

Deniz kenarında balık tutan amcalar vardı. Deniz oldukça pisti bu denizden balık tutmak cesaret isterdi açıkçası. İnsanlar denize pet şişeler ambalaj atıkları atıyorlardı.

"Açım." dedi Zümra "Şu balıkçıda öğle yemeği yesek mi?"

"Bu akşam açılış var ha." dedi Zümra önündeki koca balığı bıçakla parçalarken. Balıkla aram pek iyi değildi onun için tek bildiğim balık türü olan hamsiyi yiyordum bende.

"Sende davetlisin." dediğimde "Davetli olmasamda gelirim zaten." dedi.

"Şu abinin kankasınıda merak ettim. Adı neydi?" 

"Sarp" dedim. Sarp deyince aklıma o gün geldi. Her şeyi anlatmıştım ona Koray'ın dediği her şeyi, bir ara kalkıp Korayla yüzleşmeye dahi gidecekti ama ben izin vermemiştim.

"Yakışıklı mı bari?" dediğinde hamsinin üzerine limon sıkıyordum.

"Yavaş! Limonata yapacaksın." dedi ve elimdeki limonu aldı. "Yakışıklı mı şu Sarp." dedi.

Allah Allah bu soruyu sormanın sırasımıydı şimdi "Yani" dediğimde oda benim taklidini yaparak "Yani" dedi.

Zümra iştahlı bir şekilde balığını yerken ben de pek sevmediğim balığı yemeye çalışıyordum.

"Küçücük balığın kılçıkları mı ayıklanır?"  Balığın kılçığı ayıklanmadan yenirmiydi yahu. "Batıyor ayol." dedim.

"Ayol sen ağzının tadını hiç bilmiyorsun." dedi.

"Bizde hazırlanır öyle gideriz. Özel giyeceğin  bir şey varmıydı?" dediğinde sonunda hamsinin içindeki kılçığı çıkarabilmiştim.

"Olur." dedim ve balığı ağzıma attım. Balığı ağzıma attığım gibi de yüzümü ekşittim.

"Pembe bir gömlek elbisem var. Boydan dolayı bende komik duruyor ama sende fevkaladenin fevkinde durur."

Bazen Zümra'nın bir Barbie olduğunu düşünüyordum. Evinin her yeri, tüm kıyafetleri, sahip olduğu her şey pembeydi. Onu 50 yıl sonra Banu Alkan olarak görüyordum resmen ben bunları düşünürken o da seksi bir şekilde balığını yiyordu.

Benim dolabım daha çok pastel tonlar barındırıyordu. Sütlü kahveler,pudra pembeler , turuncular ama en çoğunlukla beyaz.
Şuan da üzerimde beyaz bir elbise vardı.

Omuzları açıkta bırakan elbisem dümdüzdü üzerinde başka hiçbir detay yoktu.

"Sen ne giyeceksin?" dediğim de düşüncelere daldı. Benim kıyafetlerimi kaplayan alan bir dolap bir kaç çekmece ve bir baza altı ediyordu.

Zümra'nın dolabı ise benimkinin 5katı falandı. "Aslında Mudanya da pek kıyafetim yok. Merkezdeki eve uğrarsakta zaman alır." dedi ve bir iç çekti.

İLK AŞKI UNUTMAK ZORDURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin