#DAVET#

5.7K 95 34
                                    

               
Arkadaşlar hikayeyi okumaya başlamadan önce burayı okur musunuz? Çok önemli.
Bu kadar çok okunma sayısı açıkçası ilk bölümden hiç beklemiyorduk. Ama buna rağmen vote ve yorum olarak yerlerdeyiz. Lütfen okuduktan sonra eğer cidden bölüm hoşunuza gitmişse telefonunuzun yada tabletinizin ekranına bir kez tıklayıp aşağıdaki yıldıza dokunursanız bizi çok mutlu edersiniz. Biliyorum bu sınır işleri pek hoşunuza gitmiyor ama biz de emeğimizin karşılığını istiyoruz. Umarım bizi anlarsınız ve bir yıldız doldurup bir "beğendim" yorumu yapmayı çok görmezsiniz. İyi okumalar...
               

                Kazanmanın verdiği sevinçle yüzüme bir sırıtış ekledim. Daha sonra da beni arabası olacak o mütüş icada bindirdi. Ben de Buse'lerin evini tarif ettim. Zaten buraya çok yakın olduğundan 5 dakikada Buse'lerin evine vardık.
-🐂🐂🐂-

Buse'lere geldikten sonra tabiki arabadan hemen aşağı adeta atlayarak aşağıya indim. Adının Kuzey olduğunu bildiğim adamla da kısa bir "görüşürüz" konuşması yaptım. Sonuçta adamın bayağı bir yardımı dokunmuştu bana. Hem tipide fena değildi(!).Sadece biraz fazla ukala ve kendini beğenmiş olmasının dışında iyi birisiydi. Gerçi bu özellikler bende de olduğundan -özellikle ukalalık- sıkıntı olmadı.

Ben bunları düşünürken tabiki Buse'lerin evine, daha doğrusu siz villa diyin ben yalı , işte neyse vardım. Aslında ilk defa gelmiyordum ama her geldiğimde nutkum tutuluyordu.

           Buranın en belirgin değişikliği ise bu yalı açık maviydi. Genellikle yalılar beyazın tonları oluyordu. Fakat bu yalı da aynı sahipleri gibi çılgındı. Girişinde büyükle orta arasında bir havuzu ve mini bir barı vardı. Ondan sonra da minik bir köprüden geçiyordunuz. Zaten eve sonunda varıyorduk. Mübarek yol adresimi evin girişini mi anlatıyorum belli değil.

Neyse kısaca artık eve SONUNDA varmayı başardım. Zili çaldığımda genellikle kapıyı hizmetçi Zümrüt abla açardı fakat Buse açtığında biraz şaşırdım. Tabi açmasıyla üstüme atlaması bir olunca şaşırmış ifadem iki katına çıktı.

Buse: Kızım sen manyak mısın öküz müsün mal mısın? İyiki bir doğum günü yaptık ya. Gülçin teyzeyi oyalayacağım diye çevirmediğim yalan kalmadı. Ayıp ama.

Arya: Tamam biraz geç kalmış olabilirim. Ama nedenim var. Beni bir içeri davet etseydin.

Buse: Offffff . İçeri gelip bana her şeyi anlatıyorsun Arya.

     Sonra tabiki de içeri girip olan biten her şeyi anlattım. 

Buse: Se-sen ne diyorsun kızım! Şuan bildiğin benim kuzenimin üvey kardeşiyle yattın seen. Ama çok yakışıklıdır bak onu söyleyeyim.

Arya: Kızım saçmalama ben ne anlatıyorum sen ne diyorsun aramızda hiçbir şey geçmedi sadece uyuduk yani oda bilmeyerek.

Buse: Bak sana ne diyeceğim bu Kuzey çok çapkın birisidir. Anlayacağın her gün başkasıyla yatıp kalkar. Tüm gece yanında yatıpta sana dokunmaması tarih kitaplarına geçebilecek bir olay. Belki de senden etkilenmiştir ne dersin?

Arya: Şu konuyu bir kapatabilir miyiz? Hiç açılmamak üzere(!) Annemi nasıl idare ettin sen onu söyle?

Buse: Birazcık daha yalakalık sonucu senin ona söylemeye çekindiğini fakat bir hafta kadar biz de kalmak istediğini uzun süredir görüşemediğimizi falan söyledim. Tabiki de beni çok sevdiği için kabul etti. Canım ben yaa:)

18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin