Alaimisema

Bölüm 1

Apartmanın giriş merdivenlerine oturmuş, Gökhan ve Aysun ile çekirdek çitliyorduk.

İnanılmaz derecede sıkılmıştık ve artık merdivenlerde içmiş de sızılmış gibi bir görüntü oluşturmuştuk.

Apartmanın önünden gelip geçenler ve apartmana girip çıkanlar bize deli bunlar dermiş gibi bakıyorlardı.

Oflayarak Gökhan ve Aysun'a döndüm.
"Daha ne kadar deli rolü oynayacağız burada? Cidden, çok sıkıcı ya!"

Yaz tatilinin ilk günü ve şimdiden sıkılmaya başlamıştık.
Aysun
"Vizyonda güzel film olsaydı gidebilirdik belki..." diyerek çitlediği çekirdeği önümüzden geçen Doruk'un yüzüne tükürdü.

Kahkaha attım. Doruk bize bakarak kaşlarını çattı. Sonra bize doğru yaklaşırken Gökhan onu itikledi.
"Uzaklaş burdan Doruk!"

Doruk 2 yıl önce bana aşık olduğunu iddia edip sürekli benle uğraşıyordu. Şimdide Aysun'a sarmıştı kafayı.
Gerçekten acayip mal bir çocuk.

Doruk Gökhan'a tükürerek karşılık verdi. Ardından koşarak uzaklaşmıştı. Gökhan bunun altında kalmazdı, biliyorum.

Peşinden "Gel lan buraya piç" diyerek gitti.
Bizde kahkaha atıyorduk.
"Bu Doruk hiç akıllanmaz sanırım." dedi Aysun kahkahalarının arasında.

O sırada Gökhan elinde pet şişe, kafasından aşağıya su dökerek geliyordu. Ara sıra da yüzünü sıvazlıyordu.

"Ne yaptın çocuğa?"
"Ağzına tükürdüm sadece, o kadar." diye karşılık verdi bana.

Elindeki pet şişenin suyunu bitirdikten sonra çöp konteynırına basket attı. Önümüzdeki çekirdek dolu kese kağıdına avucunu daldırdı.

Gökhan çitlemelerinin arasında
"Size bir süprizim var." diyince Aysun ile ben birbirimize bakıp tekrar ona baktık.

Meraklanmıştım...

"Ne süprizin? " diyen Aysun'a
"Akşam bir yere götüreceğim sizi." karşılık verdi.

Ben söze girdim.
"Nereye peki? "
Omuz silkti. Göz devirdik Aysun'la birlikte.

Gökhan elindeki çekirdekleri bitirdikten sonra
"Benim şuan işim var. Akşam saat 7 gibi burada olun" diyip yanımızdan ayrıldı.

Aysun ile birlikte bizim eve girdik.
Dolaptan dondurmamızı çıkarıp salona geçtik. Televizyonda kanal kanal dolaşıyorduk.

İzdivaç programlarını sevmem ama annem sağolsun her gün izliyorum.
Başka da bir şey yoktu asıl kanallarda.

Mecburen izdivaç programında kaldım. Aysun ile birlikte taş gibi çocuğu beğenmeyen kadına saydırıyorduk.

"Ya şu kadının tipine bak ya, bir de çocuğu beğenmiyor."
"Bana öyle bir talip gelse direk kabul ederim be."
"Arasak mı acaba? Kabul ederler mi bizi?"
"Bak bak kadına bak bide ya tüüüü, resmen çocuğa 'ben sizden elektrik alamadım' dedi ya."

Dondurmamızı yiyorduk bir yandan da. Aysun elinde telefonla uğraşırken "Oha" diye çığırdı.
Ona dönüp "Noldu?" diye sordum.
"Imm, şey ya alışveriş merkezinde indirim varmış. Öyle işte." Başımı salladım.

Dondurmamızı bitirdiğimizde saat 18:12 olduğunu gördük.

Aysun paniklendi.
"Kalk kız geç kalacağız. Üzerimizi değiştirmemiz gerek." derken televizyonu kapattı.
"Ne üzeri değişmesi, nereye gidiyoruz ki süsleneceğiz?"

Sırıttı ve bana cevap vermeden bileğimden tutup odama çekiştirdi.
Gardrobumu açıp yeşil askılı dizimin hemen üstünde bir elbise çıkardı.