Dün biraz hasta olduğum için yazamadım ama bugün bunu bitirdim çok şükür iyi okumalar hepinize:D
Melis bana bir sanat eserine bakar gibi bakarken işkencenin bittiğinin işareti olan soruyu sordu.
-Eveeet çok güzel oldu sence nasıl oldu Yeşim?
-Muhteşem oldun Bilge çok güzelsin maşallah.
-evet evet her neyse ne kadar kaldı şu törene? diye sordum sitemle ne yapayım yani sevmiyorum makyajı zorla mı!
-Evet!diyen Melis'e şok olmuş bir şekilde bakarak konuşmaya başladım.
-Sen de mi düşünce okuyabiliyorsuuun!!
-Hayır sadece sesli düşündün hahahah.
-Haa o ihtimal de var tabi artık normal şeyler de anormal gelmeye başladı galiba derken üçümüzde gülmeye başlamıştık.
-Hadi yatalım artık geç oldu diyen Melis'e hak versem de nerede yatacağımı bilmemek hiç de iyi hissettirmiyordu.
-Eee kızlar ben nerde yatacağım acaba? dediğimde Yeşim bir şey hatırlamış gibi elini alnına koyarak konuşmaya başladı.
-Aovv evet unutmuşuz sen bu günlük yani oda verilene kadar misafihanede kalacaktın ama misafirhane burdan çok uzakta ne yapabiliriz hmm.
-Şey yani beni oraya yollayabileceğiniz bir yeteneğiniz falan yok mu diye sordum son bir ümitle.
-Şey aslında ben bir tane ritüel biliyorum ama çok iyi yapamıyorum yani seni yanlış bir yere yollamak istemem istersen bu gece bizim odamızda kal diyen Melis'in teklifi kulağa çok cazip gelse de onları sıkıntıya sokmak istemiyordum bu yüzden beni okyanusun ortasına yollamaması için içimden dua ederek konuşmaya başladım.
-Anlat bakalım nasıl yapacağız bu ritüeli dedim biraz kararsızlıkla.
-Ee madem istiyorsun deyip boynundaki siyah kolyeyi çıkartarak konuşmaya devam etti.
-Elini kolyenin üzerine koy şimdi dedi ben de biraz tereddüt ederek elimi koyduğumda taşın rengi yeşile dönerek parlamaya Melis de durmadan bir şeyler mırıldanmaya başladı ve en sonunda Rasilya! diye bağırdığında kendimi bir koridorda,tahtadan yapılmış bir kapının önünde buldum.
- inşallah Melis beni doğru odaya getirmiştir akşamüstü öğretmenler odasına dalmak istemem açıkçası diye söylenerek kapı kulbunu çevirdim ve kapı açıldığında karşımdaki görüntüyle on yıllık utanç kotamı çoktan doldurmuş Melis'i öldüreceğime çoktaan yemin etmiştim.Karşımda erkeklerden oluşan yaklaşık on kişilik bir gurup duruyordu sekiz tanesi şok olmuş bir şekilde bana bakarken iki tanesi utanç içinde tişörtlerini giymeye çalışıyorlardı.En sonunda dolaptan çıkan hey bir saniye dolaptan çıkan mı(!)Aa evet Can dan da bu beklenirdi zaten nerde kalmıştık evet dolaptan çıkan Can bana doğru yürüyordu.
-Senin burda ne işin var diyen Can ürkünç derecede ciddi görünüyordu ve çoktan beni dışarı çıkarıp kapıyı da kapatmıştı.
-Asıl senin kıyafet dolabında ne işin vardı?
-Şeyy Tito kayb...heey!dur bir saniye konuyu değiştirmeye çalışma söyle bakalım bu saatte erkekler yatakhanesinde ne arıyorsun?
-Tito mu kayıp!?
-Bilgeeee!!
-Tamam tamam bir ritüel hatasıydı sadece ne yapabilirim ki! Aıhh Meliis okyanusun ortası daha az utanç verici olurdu herhalde.
-Ritüel mi sen ritüel mi yaptın ama bu temel eğitim almamış olanlar için yasak sakın kimseye söyleme bu yaptığını Bilge yoksa başın derde girebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Güçler Okulu
FantasyNeredeyim ben ne oldu bana?diye sorduğumda yeşil kadın evet bu isim hoşuma gitti ee nerde kalmıştık evet yeşil kadın benimle gel diyip arkasını dönüp yürümeye başlamıştı.Harika! büyük bir şatonun ortasında pembe pijamalarımla beraber tanımadığım bi...