Pi Bölüm 3

108 13 17
                                    

Medya Elisa Lianna

Bu dünyada hayatta kalmanın tek mantıklı yolu, kural tanımamaktır.

Joker

- Başkomiser nerede Robert?

- Aşağıda siz bekliyor komiserim. Dünkü rezalet ile ilgili sizinle konuşacakmış.

Robert ile Finn Hard dün olan rezilliği hatırlamak bile istemiyordu. Küçük düşmüşlerdi. Hem de baya... Maskenin çıktığı anı hatırladı Finn. Vücudunu bir sinir dalgası sardı.

- Gidip konuşacağım başkomiserle. Umarım görevimde kalırım. Dün olandan sonra bu biraz zor ama.

- Siz giderseniz ben de işi bırakıp ardınızdan gelirim efendim.

- Saçmalama Rob. Sen görevine kaldığın yerden devam edeceksin. Bana ihtiyacın da yok. Hem sen değil miydin her zaman pollyanna olup moral veren? Kendine gel ve olumlu bak! Şimdi gidiyorum. Döndüğümde hırslı ve kendinden emin bir Robert Iplaer görmek istiyorum.

Kapıyı kapatıp çıktı Hard. Robert da ardından bakıp gülümsedi. Olumlu bakacaktı. Aynen Hard'ın dediği gibi. Ama komiserini de asla bırakmayacaktı. Kesinlikle...

......................

Kapıyı tıklattıktan sonra içeriden girmesi için onay bekledi Hard. "Giriniz!" lafını duyduktan sonra derin bir nefes alıp kapının kolunu çevirdi. İşte şimdi başlıyorduk. Başkomiser John Laurent sinirliydi. Hard girer girmez bunu anlamıştı.

- Beni çağırmışsın Laurent. Galiba dün olanlar yüzünden konuşma gereği duydun.

- Hmm. Hemen konuya girelim diyorsun. Güzel. Giriş yapmama gerek kalmadığına göre, evet. Seni dün olanlar ile ilgili çağırdım. Dün aranızda ne yaşandı Pi ile? Nasıl o hâle geldin. Anlat, dinliyorum.

- Pi ile sorgu sırasında bana bütün yaşattıklarının intikamı olarak dalga geçiyordum. Pi bana "Seninle konuşuyorum Hard. Çünkü kelepçemi açmak için zamana ihtiyacım var. Ve sen de bana konuşarak bu zamanı veriyorsun." , dedi. Ben de refleks olarak arkasına baktım. Kelepçelerin yerinde olduğunu gördükten sonra koltuğuma tekrar oturmak için hamle yaptım. O sırada Pi bir ayağı ile bana çelme takarken diğeri ile de tekme atınca dengemi kaybedip yere kapaklandım. Pi'nin sağ eli masaya kelepçelenmişti ama sol eli boştaydı. Sol eli ile silahımı aldı arka cebimden. Bana doğrulttu ve konuşmaya başladı. "Hâlâ daha bana inanacak kadar aptalsın.", dedi. "Kelepçeleri çöz!" , diye emir verdi. Ben tabi ki de hayır diye cevap verdim. Hayır dediğim gibi bacağıma sıktı. Gözlerindeki kararlılığı gördüm. Kesinlikle beni öldürmekten çekinmezdi. "Kaybedecek bir şeyim yok Hard. Seni öldürmekten çekinmem." , deyince kelepçelerini çözmek zorunda kaldım. Ardından beni sandalyeye bağladı. Kelepçeleri elime geçirdi. Ağzımı iple kapatmıştı ki konuşamayayım. Arkamdayken maskesini çıkartıp bana taktı. Giderken yüzünü göremedim. Çıkarken kapıyı kilitledi. İşte sonrası malum. Siz içeri girip beni Pi zannettiniz. Maskeyi açtınız ve şok!

- Dün olanlar tam bir fiyaskoydu Finn. Rezaletti. Tüm bu olanlardan sonra seni görevden almam lazım. Ama hayır. Ben seni tanıyorum. Yeteneğine ve zekana güveniyorum. Ama bu sana son şansım. Şimdi gidebilirsin. Sana olan güvenimi daha fazla boşa çıkarma. Bu arada bacağın nasıl?

- Teşekkür ederim. İnanın bana güveninizi boşa çıkarmayacağım. Kurşun da bacağımı sıyırmıştı. Üzerine basabiliyorum. Bir sorunu yok.

Pİ (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin