"Hatırlıyor musun, eskiden bana 'Adam'ım derdin." Diye söze girdi mor saçlı. Yine ufuk çizgisine bakıyordu. "Herkes bunu arkadaşca bir hitap sanırdı, ama ben biliyordum-"
"Hatırlıyorum." Tekerlekli sandaylede oturan çocuk, Namjoon'un lafını, buz gibi sesiyle kesmişti. "Hâlâ 'Adam'ımsın, sevgilim. Sakın bu konu hakkında kötü düşünme."
Namjoon, teni her seferinde daha da sarılaşan Aşk'ına baktı.
Gözünün önünde akıp giden beden ve kendi ellerinin bağlı oluşu, ona kafayı yedirecekti.
Nasıl oluyor da, hiçbir şey yapamıyordu?
"Yoongi-" Ağlamaklı sesiye fısıldadı. "Bana 'Adam'ım, demeni özledim."
Yoongi, tekerlekli sandalyesinin izin verdiği kadar, sevgilisine döndü ve suratına buruk bir gülümseme yerleştirdi. "Ben de koşmayı özledim, Adam'ım... Ama, görüyorsun ya, bacaklarım tutmuyor."