Kerem elinde bir sürü poşetle içeri girdi. Poğaça , simit falan ne bulduysa almış.
K- Günaydın , nihayet uyandın uykucu :D
Z- Aaa , ben uykucu falan değilim , hem napayım çok yorulmuşum dün ...
K- Tamam canım bişi demedim , hemen saldırıya geçme agresif bağyaaannn :DDD
Z- Öküz Kereğğğmmm :DDD
K- Hadi hadi kahvaltı edelim sana bir sürprizim var.
Z- Ne sürprizi ya?
K- Sürpriz işte ye hadi ye!
Z- Yaaa söyle hadi...
K- Zeynep , sürpriz söylenirse sürpriz olur mu?
Z- Yaa olsun söyle sen
K- Cık söylemem ...
Z- Aman iyi söyleme ...
K- Heh şöyle... Ye hadi ye...
Kahvaltıyı bitirdikten sonra hemen odama gittim , yatağımı topladım , giyindim ve oturma odasına gittim. Kerem TV izliyordu. Gittim yanına oturdum " eee neymiş bu sürpriz bakalım :)" diye sırıta sırıta suratına baktım. " Ne meraklısın be güzelim , tamam tamam hadi gidelim" dedi ve ayağa kalktı. Bense hala alışamadığım o kelimeye takılı kalmıştım.
Güzelim...
GÜZELİM dedi bana
Bana dedi dimi yanlış duymadım dimi sayın balkabaklarım...
Ben orda öyle oturarak onun suratına mal mal bakarken Kerem'in gözümün önünde elini sallayarak ismimi söylediğini fark ettiğimde kendimden acayip şekilde utandım.
K- Zeynep , Zeyneeep , Zeyneğğğğğpppppp!!!
Z- Hı , efendim?
K-Daldın gittin...
Z- Hı , evet , şey pardon gidelim hadi..
K- İyi olduğuna emin misin?
Z- Evet evet iyiyim gidebiliriz.
K- Peki hadi o zaman :)
Z- Hadi...
Evden çıktık ve arabaya bindik. Kerem arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk ama İstanbul'dan çıkmak üzereydik. " Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda " Sürprize..." Diye karşılık verdi. Ben de "hmm peki" dedim nasıl olsa gidince göreceğim diye uzatmadım. Yaklaşık 20 dkka sonra falan gideceğimiz yere vardık. Burası Canların İstanbul dışındaki evleriydi. "Kerem neden buraya geldik?" diye sordum ama hiç bir cevap vermedi ve beni kolumdan tuttuğu gibi içeriye götürdü. Kapıyı açtığında herkes birden bire "İyiki Doğdun Zeyneğğğp" diye bağırarak konfeti falan patlattılar. Gerçi ne bağırması böğürdüler desem daha doğru olacak galiba canlarım hihih:D Yağmur, Can, Barış,Melis(barışın sevgilisi) ,ve okulun yarısı ne yarısı nerdeyse hepsi ordaydı. Çok güzeldi.Yağmur koşarak yanıma geldi "Canım yeaaaa doğum günün kulu olsun aşkitomm" diye bana sarıldı . " Ovv ovv ovv tatlım sakin ve teşekkür ederim ." dedim ve gülümseyerek Canın yanına gitti. Kerem arkamdan kulağıma eğilip " Beğendin mi Cadı" dedi ben de evet anlamında başımı salladım ve " çok teşekkür ederim. " dedim.
Biraz daha eğlendik ve en sonunda herkes gidince biz de Keremle eve geldik.
K- Eveet ben sana hediyeni vermemiştim . Al bakalım.
Z- Bir de heiye mi aldın bana?
K- Evet ne olacak canım bir kere doğum günü kutluyorsun di mi.
Z- Teşekkür ederim Kerem , Her şey için...
Kutunun içinden bir bebek çıktı.
Z- Bu ne ?
K- E işte bebek , ben yaptım.
Z- Çok güzel çok teşekkür ederim.
K- Bak bak ayrıca arkadaş konuşuyor.
Bebek" Sindin nifrit idiyırm kirim, kas hayvanı , öküz" dediğinde ikimizde gülmeye başladık. Çok tatlıydı hem e benim bebeğimi yapmış , aynı bana benziyordu. Geç olduğu için hemen gidip yattım. O değil de yarın 3. gün. yani onunla geçireceğim 4 gün kaldı. Sadece 4 kısa gün ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Davetsiz Misafir
RomansEvde tek başına kalacağını sanan Zeynep annesinin sürprizi ile bir haftasını geçirdiği Kerem`e sırıl sıklam aşık olur. Tabii Kerem de ona ... Ancak aralarında bazı terslikler de çıkmıyor değildir hanii... İşte onların hikayesi... Sevmenizi umuyoru...