Karanlık,soğuk ve can yakıcı...
Sanırım şimdiki durumumu açıklayan en iyi kelimelerdi bunlar.Üşüyordum ama aynı zamanda kendimi yanıyormuş gibi hissediyordum.Önümdeki karanlığı delmek,bir çıkış yolu bulmak için ellerimi uzattım.Hiçbir şey yoktu.Ah,ne bekliyordun ki?
İç sesim. Haklıydı.Peki bu lanet ve karanlık koridorun bir sonu vardı değil mi?İlerlemeye başladım.İlerlemek zorundaydım.O kadar karanlıktı ki zemini bile göremiyordum.Beton muydu acaba?Ellerimi yere koydum.Ellerime sert ve kuru bir topak geldi.
Demek toprak ha?
Doğruydu.Peki bu toprak zeminli ve karanlık yerde ne işim vardı benim?
Koridorda bir kapı açıldı.İçeriye beni kör edebilecek kadar fazla bir ışık kümesi girdi.
Buradan kaçmalısın!Koş Sima koş!
Ve koştum.Nefesim kesilinceye dek,annemin o çok sevdiğini söylediği saçlarım koşmaktan darmaduman oluncaya dek,gözlerim yaşlarla doluncaya dek koştum.
Sonra birden durdum.
Önümdeydi.
Oydu.
Özlemini çektiğim,onun için ağladığımdı.
Siyah,tehlikeli,ürkütücü.
Yanına gitmek,burada ne aradığını sormak istedim.Bir adım attım.
Bir dakika,yanında biri vardı.Bir kız.
Sandalyeye bağlanmış,gözleri kıpkırmızı,ağlayan,sarışın bir kız.
Ben.
Yanı başımızda uğursuz bir baykuş öttü.Kesik bir kahkaha kanımı dondurdu.Burası güvenli değil!Anlıyor musun?Neden gitmiyorsun?
Neden gitmiyorum?Gitmeliyim.Gitmeliyim.Tekrar koşacaktım ki adam bana bakmadan konuşmaya başladı.
"Sima? Nereye gidiyorsun?Benden vazgeçemezsin,benden istesen de uzaklaşamazsın,aşkım"
Kesik bir kahkaha daha...
"Yanımdaki kız ecelin olacak,Sima.
Ve ona engel olamayacaksın.Ne kadar istesen de."
Adam yavaşça bana döndü ve her yer kararmaya başladı.Öyle bir çığlık attım ki kulaklarım kanla dolacak,kulak zarım patlayacak sandım.
Adam alayla bana baktı.Dudakları ruhsuz bir gülümsemeyle yukarı doğru kıvrılırken,son gördüğüm şey kızın-yani benim-yüzü oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Ayak İzleri
Teen FictionAcıların,kararların ve aşkın içinde yolunu bulmaya çalışan iki kız kardeşin hikayesi.....Okuyun,görün.