Dejavu

O sabah normal bir şekilde uyanmıştım. Bavulumu topluyordum nereye mi gidiyorum? Jack yeni bir tekne almış bizi onla gezdirecekmiş. 1 gün çok eğlenceli değil mi? Kim kim gidiyorsunuz diye sorarsanız  Ben, Jack ( sap ) , Bella , Edward ve John. Böyle kadro zaten biz okulda da böyle takılırız yani üniversitede. 

Eşyalarımı topladıktan sonra John'u aradım. Beni alması için, 5 dakika sonra buradaydı. Bu çocuk çok hızlı! Hemen bavulumu bagaja atıp ön koltuğa geçtim John bana gülümseyerek baktı ve"Selam bebeğim, gezi için heyecanlımısın?  Yani çok güzel olacak, herşeyini aldın değil mi? Bak tekrar bak istiyorsan birşey unutma." Bende o bunları söyledikten sonra kahkaha attım ve "Evet John hazırım, heyecanlı değilim. Yani heyecanlıyım ama senin kadar değil... "Ve eminim birşeyimi unutmadım." Yine bunları söylerken gülüyordum. Sonra araba durdu. Limana gelmiştik, indim ve bizim çocukları aramaya başladım. Karşı taraftaydılar ve geminin yanında, yani tam yoldan geçerken bir araba geliyordu. Adam deli gibi kullanıyordu. Eğer John beni tutmasaydı az daha çarpılıp ölüyordum.

John'a dönüp teşekkürler bakışımı attım ama o bana dehşete düşmüş bir şekilde bakıyordu. Bir an burnumdan akan sıvıyı hissettim. Elimi burnuma getirdim. Burnum kanıyordu. Acaba heyecandanmıydı? Veya az önce  ölüm tehlikesinden kurtulmamdan dolayı olabilir. Hemen çantamdan bir peçete çıkardım ve burnuma tutum ve John'la birlikte karşı tarafa geçtik. Herkes bize gülerek bakarken birden yüzleri asılmıştı. Bella yanıma gelip burnuma elini koydu "Ne oldu burnuna ? Kötü birşey yok değil mi ? " bunu çok teleşlanarak sormuştu bende " Hayır sadece heyecandan oldu" dedim. Konuyu kapattım. Ben bile neden kanadığını bilmezken onlara nasıl cevap verebilirdim ki?

Sonra hep beraber tekneye doğru yürüdük. Edward bizim bavullarımızı aldı. O sırada Bella'ya bir öpücük verdi. Ahh onlar çok yakışıyorlar! Birazdan  John bana seslendi

"Ne oldu sevgilim dalıp gittin?" 

"Hiç sadece ne kadar yakıştıklarını düşünüyodum. "

"Emin ol ki Alex, biz birbirimize daha çok yakışıyoruz..."

Bu lafı üzerine dudaklarım yukarı doğru kıvrılmıştı. O anda gülümsemem soldu. Sanki kafamın içinde bir cızırtı vardı ve fazla gürültülüydü. Kimseyi duyamıyordum. Burnum daha çok kanamaya başladı ama kimseyi telaşlandırmak istemiyordum bu yüzden kimseye helli etmedim. Hem zaten kafamdaki seslerde azalmıştı. Hepimiz tekneye bindik ve Jack dümene geçti. Ona sap dememizin sebebi onun öyle sap gibi kalmasıydı. Sevgilisi yoktu.Fakat çok eğlenceli çocuktur. Ayrıca sevimlidirde. Neyse galiba biraz dinlenmeye ihtiyacım var diyip oturduğum yerde gözlerimi kapadım.

-----

Cızzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz ahhh yine o ses kafamda cızzzzzzzzzzzz bu çok sinir bozucu cızzzzzzzzzzz ahh her yer karanlık John, Jack , Bella, Edward nerdesiniz heyy size diyorum! Cızzzzzzzzzzzzzz yine o ses önümde birisi var ama ama ama bu benim!!

"Alex sadece bir rüya tatlım sakin ol." Gözlerimi açtığımda yanımda  John vardı ne yani az öncekiler rüyamıydı? Ama gerçek gibiydiler! Herşey sanki gerçekti onlara hiç birşey söylemeden sadece bir su istedim. Bella suyu getirdi. "İyi misin Alex ?" dedi. Bella'nın bu  üzgün ses tonu beni çok üzdü. Çünkü eğer onlar üzülürse ben iki katı üzülüyordum. Bu hep böyle olmuştu sadece kafamı salladım. Bu şimdilik yeterliydi.

Birden biz giderken motor durdu. Ne olmuştu? Herkez yukarı doğru koşarken bende zıpkın gibi yatağımdan sıçradım ve yukarı çıktım. Hava kararmıştı ama saate baktım daha 14.16'ydı nasıl öğlen vaktinde hava kararabilirdiki? Birden karşıda kocaman bir gemi belirdi. Terkedilmiş gibi duruyordu. Birden ayaklarımın ıslanmaya başladığını farkettim. Yere eğildim, gemi su alıyordu.İnanamıyorum! Gemi su alıyordu!

LANET OLSUN BATIYORUZ......

Bu bizim arkadaşımla ilk hikayemiz bir bölüm o bir bölüm ben yazacağım. O yüzden vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin! Bu arada multimedyadaki Alex...

-Teşekkürler!