MİNİK BİR DEV.... (TAMAMLANDI)

BÖLÜM-23-

BEREN'İN AĞZINDAN
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Karakoldan çıktıktan sonra olay yerinin yaşandığı kafeye gittik . Ama içimde bir sıkıntı vardı acaba polise gitmesemiydik yani sonuçta bu adamların ardı arkası kesilmez ve poyrazla meyrayi kurtarsak bile sonra başımıza iyi şeyler gelmeyebelir
"Yaa biraz mantıklı düşünmeye başladım ve aklıma bir fikir geldi aslında şikayeti geri çekip bu işi kendimiz halletsek olmazmı " dedim . Deniz Meyranin annesine kacirirmayla ilgili birşey söylememişti sadece onu ararsa telefonunun tamirde olduğunu söylemişti . Bu dediğimi duyan Ege " aslında bencede bu çok mantıklı yani adamlar sonradan bize bela olabilirler demi Bartu "

"Yok canım almayayım. Lan Ege beni deli etme kardeşim .polisler ne güzel görevlerini yapıyorlar işte bırakın karışmayın. Hem merak etmeyin o geveze Meyraya suçlular dayanamaz ve serbest bırakır öyle biri düşman başına yani "

"Bak Bartu anlıyorum su meyrayı seviyorsun içinde saklama abi belli ediyorsunuz ikinizde . Artık ona eskisi kadar nefretle bakmıyorsun demi . Hem ayrıca itiraz istemiyorum gidip şikayeti geri çekiyoruz tamammı." Dur bidakika ben okula daha dün geldim ve Bartunun meyrayı sevmediğini anladım hemen . Şimdi bu dedikleri kafamı çok karıştırdı ama şuan bunu dusunemem gün gelir benide aralarına alırlarsa konuşuruz bunları
"Hiçte bile Ege biryerinden uydurma sen denizi ne kadar seviyorsan bende meyradan o kadar nefret ediyorum anladın mı . Ayrıca neden bu konuyu açıyorsun . Bende biliyorum Meyranin beni sevdiğini beni sevmeyen ölsün yani sonuçta gencim yakışıklıyım param var demi "

"Tamam Bartu kapat konuyu kardeşim kapat gözünü seveyim ben sadece şunu biliyorum ikinizde delisiniz . "

Biraz daha sohbet ettiler bende bu arada telefonla uğraşıyordum yeni olduğum için aralarına girmek istemiyorum. Yanlız şunu söylemeliyim hepsi çok tatlı insanlar .
"Ee Beren anlat poyrazla nasıl tanistiniz yani bunu birtek ben bilmiyorum galiba poyraz egeyle Bartuya anlatmış ." Veee deniz beni konuya dahil eder. Çok fazla uzatmadan olanları denize anlattım . Anlattığımda sırıtarak ."yani birşey diyecem ama kızma berencim hani şu büyük aşk filmlerinde ilk karşılaşma varya onun gibi birşey olmuş "dedi bunu derdemez kızararak başımı egdim "kızı utandırma aşkım hem bizimde güzel bir hikayemiz var demi " dedi Ege . Çok yakışan bir ciftti . "Şuan bunu anlatacak vaktimiz yok bıktım aşkınızdan yani ben aşka inanmıyorum şahsen hadi gidip şikayeti geri çekelim " dedi Bartu . Ege ve deniz aynı anda göz devirdiler . Masadan kalktık ve karakola gittik

MEYRA'NIN AĞZINDAN
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Yaklaşık 3 saat oldu ne gelen var nede giden . Bulundugumuz oda aşırı nemli ve burnumun ucunu sızlatacak yoğunlukta bir kan kokusu var . Kim bilir bu odada daha önce neler neler yaşandı "sence bizi bulacaklarmı poyraz "

"Tabikide bulacaklar onlar bizim arkadaşlarımız Meyra bunun için varlar dua ette polise haber versinler yoksa asla tek başlarına kurtaramazlar "

"Bende öyle düşünüyorum . Ama ben çok susadım çağıralım mı sence "

"Heyyy burayaaaa bakinnnn ihtiyacımız varrr "
Poyraz Cevap vermeden bağırmaya başladı . Kısa bir süre sonra boyu kısa yüzünün çoğu yerinde jilet izi olan bir adam kapıyı açtı ve
" Ne var lan ne . "

"Su getirin bize . Hem bizi daha ne kadar burda tutacaksınız ki biz size ne yaptık Allah'ın belalari " dedi poyraz sesi sıkıntılı gibiydi .

"Bana bak çocuk sabah yaptığının bedelini ödeyeceksin unuttunmu . Hiç kimse bu çeteye zarar veremez senin gibi çok kişi öldü burda senin haberin varmı "

"Siktir git lan su getir bize "

Adam kızmış olacakki hızlı adımlarla elleri kolları bağlı olan poyrazın yanına gitti ve saçından tutup kafasını kaldırdı . Yerde duran sopayı aldı ve "sen istedin küçük bey " dedi . Olanları anlayıp çığlık atmaya başladım "dur lütfen yapma . Ona karışma lütfen " dedim . Adam Poyarzdan uzaklaşıp benim önüme geldi . Yerde bağlı olduğumuzdan hareket edemiyordum . "Vay vay vay ne kadarda cesaretli bir kız . Hmm dusundumde bir okadarda güzelsin . Acaba seni nasıl kullansam" yok artık . Gözlerime hakim olamadım ve aglamaya başladım "karışma lan ona gel senin sorunun benle benle uğraş . Ama ben burdan bir kurtulayım sana ne yapacağımı biliyorum anladın mı beni " .
"Yok canım ufak bir şey zaten merak etme canım yanmaz ufaklık " dedi adam ve ayağımdaki ipleri çözmeye başladı. Bir an sevindim ama sonra olacaklardan korkuyordum . Ayağımdaki ipi bir kenara fırlattı ve kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdı "lütfen yapma yalvarırım bana zarar verme "
"Uzatma be " dedi ve ani bir harketle elindeki sopayı kafama vurdu . O acıyla yere düştüm canım çok acıyordu . Herşey bulanıklaştı . Poyrazın bağırış sesi . Adamın gülme sesine karışmıştı . Bir kez daha karnıma tekme attı bunu birkaç kez tekrar etti . Galiba ölüyorum . Bu acının başka bir tarifi yok bunun farkındayım . Gözlerimden akan bir damla yaştan sonra gözlerim yavaş yavaş kapandı ve kendimi bilmediğim diyarlara attım . Duyduğum son ses ise Poyrazın " Meyra lütfen ölme " sözü olmuştu ....