"Hadi Güneş ya.. kırk yılın başı bir şey istiyorum senden.." diyerek dudak büzen Aslı'ya ters bakış attım.
"Kızım benim öyle mekanlarda işim olmaz. Bak kesin başımıza iş alırız. Yok, yok kesinlikle olmaz." Diyerek itiraz ettim.
Aslı, en yakın arkadaşımdı. Tam bir platonik aşıktı kendisi. Sevdiği çocuğun yarın bir bara gideceğini öğrenmiş ve çocuğu bir sapık gibi takip etmek istiyordu.
"Bak yalvarıyorum sana ya.. lütfen. Bi kerecik kırma beni hadi." Daha fazla direnemeden pes etmiştim.
"Tamam geleceğim seninle. Ama bak başına bir iş falan alırsan seni öldürürüm!" Dememle üzerime atlayıp bana sarıldı.
"Bir tanesin sen ya! Söz veriyorum, bir şey olmayacak."
"Neyse. Ben gidiyorum artık eve. Yarın gelirim yine."
"Oldu o zaman tamam." Dedi.
Beni yolcu ettikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Evlerimiz yakındı.Eve geldiğimde kendi anahtarım ile içeriye girdim. Karşılaştığım manzara pekte hoş değildi aslında. Çatık kaşlarla bana bakan babam vardı karşımda.
Üvey babam.."Nerdesin sen bu saate kadar!" Diye bağırdı her zamanki gibi. Ardından yüzüme yediğim tokat..
Yüzüm hafif kızarmaya başlarken açıklama yapmama bile izin vermeden saçlarımdan tuttuğu gibi evden çıkarıp beni resmen yere fırlattı!
"Erken gelmeyi öğrenene kadar burda sana yer yok!" Diye bağırıp kapıyı kapattı. Gözlerim çoktan dolmaya başlamıştı. Geç kalmamıştım aslında. Ama her zaman bana zarar vermek için bahanesi vardı.
Annemin ağlayan sesi çoktan duyulmuştu. Kavga ediyorlardı. Yedi senedir hayatım böyleydi. Babamı yedi sene önce kanserden dolayı kaybetmiştik. Küçüktüm o zamanlar. Annem daha sonra Zafer adındaki bu adam ile evlenmişti. Nerden bilebilirdi ki bize bu kadar eziyet edeceğini?
Zorlukla yerden kalkıp üzerimdeki tozu silkeleme gereği bile duymadan yürümeye başladım. İlk defa atılmıyordum evden zaten. Gidebileceğim çok yer yoktu. Sadece Aslı vardı. Onun evine gidip kapıya çaldım. Annesi Sevgi teyze açmıştı kapıyı. Beni görünce üzülerek üstümü başımı süzdü.
"Ah kızım.. yine attı o vicdansız seni değil mi?" Dedi. Sadece kafamı sallamak ile yetindim.
"Geç hadi içeriye." Dedi. Aslı'nın babası şehirler arası uzun yol şoförüydü. O yüzden eve arada sırada geliyordu. Aslı'da bu yüzden annesiyle tek yaşıyordu.
"Güneş? Yine mi?" Diye sordu Aslı üzgünce.
"Evet, yine." Dedim dolu gözlerimle.
Beni kolları arasına alarak sıkıca sarıldı. "O zaman bugün sabahlıyoruz?" Dedi gülümseyerek. Beni neşelendirmeye çalışıyordu.
Başarıyordu da.-
Gözlerimi Aslı'nın beni hayvan gibi dürtmesiyle açmıştım. Beni bu şekilde uyandırmaktan asla vazgeçmeyecekti. Sabahlayacağız dedikten sonra erkenden uyuyakalmıştık yine.
"Kalk hadi. Kahvaltı yapalım." dedi beni dürtmeye devam ederken.
Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Telefonuma baktığımda annemden gelen mesajlar vardı. Beni merak etmişti. Onu arayıp Aslı'nın evinde olduğumu söylemiş, içini rahatlatmıştım.Sevgi teyzenin hazırladığı kahvaltıyı da yaptıktan sonra masayı toplayıp Aslı'nın odasına geçmiştik.
"Acaba ne giysek akşam?" Diye sordu. Doğru ya, akşam bara gidecektik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
Teen Fictionİntikamdan doğan aşk. 27.08.19 tarihinde yazılmaya başlanmıştır.✔ NOT: KİTABIN KOPYALANMASI SONUCUNDA YASAL İŞLEM BAŞLATILACAKTIR.