Hızla başımı çevirdim. Gördüklerime inanamadım. Oha ya daha ilk günden moralim bozulucaktı. Tam konuşacakken Ezgi lafımı bölüp konuşmaya başladı. "Vayy bakın ezik Helin'de buradaymış, ay bide koşuyor canım sen zayıflayacak mısın yoksa? Ama nerdee..." Dedi. Spor salonundaki herkes bana bakıyordu. Sonra Onur geldi, "Prenses su ister misin?" Dedi bana bakarak. Hemen lafa atıldı sürtük Ezgi, "Oha Onur sen ne saçmalıyorsun ne prensesi?" Dedi tıslayarak. Kıskanmış gibi bi hali vardı. Yanlış hatırlamıyorsam bu sürtük geçen sene Onur'u seviyordu. Ama Onur onu istemiyordu...
Ezgi tam konuşacakken üstüne yürüyüp saçını tuttum. "Bana bak kızım bir daha Onur'un adını ağzına almıyacaksın ayrıca bana yaptıklarını unuttum sanma seni mahvedicem." Deyip yanağına sertçe tokat attım ve attığım tokatla yere düştü. Şimdi herkes Ezgi'ye gülüyordu. Hiçbirşey diyemedi, düştüğü yerden kalkmadı bile. "Onur'a dönüp hadi canım gidelim." Dedim ve elinden tuttum çıkış kapısına gelince geri döndüm. Onur arkamdan bağırdı ama ben bakmadım. Ezgi hala yerde oturuyordu. Yüzüne baktım ve tek dudak gülerek suratına tükürdüm. Bu sefer salondaki herkes gülmeye başladı. Ezgi yüzünü silerken Onur geldi ve "Hadi canım gidelim." Dedi gülerek bende olur şeklinde başımı salladım. Ezgi'ye dönerek, "Hadi canım sana kolay gelsin." Dedim ve salondan çıktık. Biraz moralim bozulmuştu ama az da olsa hıncımı almıştım. Sahile doğru geldik. Onur'a dönerek, "Biraz oturalım mı?" Dedim. O da onayladı. Denize karşı duran tek bankta ikimiz yan yana oturduk. Yüzüme vuran güneşle beraber gözlerimi kıstım. Sabah güneşini çok seviyorum. Yüzüme vurunca beyaz tenimi ve mavi gözlerimi parlatıyor ve ben buna bayılıyorum...
Güneşin tadını çıkarırken Onur'u fark etmedim gözlerimin içine bakıyormuş. Fark edince gözlemi kaçırdım. Onur kendini hiç bozmadı. "Gözlerinin içine bakıp geleceğe dalmak güzel bir duygu." Dedi ciddi bir şekilde. "Peki ne gördün?" Dedim gözlerinin içine bakarak. "Hiçbir gelecek anlatılmaz, bunu ancak yaşayarak anlarsın." Dedi ama bu sefer daha ciddiydi. Yüzümü tekrar güneşe çevirdim. Hafif esen rüzgarla beraber derin bir nefes aldım ve Onur'a dönerek "Hadi artık gidelim." Dedim ve ayağa kalktık, yürürken kolunu omuzuma attı. Sanırım heyecanlandım, bu güzel bi duyguydu. "Şu an ne düşünüyorsun." Dedi Onur. Biraz sustum ve düşündüm. Sonra, "İmkansız birşeyi nasıl başardığımı düşünüyorum." Dedim. Onur ise "Ortada imkansız hiçbirşey yok. Onlar sadece aşağılayıcı bir şekilde konuşurlar. Senin yaptığın hiçbirşeye cesaret edemezler. Peki neden bunu 3 senedir yapmadın. Hep seni aşağıladılar kötü davrandılar, eğer yapsaydım hiçbirşey böyle olmazdı." Dedi. Onur'un omuzuma attığı elini tutarak, "O an bana bi cesaret geldi. Nasıl yaptım cidden hala bende anlamıyorum. Ama eğer önceden yapsaydım şu an yaşadığım duyguyu yaşayamazdım." Dedim utanarak...
Sonunda eve geldik anahtarla kapıyı açtım. Onurla mutfağa geçtik. Annem ve babam sofraya oturmuş bizi bekliyorlardı. Hemen ellerimizi yıkayıp sofraya oturduk. Sofrada sağlıksız hiçbirşey yoktu. Yeşillikler, domates, salatalık, zeytin, peynir daha neler neler ben sofraya bakarken annem, "Kızım hepsini senin için hazırladım, sofradaki herşey organik." Dedi mutlu bir şekilde. Anneme sarılarak, "Anne harıkasın." Dedim gülerek. Hemen yemeye başladım en çok yeşillik koydum tabağıma çünkü hem faydalı hemde vitamin kaynağı. Normalde yemeği hızlı hızlı yerim ama bu sefer hem yavaş hemde dinlenerek yedim. Yavaş yavaş alışıyorum bu hayata gerçi daha 2 gün oldu, bakalım daha ne olucak...
Yemeğimizi bitirdikten sonra Onur'un kolundan tutup koşa koşa odama çıktık. Onur'a arkasını dönmesini söyledim o da onayladı. Yatağımın altından çıkardığım tartının üstüne çıktım ve kapattığım gözlerimi yavaşça açıp tartıya baktım ve bakmamla çığlığı basmam bir oldu. Onur arkası dönük bir şekilde, "Herşey yolunda mı, Artık önümü dönebilir miyim?" Dedi telaşlı bir şekilde. Attığım çığlığı annem ve babam da duymuş olsa gerek kapıyı çalmadan içeri daldılar. Bende tartıdan inip zıplamaya başladım. Annem bana bakıp, "Kızım delirdin mi ne zıplıyorsun." Dedi telaşlı bir şekilde babamla Onur da onayladı annemi. Anne inanamıyorum gel bi bak. Annemin bakması için tekrar tartıya çıktım. Annem görünce inanamadı eliyle ağzını tuttu. "Kızım o da ne bu hiç normal değil hemen hastaneye gidiyoruz." Dedi telaşla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIFTAKİ EZİĞİM #Wattys2018
Teen Fiction#3 Yalnız.... yapayalnız hayatların efsanevi buluşması. Ezikliği canına tak etmiş mavi bir sevda. Ezikliğe aşk serpmiş bir dünya ile birleşti. Bu iki çılgın dünyanın,bu iki çılgın hayatın,bu iki çılgın gönül ün beraber yükselişi ve beraber aldığı in...