Planı anlatmadan önce kötü kadın kahkahası attım. Onur bana kötü kötü baktı. Hoş ya ben nasıl böyle gülebildim? Onur'a dönerek, "Kusura bakma yaa." Dedim. O da boşver der gibi elini salladı. "Neyse asıl konumuza dönelim hazırsan planı anlatıyorum?" Dedim. O da heyecanlı bir şekilde "Hazırım tabii!" Dedi. Başladım anlatmaya, "Biliyorsun okulda sadece kilom ile dalga geçiyorlar, güzelliğime birşey diyen yok. O yüzden ilk önce kilo vermem lazım ama tabii ki bunun için diyetizyene gitmiyecem, kendi imkanlarımla zayıflıyıcam. Sabah kahvaltısını her zaman ki gibi az yiycem, öğlen hiçbirşey yemiyecem, akşam ise bir tabak salata. Ha bide her sabah kahvaltıdan önce koşup spor yapacağız." Dedikten sonra Onur bana dönerek, "Senin için herşeyi yaparım." Dedi ve bana sarıldı tabii bende ona. Sonra kendimi geri çekerek, "Tabii planım buraya kadar değil, sonra babamdan okuduğumuz koleji satın almasını isteyeceğim tabii müdür de annem olucak ve okulda kimse parayla sınıfı geçemeyecek. Bide okulun adını HELİN CEVHER ANADOLU LİSESİ olarak değiştireceğiz." Dedim gülerek. Onur da hayretle bana bakıyordu, "Vay bee plana bak!" Dedi şaşkın bir şekilde. Bende tek dudak gülerek telefonuma baktım saat çok geç olmuştu. Onur'a saati göstererek, "Bu saatte seni bir yere bırakmam bizim misafir odasında kalırsın." Dedim Onur tam konuşacakken, "Sakın ağzından hayır diye bir kelime çıkmasın." Dedim. O da "Tamam tamam kızma." Dedi gülerek. Bende, "Hadi sana kalacağın odayı göstereyim." Dedim ve Onur'un kalacağı odaya beraber girdik. "Odan burası Onur iyi geceler." Dedim tam çıkacakken Onur kolumdan tuttu ve alnımdan öptü. "İyi geceler prenses." Dedi. Hiçbirşey demeden odadan çıktım. Oha ya alnımdan öptü hala inanamıyorum. Alnımı tuttum ve odama doğru koştum. Odadan içeri girip yatağa kendimi bıraktım. Onur'u düşünürken uyumuşum...
Sabahın 7'sinde Onur'un sesiyle uyandım. "Hadi prenses kalk artık birlikte spor yapacağız yaa hani." Dedi gülerek. "Tamam tamam kalkıyorum bak hatta kalktım hadi şimdi sen dışarı çık bende hazırlanıp geliyorum." Dedim. Onur onaylayarak odadan çıktı. Bende elimi yüzümü yıkadım, üstümü değiştirip aşağı indim. Evden çıktık. Biraz yürüdük sonra koşmaya başladık, ben yorulunca biraz dinlendik sonra tekrar koştuk. Biraz daha dinlendikten sonra spor salonuna doğru yürüdük. Terim soğumadan koşu bandında koşmaya başladım. Ben koşarken biri koşu bandını durdurdu...
Ne yani o kadar mı berbat koşuyordum. Onur yanıma gelerek devasaa kaslı kollarını terli bedenime doladı. Önce biraz daha ısınalım daha sonra koşarız dedi. Bir an düşündüm de ben böyle bir insanı hak etmek için ne yaptım?
Ne annem ne babam bana böyle hissettirmeyi başarabilmişti 17 senelik hayatımda. Uçan her kuşun anlamını , açan her gülün manasını yaşıyordum bedeninde Onur'un. Bazen ne intikam ateşi sarışın istiyorum bedenimi ne de bir alev alsın götürsün uzaklara beni yalnızca Onur ile olayım yalnızca onun için yaşayayım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIFTAKİ EZİĞİM #Wattys2018
Roman pour Adolescents#3 Yalnız.... yapayalnız hayatların efsanevi buluşması. Ezikliği canına tak etmiş mavi bir sevda. Ezikliğe aşk serpmiş bir dünya ile birleşti. Bu iki çılgın dünyanın,bu iki çılgın hayatın,bu iki çılgın gönül ün beraber yükselişi ve beraber aldığı in...