decode » ziam

xxi- roommate

Zayneh: Çok tuhaf şeyler oluyor

Harreh: Ne gibi?

Zayneh: İlk önce, Liam, biz lisedeyken keman çalmaya merak salıp büyük bir tutkuyla Ed'den keman dersleri almaya başladığını iddia etti

Harreh: HAYDAŞDOSPDLELDLDLDD *silindi*

Harreh: BEYİNSİZ BU ÇOCUK HA DĞWLDPWPDOD *silindi*

Harreh: HEP SENDEN BULAŞIYOR KESİN SPWPDLWPDOE *silindi*

Harreh: Eee

Zayneh: Ed'in keman çalabildiğini hatırlıyorum ama hiç öyle elinden düşürmediğini ya da millete ders verme tutkusuyla yanıp tutuştuğunu hatırlamıyorum ki bunu unutmam için bir sebep de yok ortada hani

Harreh: Başına bir şeyler mi yıkıldı, balkon falan? Çok mantıklı konuşuyorsun da

Zayneh: Evet yıkıldı

Zayneh: Dünyam

Harreh: Vaay

Zayneh: Neyse, ben de Liam'a peki falan deyip Ed'i aradım, meşgul çaldı, birkaç dakika sonra geri döndü ve ona ne yaptığını sorduğumda,

Zayneh: "Kemanımın tellerini değiştiriyorum be Zee." dedi, ama arkadan Niall haykırarak gülüyordu ve James de onu susturmaya çalışıyordu bu yüzden çok net duyamadım

Harreh: Beyinsizler...

Harreh: Bir iki saatliğine Liam terasta oturup kahve içerken Louis ile doktorculuk oynayalım dedik ve yine saçmalamada üstlerine yok

Zayneh: Bunları yazmamışsın gibi davranacağım çünkü anlamadım ve SİZİN CİNSEL HAYATINIZ HAKKINDA NEDEN BU KADAR BİLGİYE SAHİBİM LAN BEN

Harreh: Cidden, Niall'a anlatayım ben, ne diye seninle vakit harcıyorum iki?

Zayneh: Neyse... Ben de oturduğum kafeden kalkıp eve dönmeye karar verdim çünkü tüm bu saçmalıklardan dolayı başım ağrımaya başlamıştı,

Zayneh: Evden de Gigi başımı ağrıtıyor diye çıkmıştım ama neyse...

Zayneh: Apartmana girerken, üst kattaki yaşlı kadınla karşılaştım, Bayan Fernandez,

Zayneh: Selamlaştık falan

Zayneh: Asansörü beklerken bana, "Ev arkadaşın nerede, onu uzun zamandır görmedim." dedi

Zayneh: Ben tabii şok oldum

Zayneh: Dedim ne, ev arkadaşı mı?

Zayneh: Ve o da bana dedi kiiii,

Zayneh: "Şu uzun boylu, kumral, yapılı çocuk." dedi, anlamadım

Zayneh: O da bana açıklamaya çalıştı, "Şu sürekli gülümseyen, senin de sürekli sarılıp durduğun, sevimli çocuk. Liam James'ti, değil mi? Biz mutlu haberlerinizi bekliyorduk, ne oldu size?"