mafya ve polis 2

tanışma

Gece rüyalarının doruklarındayken üstüne su fırlatmak üzere olan buseden habersizdir ve buse ablasını uyandırmak için hamlesini yapıp  mışıl mışıl uyan gecenin suratına  suyu atar.gece üzerine dökülmüş olan suya mı yansın ?yoksa kulağına su kaçmasına mı ?fal taşı gibi mas mavi  gözleri öfkeyle buseye bakıyordu buse biraz tırssada geri adım atmadı

"Bana bak abla benim her sabah seni uyandırmak gibi bir mecburiyetim yok"

"Kısa kes buse!"

" y-yani ayağını denk al alarmını kur yoksa işten atılacaksın hadi uyan filiz sultan kahvaltı masasını hazırladı seni bekliyor"

"Tamam buse ayağımıda denk alırım hazırlanıpta aşağıya inerim şimdi hemen o götünü bana dönüp siktir git şu odadan!!"

"Sen bir polissin ve bana hakaret ediyon seni şikayet edicem"

"İstediğin yere git şikayet et umrumda mı sence?"

"Olmalı"

"Sebep"

"Çünkü ben öyle olmasını istiyorum"

"Doğru cevap değil çık şu odadan yoksa ben kendi yöntemlerimle çıkartırım seni"

"Tamam be"

Ve bana arkasınu dönerek odadan çıktı oh be ,yatağımdan kalkıp rutin işlerimi halletmeye tuvalete girdim işlerimi bitirdikten sonra odaya girdim dolaba yönelip kıyafetlerimi aldım(mültimiadta) giydikten sonra aşağıya indim geç kalktığım için kahvaltı etmeden gidecektim anneme ve buseye gülümseyip söze başladım

"Annem biliyosun geç kaldım ve bu yüzden kahvaltı  etmeden buradan karakola uçmam lazım sizi seviyorum allaha emanet olun "

"Kızım ne demek kahvaltı etmicem? Et kahvaltını öyle git geç kalmışsın zaten "

"Anam canım anam Anlamıyorsun hemen uçmam lazım ama bunu bir gün telafi ederim"

"Sana söz geçmiyor yavrum hadi git! "

Annemin ağızından çıkan sözcüklerin noktalanmasıyla koşarak kapıya koştum spor ayakkabılarımı hızlıca giydim sırt çantamı alıp  arkamı döndüm

"Öpüldünüz baybay" kapıyı açıp atlet koşucuları gibi arabama koşmaya başladım düğmeye basıp  kapıları açtım arabanın kapısını açıp sürücü koltuğuna geçtim sırtçantamı yan koltuğa koyduktan sonra emniyet kemerini taktım yiyecektim firçayı, arabayı son gaz gazlayıp merkeze yöneldim ,herkese makas kesip sonunda karakola gelmiştim bir ton laf işitecektim arabayı acı bir frenle durdurdum fren sesini duyan arkadaşlar direkt bana dönmüştü yan koltuktan sırt çantamı alıp arabadan indim, hızlı adımlarla yürüyordum tam kapıdan içeriye gircekken biri kolumu tuttu bu çağrıydı eski sevgilim

"Çağrı şuan çok işim var yemem gereken bir ton laf var"

"Biliyorum o yüzden müdür seni bekliyor"

"Saol ya! "

Kolumu hızlıca çekip karakola girdim biri dikkatimi çekti selin ve mert bir çocuğun kolundan tutmuşlardı çocuğun yüzü yara bere içindeydi yanımdan gelecekleri zaman

"Hayırdır mert bu ne! "

"Amirim yemiş dayağa gelmiş karakola  kadınlar mı ne dövmüş? Bir kızı taciz mi ne ediyormuş"

"Oh iyi olmuş şimdi nereye götürüyorsunuz"

"Sorguya mahalledeki kadınlarda gelmiş ifade veriyorlar bu arada amirim müdür sizi arıyo"