O ÖLDÜ!!

651 29 6
                                    

Teyzesi geldi yani Jasmine. İçeri girince koltukta uyuyan Andy'i  gördü. Sinirle onu yere düşürdü. Andy ayağa  kalktı ve Jasmine'e tokat attı. Marina o arada polisi aradı. Marina korkuyordu. Cameron' u aradı göz yaşları sel olmuştu. Andy ve Jasmine kavga ederken Cameron geldi Marina'ı ağlarken gördüğü için üzülmüştü. Onu alıp Central Park'a gittiler. Yol boyunca hiç bir şey konuşmadıkları için  Cameron söze girdi."Şey neler oldu anlatmayacak mısın? Yani senin için endişeleniyorum. İyi misin?"dedi. "Hayır babamdan nefret ediyorum. Utanıyorum ondan hayatımın.... Neyse seni aradığım için özür dilerim. Rahatsız ettim önce git dedim şimdide offf. Tanrım neden ben neden??

Hala ağlıyordu Marina."Yoo saçmalama. Asla rahatsız olmadım sadece bana neler olduğunu anlatman için sabırsızlıkla bekliyorum"

Marina olanların en ince ayrıntısına kadar anlattı.

Cameron onu teselli ettikten sonra telefonu çaldı arayan annesiydi. Aramayı reddedip Marinaya döndü.
Kollarında uyuya kalmıştı onu kucağına alıp taksiye bindirdi. Evine götürüp yatırdı ve odasına çıktı annesi mutfakta hizmetçilerine bağırıyordu. Ne yaptığını bile sormadan bir hışımla odasına girdi. Annesi onu görür görmez yanına giderken  bir bardak daha kırıldı işe yeni aldığı kız sakar olduğu için o gün içinde 8 tane tabak kırmıştı o yüzden azar işitiyordu. Bardak kırılmasının sesini umursamayıp oğlunun yanına gitti. İçeri girdiğinde sorgusu başladı."Kim o?""Hiç" dedi umursamayıp. "Hiç olsa onu buraya getirip yatırır mısın?" dedi Cameron'un gözlerinin içine bakarak. "Anne soru sorma bir arkadaşım,ayrıca SANANE bundan seni ne ilgilendirir bu güne kadar hiç bir şeyimle ilgilenmedin bu gün kafana taş mı düştü?  Ohh pardon unutmuşum düşmesi imkansız çünkü sen çocuğun için başını bile incitmezsin."

Annesini orada bırakıp çıkmıştı. Kalakalmıştı kadın. Söyledikleri ağırdı ama haklıydı. Annesi Alice kafasını öne eğip terasa çıkmıştı. Sinirli ve üzgün bakan gözleri gökyüzünün içine karışmıştı oğlunun haklı olması her ne kadar onu sinir etse de bir şey diyemiyordu. Artık delirme safasına geldiğinde ıslak bir elin sırtına dokunduğun hissetti. Döndüğünde eli kanlı olan küçük bir kızı görmüştü korkudan geri geri giderken olanlar oldu ve Alice terastan aşağı düştü. O küçük kız tabi  kide ÖLÜMDÜ!!

Ölüm terastan Alice'e bakarken gülümsüyordu sonuçta bir kurban bile onu mutlu etmeye yeterdi...

Marina uyandığında nerede olduğunu anlamamış ve kaldığı odanın dekorunu bakıyordu o sırada birkaç kişinin çığlıklarıyla beraber odadan çıkması eş zamanlı olmuştu. Dışarı çıktığında Cameron'un yerde bir kadını sımsıkı kollarıyla sararken gördü . Onun  yanına gidip yüzünü kendine bakmasını sağladığında gözlerinin kıpkırmızı ve yaşlı olduğunu gördü tabi ki çok üzüldü. O kadının annesi olduğunu anlamıştı.

Cameron ağlamaklı bir şekilde Marina'ya bakarak "O ÖLDÜ!!"

Marina kafasını şiddetli bir şekilde kafasını sallayarak söze girdi"HAYIR!! ölmüş olamaz ambulansı aramalıyız. Çabuk telefonunu ver bana..."

Cameron o üzüntü ve korkuyla Marina'ya "HER ŞEY BİTTİ!! ambulans gelse de yetişemez artık . O öldü , ANNEM ÖLDÜ!!" demişti isyan ederek...

Cameron annesini kaldırmaya çalışırken Marina sırtında ki kanlı el izini görmüştü. Olanlar karşısında donakalmıştı. Fazla beklemeden konuşmaya girdi."Cameron sana bir şey söyleyeceğim ama korkmayacağına ve endişe etmeyeceğine söz ver." Cameron bu söz karşısında daha çok sinirlenerek karşılık vermişti."Ne korkaklığından bahsediyorsun Marina? Ne söyleyeceksen söyle hemen." demişti bağırarak. Marina bu tepkisi üzerine biraz korkmuştu fakat canı yandığını bildiği için sözüne devam etti."Şşeyy...annenin sırtındaki....." daha konuşmasını bitirmesine izin vermeden direk annesinin sırtına baktı ve tekrar bir şoka girdi. O el izi de neydi öyle kim böyle bir şey yapabilirdi ki? 

Marina'nın başından aşağı soğuk terler boşalmıştı aklındaki şeyin olmamasını diliyordu. Ölümün bu kadar ileri gidebileceğini düşünmüyordu. Hemen annesini hastaneye götürüp morga yatırdılar. Cameron çok bitik bir haldeydi. Cameron'un bu zor gününde yanında olan Marina'yı ne kadar iyi bir dost olduğunu anlamıştı...

Gün sonunda ayrılık zamanı gelmişti."Ailenden biri var mı? mesela baban nerede?bu şekilde eve gidemezsin çok yorgunsun . Marina bunu söyledikten sonra ne kadar saçma bir şey söylediğini fark etmişti.Eğer babası olsaydı zaten orada karısının yanında olmalıydı."Babam bizi uzun zaman önce ben küçükken terk etmiş." Marina bu duydukları karşısında sinirlenmişti. Onun babası da bir pislik olduğu için. Her baba böyle miydi? Gerçekten anlamıyordu."Sende çok yoruldun Marina sana çok teşekkür ederim her şey için. Bu zor günümde yanımda olduğun için. Sen gerçekten çok iyi bir DOSTSUN"dediğinde Marina çok ama çok üzülmüştü. Tabi kide bu zor gününde yanında olacaktı ama onun kırıldığı nokta ona 'dost' demesiydi.

Yürüye yürüye eve geldiler sonunda. Marina eve girmek için adım atacaktı ki ayağına takılan taşı fark etmedi. Tam düşecekken Cameron büyük bir hamleyle Marina'yı belinden kavrayarak düşmesini engelledi. Bir kaç saniye birbiriyle bakışan ikili hemen Cameron'un geri çekilmesiyle  son buldu. Marina afallamıştı neye uğradığını şaşırmıştı. Eve girdikten sonra kapıya yaslanıp olanları düşünmüştü. Üzülecek miydi? Sevinecek miydi? karar veremedi.Bu düşüncelere dalmışken karşısında onu bir zamanlar çok sevdiği onunla hep vakit geçirdiği ama şimdi her gün onu düşünüp korktuğu kişi vardı.

ÖLÜM!!!

Ölü BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin