Carly'nin ağzından
Hepimiz Eve'nin gelişini bekliyorduk içimden "Deli kız yine neye takıldı acaba?"diye düşünüyordum. Herhalde dalmış olmalıyım Kevin'ın sesi ile irkildim. "Carly, gerçekten çok değişmişsin." dedi. Bunu ne amaçla söylediğini tam anlamamıştım. Acaba iyi anlamda mı kötü anlamda mı? "Ne gibi değiştim tatlım?" dedim. Yüzümde acı çektiren bir gülümsemeyle "Çok güzel olmuşsun." dedi. "Sağ ol tatlım ama üzgünüm ben artık 15 yaşımda değilim, değiştim çok değiştim beni anlıyor musun?"dedim. Sesim sanırım fazla çıkmıştı bunun bende farkındaydım ama yapacak bir şey yoktu artık söylemiştim."Hayır hiç de değişmemişsin hala çok ukalasın, korkma seni yemem en fazla aşık oluruz tekrar birbirimize." dedi. Bende sadece yüzüne acırcasına baktım. Sanırım onu özlemiştim o hala çok yakışıklıydı, eski günlerde ki gibi, kaslı kolları ve diri bir vücudu vardı. Ama şapşaldı hala deli gibi şapşaldı. Ondan biraz korkuyordum ya beni tekrar aşık ederse kendine? Ama buna izin veremezdim çünkü bana verdiği sözü tutmamıştı.
O arada Eve nefes nefese yanımıza geldi."Evet arkadaşlar olay şu tatile gidiyoruz hem de Miami'ye. İtirazınız varsa reddettim bilin."dedi. Hepimiz afallamıştık ve David ortaya atladı. "Eve bu nerden çıktı şimdi? Daha yeni mezun olduk ve ben biraz nefes almak istiyorum, finaller beni çok yordu güzelim." dedi sakin ama sinirli bir ses tonuyla. "David 10 senede bir insan hiç mi değişmez hala çok oyunbozansın." dedi Eve sinirli bir şekilde bende hemen lafa atladım "Şu saçma konuşmaya bir mola verin. Eve tatlım bu nereden çıktı şimdi?" dedim olayları anlamaya çalışarak. Daha sonra Eve sinirli bir ses tonuyla "Bakın tatile çıkmak istiyorum bunda ne var anlamadım." dedi ve ukala Kevin lafa atladı "Bence bu çok güzel olur. Hem bende bayadır bunun hayalini kuruyordum."dedi. Sesi bile tüylerimi ürpertiyordu eğer tatile gidersek ve onunla tekrar yakınlaşırsam, ona aşık olursam ki bu çok zor ama bu tatil beni biraz yıpratacak olsa da Evelyn için bunu yapabilirim. "Tatil benim açımdan da tamamdır. Bu herkese iyi gelecek." dedim ve sonra kısık bir sesle "Umarım." diye ekledim. Adam ve Patrick'de başlarını sallayıp bu durumu onayladılar. David "Pekala tamam ama lütfen havuza beni kıyafetlerimle itmeyin." dedi gülerek. Daha sonra Samantha "İşte budur o zaman harika bir tatil bizi bekler." diye ekledi Kath ise gülerek "Peki ne zaman gideceğiz? Nereye gideceğiz? Nasıl gideceğiz?" dedi haklı olarak. "Hızlı olursak 2 gün sonra biletleri hallederim siz sadece bavulunuzu hazırlayın ve anın tadını çıkarmaya çalışın." dedi Eve. Patrick kahkahalarla konuştu "Ah deli kız kendine gel biraz ne acelemiz var ayrıca benim sizden başkada hayatım var buna saygı duyun kız arkadaşım buna ne diyecek?" dedi. Daha sonra Adam ekledi "Ov ahbap ne zaman bir kız arkadaşın oldu senin? Üniversiteden mi? Kendine Buenos Aires'den İspanyol bir kız mı buldun? Aferin dostum umarım bu da ortaokuldaki hormonel bozukluk yaşayan Tiffany gibi değildir. Ergendim ve benden fazla sakalı vardı." dedi kahkahalarla. Herkes gülüyordu ve Kevin'da ekledi. "Ah evet dostum o kızla nasıl çıkmıştın hiç anlamıyorum." dedi gülerek. Patrick bozulmuştu. Bu kırmızıya dönen suratından anlaşılıyordu çünkü Pat ne zaman utansa yüzü kızarırdı. "Benimle dalga geçmeyi bıraksanız artık." diye ekledi Pat. Daha sonra hepsi başıyla onayladı ama herkes içinden kahkahalar atıyordu. Daha sonra tatil hakkında konuştuktan sonra hepimiz evlerimize dağılmak için arabalarımıza bindik son anda Eve arabama bindi. "Kelly teyzeyi uzun zamandır görmüyorum gelebilirim değil mi?" dedi. "Elbette dostum, belki sevdiğin kurabiyelerden yapmıştır." dedim ısıtan bir gülümsemeyle.
Anahtarı gıcırtmamı duymuş olması lazım ki annem kapıyı açtı. "Aman Tanrım Eve! Ne kadar büyümüş ve güzelleşmişsin tam bir genç kız olmuşsun." dedi annem ve hemen boynuna sarıldı. İçeri geçtiğimizde Eve hemen beni koluyla dürttü "Bir şey konuşmamız lazım." dedi. "Bugün sende bir şey var ama tamam. Her neyse anne biz Eve ile hasret gidereceğiz." dedim ve yukarı doğru çıktık. Annem sesi buğulu geliyordu pek bir şey anlamasam da "Tamam." diyerek onayladım.
"Eve hemen anlatıyorsun." diyerek çıkıştım. Çantasından bir kağıt çıkardı ve olayları anlattı. Ağzım açık kalmıştı. Ne diyeceğimi bilemedim. "Eve sen ne yaptın güzelim?" diyerek suratına baktım. "Bunu öğrenmemiz lazım. Adama vermemiz lazım. Onlar tatil yaparken biz bunu adama veririz. Bak lütfen burada adres vs. her şey yazıyor. Lütfen Carly. 10 yıl sonra senden ilk defa bir şey isteyeceğim." dedi. Masum gözlerle bakarken ve bende dayanamadım. "Pekala ama lütfen Eve bundan sonra senin olmayan şeyleri alma." diye ekledim. Biraz erkeklerden konuyu açtık "Kevin'ın sana nasıl baktığını gördüm."dedi. Bende "Nasıl bakıyordu ki? Eğer aşık gibi diyeceksen hiç başlamayalım." dedim ve konuyu kapatmaya çalıştım.
Daha sonra annem kapıyı tıklattı ve kurabiyeleri önümüze koydu. Kurabiyeleri yedikten sonra Eve evine gitti. Bir süre bugünü düşündüm. Kevin'ı düşündüm. Öyle derken uyudum. Sabah uyandığımda evimde uyanma hissini bir kez daha yaşadım. Her sabah yaptığım gibi babamın bana verdiği kolyeyi boynumda yokladım yerinde olduğunu anladım. Güne "Merhaba." dedim. Aşağıdan gelen annemin yaptığı yiyeceklerin kokusu beni mutfağa havada götürdü "Günaydın anne." dedim. "Günaydın Carly, sana en sevdiğin gevrekten hazırladım. Ben çıkıyorum işe gidi-" derken annemin lafını kestim ve "Anne 5 dakika masada oturur musun? Seninle bir şey konuşmam gerek." dedim. Annem sandalyeye oturduktan sonra "Evet Carly seni dinliyorum canım." dedi. "Miami'ye gidiyoruz bizimkilerle. İzin almak istedim ve ilk defa oluyor bu." dedim. "Ov Carly elbette canım tatil senin hakkın gidebilirsin. Ve tabi bana sorma nezaketinde bulunduğun için teşekkür ederim. En son benden izin aldığında 11 yaşındaydın doğru hatırlıyorsam. Şehrin en pis mekanı olan Kovboy barıydı değil mi?" dedi annem. Yine lafını esirgemeden söylemişti. "Evet anne ve sen izin vermemiştin. Eğer verseydin 11 yıl boyunca senden hep izin alırdım." dedim ve ekledim "Ayrıca benim neden böyle bir kız olduğumu sende çok iyi biliyorsun. Şimdi konuşmam bitti çıkabilirsin." dedim sinirli bir ses tonuyla. "Akşam 7'de evde olurum. Unutmadan anahtar portmantoda asılı. Seni seviyorum." dedi. "Bende… Bende seni seviyorum anne." dedim. Sanırım sonlarına doğru duymadı çünkü kapıyı kapatıp çoktan dışarıya çıkmıştı.
Bende kahvaltımı ettim ve bizimkileri arayıp Lerson'un Kahve Dükkanı'na çağırdım. Üstümü giyinmek için yukarı çıktım. Blue Jean giydim ve üstüme de siyah zımbalı bisiklet yaka, sıfır kol, deri bluzumu giydim. Şeker kokulu parfümümü sıktım. Saçlarımı düzleştirdim ve sade makyajımı yaptıktan sonra çantamı alıp dışarı çıktım. Oraya gittiğimde Kevin elinde mochası ile bana bakıyordu. Hava çok sıcaktı. Dışarıda oturuyorduk. Bana sarıldı "Hoş geldin güzelim." dedi. İnanamadım. Aynı parfümü kullanıyordu ve ben bu kokuya bayılıyordum. "Hoşbulduk. Diğerleri yine geç gelecek belli. Yoksa sen mi ayarttın?" dedim. Yüzünde özgüvenli bir gülümsemeyle "Evet hatta seni buradan bizim eve davet edeceğim. Ne dersin?" dedi ve sırıttı. "Bunu başka bir kıza teklif etsen koşarak gelirdi ama ben eski Carly değilim. Çünkü eski Carly'de gelirdi ama ben değiştim. O yüzden bu numaralar bana sökmez tatlım." dedim ve o arada Eve, Adam, Patrick, David birlikte geldiler ve yanımıza oturdular. Daha sonra Sam ve Kath geldi ve grup tamamlanmış oldu. "Konuya direk giriyorum Miami'ye gidiyoruz. Biletleri internet yoluyla sipariş veriyoruz ve uçak ile Cuma günü gidiyoruz itirazı olan var mı? Yok, o zaman sorunda yok, sizi seviyorum." dedim tek bir nefeste. Ardından Adam "Bilet işini ben hallederim, otel işini de Pat halleder, geriye bavullar kalıyor onlarda kolay. İyi bir tatil bizi bekliyor o zaman." dedi Adam heyecanla. Ben o kadarda tatil havasında geçeceğinden şüpheliydim hatta bu bir tatil bile sayılmazdı. Umarım gerçekten sorun çıkmazdı. Çünkü kağıtta yazanlar eğer gerçekse ve bizde buna bulaşırsak bu tatil tam bir kabusa dönüşebilirdi. Bir süre sessizlikten sonra konuştum "Umarım, bu tatil güzel geçer." dedim. Ama sesimde ki tedirginlik herkesi rahatsız etmişti. Bunu ben bile hissetmiştim.