Bize yapılan ani ziyaretin sonunda çok güzel bir haber aldım. Babamın adını söyleme gereği duymamıştım ama... Fırat EGEMENŞAH.!
Egemenşah şirketinin kurucusu aynı zamanda da yüz karası. Utanıyorum ondan..!!
Neyse...
Ne diyoduk... Hah;
Babaannem ve dedem yazı geçirmek birazda hayatlarında değişiklik yapmak adına bi tatil organizasyonu yapmışlar, ve bu tatilde benim de onlarla olmamı istediler babamdan. Onun işlerinin olduğunu benim de o sık sık bana zaman ayıramadığı için yanlız kaldığımı söylediler babama. O da izin verdi. Ee tabi izin vericek. Dolunay ayak bağı artık ona, ayak bağı olursa yanı başında elin faişeleriyle yatıp kalkamaz, işlerim uzadı yalanlarıyla ayakta uyuyan Dolunay olmicak artık. Çünkü;
- Dolunay herşeyin farkında..!
Ulan... Ulan Arya'ya dua et sen. Annesi olmadan ayakta duramayan o saf kalpli arkadaşıma dua et sen..!
Babaannem yine de bana sordu;
- He kuzum bi de senin fikrini almaya geldik sözde. Mazur gör hayatım bizi. Ee heyecan var tabi doğal olarak :)) Ee benim prensesim ne diyo bakalım Azerbaycan- Kıbrıs serüvenine..? Katılmak ister mi bu iki ihtiyara ;) ?
Hastayım be şu kadına. :)) Bazen sormak istiyorum ona, sen dedemle babamı yapma kararı alırken bilinçli mi aldınız bu kararı? Bu adamın senden çıktığına emin misin ? diye.- İhtiyar kısmını sen söylemedin bende duymadım babaannecim :)) Haa cevabımı sorucak olursan, büyük bir zevkle katılırım o serüvene :))
Gözleri parladı gelmek istiyorum dediğim anda...
Yarın yola çıkacağımızı söyledikten sonra evin... Hizmetçi demek biraz küçümseme cümlesi gibi gelmiştir hep bana. O yüzden evimizin mutfakla ilgilenen çalışanı demek teecihim olmuştur daima. Saadet Hanım diye seslendi babaannem...- Yarın akşama kadar Dolunay için bir valiz hazırlayalım lütfen. Tam kestiremiyorum amaa... Yaklaşık 2 ay kadar burada olmicaz. O yüzden büyük bir valiz olursa... Dolunay ne isterse yanına onu alsın, bu yüzden fikir vermek gerekirse birlikte hazırlayın olmazsa.
dedi ve gülümsemeyi de ihmal etmedi :)
İçimdeki zafer bayraklarını sonuna kadar çektim. İki ay bu adamın yüzünü görmeden tatil yapmış olmanın mutluluğunu tarif edemiyorum.
Babaannem ve dedem biraz daha bizimle kaldıktan sonra gittiler. Onlar gittiğine göre benim de salonda kalmama bir sebep olmadığı için odama çıkıp uyumaya karar verdim.
Çıktım ama çok geçmeden babam kapıyı tıklattı ve telefonda benimle konuşmak isteyen biri olduğunu söyledi. Arya olabilir diye tahmin ettim ve içeri gelmesini söyledim ona.
Telefonda benimle konuşmak isteyen kişi; Yelda Hanım, yani Arya'nın annesi.
O da babam gibi başladı konuşmaya ama tek kelime etmeden dinledim.- Dolunay, bebeğim bak gerçekten sandığın gibi bir şey yok ortada. Ama sana dürüst olmak istiyorum. Bak hayatım ben babana gerçekten aşık oldum, inan bana bak gerçekten onu çok seviyorum. Senin annen olmak, Aryayla birlikte sizinle yaşamak istiyorum. Bana anne demek istemez misin peki bitanem.??
dedikten sonra telefonu yüzüne kapattım.
- Şimdi o samimiyetsiz sevgilini tekrar ara ve bir daha benimle konuşma düşüncesini aklının ucundan dahi geçirmemesini söyle ona. Haa son olarak;
Evet belki haklı olabilir, annemi görmedim, kim nasıl biri bilmiyorum ama... Benim annem olmak gibi bir hadsizliği asla kendisine ben vermeden elde etmeye çalışmasın. Şimdi git, beni de yarına kadar yanlız bırak.Belki haddini aşanlardan biri de ben oldum babama böyle konuştuktan sonra ama... Senin annen olmak istiyorum gibi saçma bir cümleye ilk defa şahit oldum. Hayatımda görmediğim Anneme saygısızlık dahi yaptırmam. O ya da bir başkası. Babamın oğlu değil ya.
📌 📌 📌 📌
Sabah uyanınca ilk işim babaannemi aramak olmalıydı, telefonu aradı gözlerim.
Aşağı indiğimde babamın gülerek hatta kahkaha atarak telefonla konuşmasını duydum.
Aynen şunlara kendi kulaklarımla şahit oldum;- Hadi yaa :)) Dua et akşama kadar vaktin var küçük hanım. Dolunay gidince geleceğin yer nasılsa yine benim yanım olucak. Bu kelimelerin hesabı akşam sorulur hayatım :))
Ulan fingirdemek için gidişimi iple çeken iğrenç iki insan varmış be. Ama ben bu planı duyup asla ve asla sessiz kalmicam. Gitmiyorum, batsın lan. Azerbaycan daa Kıbrıs da batsın, Gitmiiyooruum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunayın Gölgesi
ChickLitÇok zor büyüdü 19 yaşındaki Dolunay... Annesini doğumda kaybeden genç kız, anne sevgisinin ne olduğunu henüz tatmamış ve hayatı boyunca da tatmayacak muhtemelen. Babasının her gün başka bir kadınla barlarda sabahladığının ve gece kendi evine tanımad...