3

2.4K 194 86
                                    

"Uzun bir çizgiydi bu!" diye bağırdı birisi.
"Gece zor geçecek!" diye bağırdı bir diğeri.
Zayn'in beni kucağına almasından çok memnundular, düşme korkusu içimi kapladığında kollarımı boynuna doladım.
Alkışlarla birlikte beni kırmızı büyük çadıra soktuğunda heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu.

Beni büyük yatağın önünde bıraktığında yüzünü inceledim bir süre, o da beni incelemişti ve bunu ilk kez yapıyordu.
Gözleri hala gözlerimdeyken elbisemin eteklerinden tuttu ve yukarıya çekti, bir erkeğin karşısında ilk defa böyle kaldığım için utançla kendimi gizlemek istedim ama hiçbir şey yapmadım. Korkak davranmasam daha iyi olurdu.

Elbiseyi çıkardı ve ayaklarımızın yanına attı.
Parmaklarının dışıyla yanağımı okşadığında gözlerimi kapattım ve dudağımı dişledim.

Kendisiyle birlikte bende yatağa oturdum, o sert ellerinin dışıyla yanağını okşamaya devam etti. Kaşları çatıktı ve ne düşündüğünü anlamıyordum bile. Yüzü boynuma yaklaşırken yutkunma sesimi duyduğundan emindim.

Dudakları boynumdayken nefesi bebi gıdıklıyordu ama öylece bekliyordum. Kokumu içine çekip dudaklarını boynuma bastırdığında elimi göğsüne koydum. Bu onu durdurmuştu. Tekrardan gözlerime baktığında gözyaşlarımdan onu net göremiyordum bile.
Fakat ağlamayı istemiyordum.

Ayağa kalktıktan sonra beni de ellerimden tutarak kaldırdı ağlayacak olduğumu göstermek istemez gibi bakışlarımı eğdiğimde beni ters çeviri ve yatağa yüz üstü yatırdı, ayaklarım yere sarkarken ne yapacağını anladım ve kalkmaya çalıştım. Parmaklarını omurgam boyunca gezdirdi, önce çok hafif ardından şehvet doku parmaklarıyla.

"Majesteleri." dedim kafamı kaldırmaya çalışıp ama bir elini enseme koydu ve kalkmamı engelledi.
"İstemiyorum." dedim tekrardan ve hareketlendim. "Majesteleri, bunu şimdi yapmak istemiyorum. Lütfen bırakın beni."

"Bu gece olmak zorunda." dediğinde tüm gücümle kalkmaya çalıştım ama kalkmama izin vermiyordu. Üzerimdeki tülü sıyırdı ve o farklı acıyı hissetmemle nefesim gittiğinde ellerimi yatağa bastırdım, hareket edemiyordum.
Onun sesini duyduğumda acıya daha fazla dayanamamamla kuvvetli bir şekilde bağırdım, bundan hoşlanmış olmalı ki o da birkaç ses çıkardı.

Gözümden yaşlar akmaya başladığında son çare olarak mırıldandım.

"Majesteleri, bırakın beni."

-

"Kraliçem." dedi çadıra giren bir kız, ben ise yatakta resmen ölü gibi yatıyordum.
Bu kraliçe tabiri fazlasıyla farklı gelmişti.
Arkasından bir kız daha girdiğinde üzerimi biraz daha kapattım, bunlar dün Adrion'ın bana hediye ettiği kızlardı.

Yataktan kalkmak için ellerimle kendime destek verdim ama birbirine yaklaştırmakta güçlük çektiğim bacak aralarım buna pek izin vermiyordu.
Kızlardan biri yanıma geldi ve diğeri köşede üstü kapatılmış yerden bir elbise çıkardı.
Getirdiğim elbiselerimin burada olduğunu bilmiyordum, bizi almaya geldiğinda sonsuza dek burada kalacağımı da bilmiyordum, sadece yarın geliyorum demiş ve bizi buraya getirmişti ama dün anlamıştım ki bizi direkt düğüne getirmişti.

O gün düğünümüz olacağını söyleseydi benim için özel olan bir elbisemi giyerdim.
Dolabımda duran öylesine beyaz bir elbiseyi değil, belki de düğünüm için bu kadar heyecanlanmamış olmalıydım sonuçta 20.000 asker içindi sadece ama bende etrafımda ki herkes gibi güzel bir düğünüm ve güzel bir gecem olsun istemiştim. İkisi de olmamıştı.

Elbiseyi kafamdan geçirdiğinde göğüslerimi görmeleri o an için umrumda bile değildi.
Gece yapmaması için yalvarmıştım ona ama beni dinlememişti hatta dinlememesinin yanında işi bittiğinde beni yanına yatırmamıştı bile, ayaklarım yere sarkarken dalmıştım uykuya.

victory | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin