4

2.4K 184 75
                                    

Günler, geceler geçti...
Ben daha fazla dayanamayacağımı düşünür hale gelmiştim. Böyle yaşayacağıma kendimi öldürmeye karar vermiştim ki...

Gece rüyama annem girmişti, beyaz bir elbise giymişti ama uzaktaydı, koşarak onu yakalamıştım, elimi ona uzatıp dokunmadan önce bana birçok kez yap demişti.

Annem neyi yapmamı istemişti?

Sabah uyandığımda hiçbir acının, hiçbir ağrının kalmadığını fark ettim.
Sanki Tanrılar bana acımıştı.
Bugün her şey daha kolaydı bacaklarım güçlenmişti ve şu an Lysa onlar gibi giyinmeme yardım ediyordu, ilk defa deri bir yelek giyecektim altıma giyeceğim kiremit rengindeki şortu daha önce hayatımda hiç giymemiştim. Aslında daha önce hiç şort giyerek insan arasına karışmamıştım. Şimdiye kadar giydiğim şortlar bazen elbisemin desenini güzel göstermek için oluyordu.

Lysa saçımı bağladıktan sonra aynada kendime baktım ve ileride halkın bana verdiği hediyelerden hep ilgimi çeken tokayı aldım ve sanki diğer tokanın süsüymüş gibi onun üstüne tutturdum.
"Bugün iyi görünüyorsunuz." dedi bendeki iyiliği o da fark ederek.
İyi olduğumu göstermek istercesine gülümsedim ona.
"Hazırsınız Kraliçem." beni mutlulukla inceledi.
Çadırın çıkışına ilerledim, herkes ilk defa onlar gibi giyindiğimi görecekti ve tepkiler için heyecanlanmıştım.

Dışarı çıktığım anda ilk defa kimse bana bakmadı, beni diğer kızlardan biri sanmış olmalıydılar.
Zayn'de arkadaşlarına gülüyordu ama kafasını bana çevirmemişti. Beni fark etmesi için onun yanına yürüdüm ama neredeyse ilk defa bacaklarımın ve göbeğimin açık olması sebebiyle özgüvenli bir yürüyüş değildi bu.
Onun yanına yaklaştığımda yüzündeki gülümsemeyi ciddi bir hale sokup bana baktı önce bacaklarımı sonra açık göbeğimi inceledi ardından gözleri gözlerimi bulduğunda şaşkınlığı daha da büyüdü, benim böyle giyinebileceğimi tahmin etmiyor gibiydi.

"Bunu giyeceğini tahmin etmezdim." dedi neredeyse halime gülecek gibiyken, kaşlarını kaldırmış bana mutlulukla gülümsüyordu, yap dedi annem tekrardan, bu aklıma karıştırdığında ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Yap dedi zihnimin içindeki o ses.

Yanına oturduktan sonra o an için dudaklarını yavaşça dudaklarımın üzerine koydu, annem yap derken bunu mu demek istiyordu bilmiyordum ama yine de Zayn'e karşı çıkmadım fakat karşılık da vermedim
Dudağıma küçük öpücükler konduruyordu ama şimdiye kadar hiçbiri bu kadar derin olmamıştı.
"Artık seni kimseye vermem." dediğinde aklıma geçen gün Adrion'ın beni götürmeye çalışması gelmişti, tabii ki bunu gerçekleştiremezdi çünkü bizim burada ne askerimiz ne de atımız vardı, buna rağmen Adrion beni çekmeye son gücüyle devam etmişti onu durduran tek şey üzerine hedef alınmış oklardı. Kendi canını kurtarmak adına beni bırakmış ve dizlerinin üzerinde merhamet için yalvarmıştı.
Adrion bu güçsüzlüğüyle tahtın başına asla geçemezdi.

"Kraliçem." bir ses beni gerçek dünyaya döndürdüğünda elimi yanağına koyduğum yüzünden çektim.
O büyülenmiş ela gözleriyle yüzümü incelerken ben bana kılıcını adamış Vidall'e baktım.

"Saatimiz geldi." dediğinde Zayn'e son kez baktım dudağıma birkaç öpücük daha kondurduktan sonra başını onaylarca salladı, Vidall bana ata binmeyi öğretiyordu. 2 hafta içinde burayı terk edeceğimiz söylenmişti ve benim en kısa sürede ata binmeyi öğrenmem gerekiyordu.
İlk dersimizde defalarca düşme tehlikesi geçirsem de hiçbirinde buna izin vermemişti, o da çok güçlüydü ve ata binmekte ustaydı.
Benim atım önünme geldiğinde ona yaptığım çizik hala vicdanımı parçalıyordu.

Vidall elini ayağımın altına koydu ve at binmeme yardım etti, at herhangi bir hareket yapmasın diye dizginleri elime aldım ve kontrollü bir şekilde Vidall'in kendi atına binmesini izledim, kalabalıktan uzaklaşmaya başladığımızda gözlerim son kez Lysa'ya kaydı, Vidall'e aşık bir şekilde bakıyordu ama Vidall bunu görmeyecek kadar kördü, belki bir gün ikisinin arasını yapabilirdim.

At hızlandığında bu sefer sanki hep atın üzerindeymişim gibi ilerliyordum.
Yeteri kadar uzaklaştığımızda bana önüme çıkan bir engelde neler yapmam gerektiğini anlatmaya başladı.

-

"Sizden çok etkileniyor Kraliçem." dedi göğüslerimi de biraz açarak.

Zayn at sırtındayken beni görmezden geliyordu, tıpkı düğünümüzde olduğu gibi.
Aslında hep görmezden geliyordu. Geceleri arkadaşlarıyla içki içiyor, kadınların danslarını, erkeklerin ölümle sonuçlanan kavgalarını izliyordu. Bazen tek başıma bazen Vidall'la bazen de Lysa ile yemek yiyordum.
Ama her gece, şafak vaktinden biraz önce geliyor ve bana istediği her şeyi yaptıktan sonra uyuyordu, artık beni yüzüstü yatırdığı için üzülmüyordum hatta daha mutluydum, böylece gözyaşlarımı ve hıçkırıklarımı yatağa akıtıyordum.

Geçen gün Lysa'ya beni acımasız bir şekilde yatağa yüz üstü yatırdığını ve yaptığı diğer şeyleri anlattığımda bunu hiç farklı karşılamamış hatta beklediğim cevabın aksine bunun normal olduğunu söylemişti, benim şaşkınlığımı fark ettiğindeyse bunun bir gelenek olduğunu değiştiren kişinin ben olmam gerektiğini söylemişti, ve evet o değişim günü için birkaç gündür hazırlanıyordum, onu benim deyimimle dize getirecektim.
Bugün hayatımda bir şeylerin farklı olmasını sağlayacaktım bana öyle dokunmasını engelleyecektim.

Lysa bana son kez baktı ve saçlarımla göğsümü hafifçe kapattı. Onlara göre çıplak tenin üzerini kapatan saç fazlasıyla ilgi çekici bir görüntü oluşturuyordu, içinde biraz da gizem vardı tabii. "Dediklerimi unutmayın Kraliçem." dedikten sonra çadırdan çıktı, ben ise saatlerce Zayn'in gelmesini bekledim, hiç hareket etmeden..
Zamanım tüm hayatımı gözden geçirebileceğim kadar uzundu.

O dışarıda arkadaşlarıyla sohbet edip kadınları izlerken benim burada onu beklemem doğru muydu bilmiyordum, zaten o gelince yapacağım şey bu sorunun cevabı olacaktı.

Neredeyse uyumak üzereyken o çadıra girdiğinde hemen gözlerimizi birleştirdim. Çadırın kapısında durdu ve şaşırmış halde bana baktı.
Saçımı elimin tersiyle ve yavaş hareketlerle sırtıma attım, büyük adımlarıyla bana yaklaştı, beyaz elbisemi sıyırmıştım bu sayede bacaklarım sonuna kadar görünüyordu, beni ellerimden tutarak ayağa kaldırdı, kendisine çekti ve elbisemin önündeki kemeri çözdü hava biraz serindi bu yüzden çıplak bedenimden bir titreme geçti.
Parmaklarımı kendi sert parmaklarıyla okşadı, elleri becerikli ve şaşırılacak kadar nazikti.
Bir yandan vücuduma bakıyordu, vücudumu sanki gözleriyle içiyor gibiydi.

Tek elini bacaklarıma götürdü oradan sonra baş parmağını dudaklarımda gezdirdi en sonunda saçlarımın arasındaydı ve hareketleri sertleşmişti, beni omuzlarımdan tutarak yatağa yüzüstü çevirmeye çalıştı. "Hayır." dedim bir çırpıda ama o her zaman ki gibi beni tekrar çevirmeye çalıştı, ona karşı çıktığımı sanıyor olmalıydı.

"Bu gece gözlerine bakacağım." dedim ve yatağa sırtüstü yattım. Sanki mutsuzmuş gibi kaşlarını çattı ama yine de beni yüzüstü çevirmedi ve üzerime çıktı.
Geleneklerini devam ettirmeye çalışıyordu tıpkı Lysa'nın söyledikleri gibi.
Gözlerimizi ayırmazken aklıma Lysa'nın diğer söyledikleri geldi.

Önce bacak aramı onun için açtım, daha sonra bir elimi yanağına koydum, diğer elimi göğsündeki kırmızı derin çizgide gezdirirken, o gözlerime usul usul bakıyor ve yavaşca hareketlerine başlıyordu, yap dedi annem tekrardan, belki de bu benim aklımın bir oyunuydu, cesaret alıyordum ama cesaret almam iyiydi, derin bir nefes aldım ve son olarak dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim.
Bana bir daha yüzüstü sahip olmasına izin vermeyecektim.

-

BÖLÜMLER ŞİMDİLİK KHAL-KHALEESI ANLARI GİBİ GİDİYOR AMA O YAKINDA DEĞİŞECEK, UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİRRR!!!

JAIME LANNISTER BURADA VIDALL BELKİ DE SÖR JORAH ROLÜNDEDİR DİBNDİNS

#ZAYN

#AUDRIS

#ZAUDRIS

#VIDALL

#ADRION

#LORDCLEM

victory | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin