Bu bölüm biraz kısa ve tanıtım gibi oldu.
İyi okumalar❤"Tamam anne...Tamam...Dikkat ederim...Tamam yahu...Anne!Tamam dedim kapatıyorum görüşürüz."
Yarım saatlik telefon görüşmesinden sonra kulağımın terlediğini hissettim.Halbuki konuştuğum tek şey 'Tamam' dı.
Telefonla konuşmayı oldum olası sevmezdim zaten.Telefonumu şarja takıp dolabıma doğru yürüdüm.Kapağını açıp günlük bişeyler bakınmaya başladım.Gözüme takılan beyaz salaş bir tişörtü aldım.Alt çekmeceden de bir kot pantolon çıkarıp yatağın üzerine bıraktım.Dolabımın yanındaki küçük çekmeceden de iç çamaşırlarımı alıp banyoya girdim.Sıcak suyu ayarlayıp kendimi gevşetmesine izin verdim.
***
Uzun süren otobüs yolculuğunun sonunda Dilara'nın konum olarak attığı kafeye geldim.Kafenin dış kapısının üst kısımları sarmaşık şeklindeki papatyalarla kaplıydı.Ve güzel bir görüntü ortaya çıkarıyordu.Kafenin içine girdiğimde ise beni gayet ferah bir ortam karşılamıştı.En arkalarda oturan arkadaşımı gördüğümde yanına yürümeye başladım.Fazla kalabalık değildi.Bu yüzden rahatça görebilmiştim Dilara'yı.Karşısına geçip oturduğumda hemen konuşmaya başladı."Nerde kaldın ya,kök salıcaktım biraz daha geç gelseydin"
Gözlerimi devirdikten sonra cevapladım.
"Kusura bakma canım benim senin gibi arabam yok maalesef otobüsle geldiğim için geciktim.Kusura bakma ya!."
"Aman tamam özür dilerim.Unutmuşum işte ne uzattın ya"
İşte böylede zeytinyağı gibi üste çıkan bir arkadaşım var.
"Ee ne yiyoruz?"
"Bilmem seni bekledim bişey söylemedim o yüzden."
"Tamam çağır garsonuda söyle bişeyler işte."
Dilara garsona seslenirken bende camdan dışarıyı izliyordum.Şehire ne uzak ne de yakın bi yerdeydi kafe.
Garsonun getirdiği yemeklerle gözlerimi camdan çektim.Garsona baktığımda bir bayan olduğunu gördüm.En fazla 23-24 yaşlarında olmalıydı.Gayet güzel bir kızdı.
"Teşekkür ederim" deyip gülümsedim
"Afiyet olsun" deyip mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere yürüdü.
"Ee anlat bakalım.Cem'le nasıl gidiyor?"
"Ya çok şükür iyi gidiyor.Nazar değmesin diyelim."
"Maşallah."
"Artık sende birini bulsanda dörtlü takılsak" deyip güldü.
"Aman istemem ben aşk falan.Şu sıralar kalsın."
"Böyle diye diye evde kalıcan ya.Bi gün karşına senin aklını başından alıcak biri çıkıcak dediklerinle kalıcan öyle ha."
Sadece göz devirmekle yetindim.
1 saatin sonunda kafeden kalkma kararı almıştık.Garsondan hesabı getirmesini istedim.O hesabı getirene kadar bizde toparlanıyorduk.
"Buyrun hesabınız"
Duyduğum kadifemsi sesle sesin geldiği yöne baktım.Hesabımızı getiren garsondu bu.Allah'ım böyle garsonmu olur? Böyle birinin garson olması adil mi?Yukarıya doğru özenle kaldırılmış saçlar, elaya çalan gözler, biçimli burnu,sağ gözünün yanında şakağına yakın bi yerde olan ben'i ve hafif dolgun dudaklarıyla adeta kalemle çizilmiş gibiydi.Karnımda hissettiğim karıncalanmalara anlam veremezken Dilara'nın bahsettiği aklımı başımdan alan kişi kesinlikle karşımdaki bu sanat eseri olmalıydı.
İlk hikayemle birlikte karşınızdayım.
Sizin eleştirilerinize göre devam etmek istiyorum.Beğenip ,beğenmediğinizi açıkça söylemenizi istiyorum.
Kapak tasarımı : medusa_549 ❤
GÖRÜŞMEK ÜZERE😘👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garson
Teen FictionAşkın nerde,ne zaman ve nasıl karşımıza çıkacağı belli olmaz.Ki benimde öyle oldu.Aşka kendimi hazır hissetmediğim anda,karşıma çıkan bi garsona aşık oldum. ☆☆☆ Ağzımdaki lokmamı yutup devam ettim."Biz neden diğer çiftler gibi lunaparka gitmiyoruz...