Merhaba! Bu bölüm bol Hazar'lı bir bölüm oldu.
İYİ OKUMALAR💙***
Şu an hissettiğin duyguları tarif et deseler tarif edemezdim.Ne hissettiğimi,nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum.
Yaşadığım şey sanırım Hayal kırıklığı'ydı.Evet evet.Kesinlikle hayal kırıklığı.Böyle bi şeyle karşılaşmış olmak üzüyordu.Her insanı üzerdi.
Sevgilisi olması demek; benimle imkansız olması demekti.Ya da değil miydi?
Sevgilisi vardı ya! Daha ne olabilir ki?!
Bir sevdiği vardı.
SEVDİĞİ.
Bu kelimeyi bana söylemeliydi.Hızlı gidiyordum.Farkındayım.Ama şimdiye kadar yavaş gitmiştim de ne olmuştu.
Aldatılmıştım!
Ve şu an aldatıldığımı öğrendiğim gün nasıl hissediyorsam aynen öyle hissediyordum.
Yıkılmış gibi.
Bana seslenen Dilara'yla ona döndüm."Hı?"
"Daldın?" dedikten sonra bilgisayarın kapağını kapatıp ellerime uzandı.Ellerimi tuttuğunda ürpermiştim.Elleri sıcacıktı.Benim aksime!
"Onu araştırmak isterken böyle bir şeyle karşılaşmak aklımın ucuna dahi gelmemişti."
Bana üzgün gözlerle baktı bir süre.Daha sonra aklına birşey gelmiş gibi sırıttı."Ben ne diyorum sen ne yapıyorsun?Sırıtma!"
Göz devirdikten sonra ağzını araladı."Ne yapalım yani sevgilisi varsa?"
Şaşkınca ona baktım."Ne dediğinin farkında mısın sen?" Kesinlikle delirmiş olmalıydı.Ne demek ne yapalım? Sevgilisi varya boru mu?
"Evet farkındayım canım.Varsa var.Hem ayrıca görmedin mi Hazar'ın ne yazdığını? Ya sevgilisi değilse.Hem Can'da yorum atmış.Arkadaşlar demekki."
Dilara'nın bahsettiği Can o yorum atan Can'mıymış?
"Dediğin Can o Can'mı?"Ağzımı açmış şaşkınca ona bakıyordum.
Yüzünde masum bir sırıtış belirdi.Salak kız! "Evet o Can benim Can.Aman yani şey okula gelen Can."
Cevap vermeyince o da birşey demedi.Bir süre sonra bana dönerek konuştu."Ben Can'a sorayım mı Hazar'ı"
"Hayır tabiki.Ne diceksin çocuğa saçmalama."
"Ya kızım senin sayende konuşmuş olurum onunla.Hıh ne olur?"
Düşündüm.Ya bizi terslerse? Ya sizene Hazar'dan derse? Napıcağımı bilmiyordum.
Ya Hazar'dan vazgeçip hayatıma devam edicektim. Ya da Hazar'a hissettiğim anlamını dahi bilmediğim duygularımın peşinden gidip ona ulaşıcaktım.
"Hayır!" Bu sefer net bir şekilde söylemiştim.Eğer Can'la konuşmak istiyorsa Hazar'ı sormasına gerek yoktu.Ve ben rezil olmak istemiyordum.
"Ama neden?" diye sordu gözlerini kısarak.
"Kendimi rezil edemem canım o yüzden!" Bence kesinlikle haklıydım.
Üzgünce bana bakıp cevapladı."Peki."
Sanki o dudaklarını büzüp,gözlerini büyütünce kararımı değiştirecektim.Tamam.Belki başka bi konu olsa bu ifadesine dayanamaz kararımı değiştirebilirdim ama bu konuda kararım kesindi.
Eğer o kızla sevgiliyseler -ki bence öyleydi- ondan vazgeçebilirdim.Ama eğer değilseler-İnşallah değillerdir- Hazar-la konuşmak isterdim.Yani konuşmak derken ona olan ilgimle alakalı değil.Bir arkadaş gibi.Ki bu arkadaş kelimesi içimi acıtsa da şimdilik arkadaş demek zorundaydım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garson
Novela JuvenilAşkın nerde,ne zaman ve nasıl karşımıza çıkacağı belli olmaz.Ki benimde öyle oldu.Aşka kendimi hazır hissetmediğim anda,karşıma çıkan bi garsona aşık oldum. ☆☆☆ Ağzımdaki lokmamı yutup devam ettim."Biz neden diğer çiftler gibi lunaparka gitmiyoruz...