Elisa'yla bizim evde oturup,ekrandaki sıkıcı filme bakarken,çikolata tıkınıyorduk.Elisa aniden icadındaki eksik parçayı bulmuş bilim adamı gibi yerinden sıçrayınca elimdeki çikolata paketini yere düşürdüm.Ben saf saf ''Ne oluyor'' diyemeden hızlıca ;
''Sana söylemeyi unuttum! Okulda kamp var.Bir haftalığına gidip,matematikçinin çenesinden kurtulabiliriz.Düşünsene ! Zaten okulda neredeyse başka hoca da yok.Hepsi kampa geliyor.Sınavlar da bitti.Harika olur.Kesinlikle gitmeliyiz.''dedi.Ben söylediklerine uyuşuk bir şekilde yetişmeye çalışırken,o mama isteyen bir kedi gibi suratıma bakıyordu.Yeşil gözleri de tıpkı bir kedininki gibiydi zaten.Saçları benim ki gibi kahverengiydi ama ikisine de kahverengi demeye bin şahit isterdi doğrusu.Açık kahverengi saçları güneş vurduğunda sarı,karanlıkta biraz daha koyu,kahverengi duruyordu.Benden 5 cm de uzundu ki ben 1.71'im.Tıpkı bir Barbie'yi andırıyordu.
''Geliyorsun değil mi ?'' dedi.Hala karşımda ayakta duruyordu.Suratındaki neşeli ve heyecanlı ifade yüzünden gülmeden edemedim.Evet desem havalara uçucak gibiydi.
''Bilmiyorum.Bir hafta çok değil mi ? Hem sen sizinkilere haber verdin mi ?''dedim.Bahane uydurmaya çalışıyordum doğrusu.Çünkü ''okulla'' beraber kamp fikri bana pek çekici gelmiyordu...Tabi kendisinin bir sevgilisi vardı.Bu sayede beraber vakit de geçireceklerdi.Muhtemelen okul ''Şehirdeki çöplükleri bir hafta boyunca geziyoruz ve orada kamp kuruyoruz !''dese ona da alkış tutarak tamam derdi.
Suratındaki ifade bozulup,sıkkın ve kararsız bir hal almıştı.''Bizimkilere senin de geldiğini söylersem izin verirler.Hem yaz tatili için bizimkiler şehir dışına çıkma planları yapıyor.Belki bu yaz görüşemeyeceğiz.Gel işte.Gelmeyip de ne yapıcaksın ? Bu sıcakta matematik mi işlemek istiyorsun ? ''
''Böyle söyleyince başka seçenek kalmadı zaten''dedim sırıtarak.Ani karar vermek bir parçam gibi bir şey.Onu kırmak imkansızdı.Belki biraz temiz hava bana da iyi gelirdi.Kafamdaki düşünceleri biraz atmış olurdum.
''Ciddi misin ?''dedi hafif sevinçli bir şekilde ama şaka dememi bekler gibiydi.
''Evet''diyince kucağıma atladı.
''Yavaş !Bacaklarımı ezip,beni felç bırakırsan gelemeyeceğim Elisa.Sen de muhtemelen Burak'la hastaneye geleceğin için planınız mahvolur bak söylemedi deme.''Gülümsedim.
Kenara çekilip ''Sen de uğraştırma insanı iki saat o zaman.Hemen kabul etsem ölüyor musun ? '' dedi.Sitemkar olmaya çalışıyordu ama gülmemek için kendini zor tutuyordu.
''Ne zaman kamp ?''dedim.
''Haftaya pazartesi.Sence hocalar içki var mı diye çantaların içine bakar mı ?''
''Ne bakacak ya.Onlar da getirir zaten''dedim gülerek.
Mesaj sesi gelince telefonunu masadan aldı.Elisa telefonuna baktıktan sonra hemen bana döndü.
''Sinemaya gidelim mi ? ''dedi.Ciddiydi.
Gözlerimi devirdim.Acaba bu televizyonda izlediğimiz neydi ?Kuşların çiftleşme belgeseli mi ? ''Elisa biz şu an ne izliyoruz zaten ?''
''Burak çağırıyor.Geçen sefer de gitmedim.Alınır bu sefer.Lütfeeen''dedi alt dudağını aşağı sarkıtarak.Babasından kredi kartını ister gibi bakıyordu.İkna etmemesi imkansız.Yine de kıçımı kaldırıp,gitmek zor geliyordu.
''E sen git Elisa.Benim ne işim var ? Çift buluşmanızda siz yiyişirken,ben ot gibi oturacak mıyım ?'' Evet,arkadaşlarının buluşmalarında tek başına,sap gibi gezen o kız olmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİS
Fantasy''Bir hafıza kaybı yaşadığınızdan haberiniz yoksa? Ve beyninizin içindeki tüm gerçekler bir sisle örtülüyse karmaşa sizi içine çeker. Kabuslarımdan uyandığımda dipsiz karanlıkta kimse yoktu.Ta ki o hayatıma girene dek...'' Bugüne kadar her ş...