Haberi alir almaz kendimi evden disari atmistim. Kalp atislarimin hengamesinde cok sevdigim kirmizi babetlerimi giymeden bahce kapisina kostum. bir an once kendimi iskeleye atmak istiyordum. kac sene olmustu belki de 4 saymak istememistim sanki saydikca daha da cogaliyordu gunler. bisikletimin kilidini acip surmeye basladim. cakilli yola gelince umursadan bisikletimi firlattim. kasabanin en sevdigim yani bu cakilli yoldu orda milyonlarca tas toplamistim belki de kucuk bi odayi doldururcasina kucuk renkli taslar. simdiyse bu yol bitmek bilmiyordu ve ciplak ayaklarima batan sivri taslarda cabasiydi. bunu kafama takmiyordum aklimdaki tek sey onu gormekti. saclarini uzatmis miydi, sakal birakmis miydi her seyi merak ediyordum. of tanrim bitsin artik su yol diye soylene soylene sonunda iskeleye vardim ama bir sorun vardi simdi de ayaklarim beni iskeleye goturmuyordu. aptal kiz diye gecirdim icimden ve parktaki agaclarin arasina saklandim. korkaktim,utangactim belki de kendimi ele vermekten korkuyordum. gozlerimi bir an olsun iskeleden ayirmiyordum. ne kadar bekledim bilmiyorum ama sanki bana yillar gibi geldi. ve iste kapida beliriverdi. kalbimi dizginlemek mumkun degildi yillardir kendimi bildim bileli sevdigim adam oradaydi ve hayalimde buyuttugum gibiydi o kadar tatli bir gulumsemesi vardi ki bu denli uzaktan bile icimi isitti. onu seviyordum onu olesiye seviyordum bunu tum bedenimde hissediyordum. o gelmisti!