EMMA ile kahvemizi içerken Alyanın bize seslendiğini duyduk. Alya hadi kızlar Alex bizi çağrıyor dedi. Sonra Alexin yanına geldik.Alex Sophia yine makine icat etmiş. Herzamankinden daha iyi dedi. Artık savaş vakti geldi. Maria bak yine itiraz yok dedi. Alex sakar olduğu için giderken kapıya kolunu vurdu. Biz gülmemek için kendimizi zor tuttuk. Gidiğinde gülmeye tutulduk. Ama gülme vakti değildi savaş vaktiydi. Savaş zamanı gelmeden çalışmalıydık. Alya bana seslendi Maria hadi gel . Bende kitaplara bakmakta olan Emmaya seslendim. Ve odadan çıktık . Savaş zamanı gelene kadar çalıştık. Biz dünya koruyucularıydık. Ve ben Emma Alya ve Alex dışında hiç kimse bilmiyordu. Savaş vakti geldi. Biz yerlerimizi aldık. Ve savaş başladı. Sophia yenilecek gibiydi. Adamları enfazla 5 tane kalmıştı sanırım. Alexin omzu gözüküyordu.Ve Sophiada omzunu yaptığı silah ile vurdu. Benim iğileştirme gücüm olduğu için onu iğleştirebilirdim . Ve Sophianın beni göremiyeceği yerlerden geçtim. Alexin omzuna kuvvetli bir şekilde bastırdım. Alex ayılır ayılmaz Sophianın oraya bir ateş fırlattı. Sophia ve kalan 5 adamı öldü. O kadar seviçliydikki anlatamam. Eve gidiyorduk ben önde yürüyordum ve biran durakladım. Ve arkama döndüm. Onlara dedimki hadi cafeye gidelim dedim. Hepsi birbirlerine baktılar. Cafeye geldik ve güzel bir masaya oturduk. 4 tane kahve istedim. Herkes güldü. Uzun zamandır kahve içmemiştim. Okadar özlemişim ki. Kahvenin tadını çıkararak içtik. Hatta be kahvemin fotoğrafını çektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve tadı
CasualeBir haberden dolayı kahvleri yarım kaldı. Ve sonunda kahvelerini rahatlıkla içtiler.