En yakın arkadaşım Ravza ne olup bitiyorsa anlatıyordum ona. Onunla Ensarı ve Ensarın hayranlarını çekiştirmek kadar zevkli birşey yoktu.
- Dilara sana bakıyor bak bak şeytan kız.
Haykırtıyordu bu kız beni ya.
Son ders zili ısrarla çalmıyordu resmen. Galiba benim için zaman geçmiyordu desek daha doğru olur. Dün Ensar sebepsizce gitmişti benden. Hiçbir şey söylemeden öylece terketmişti beni.
-Dilara hadi kanka ya zil çaldı !
- Dalmışım ya tamam.Çıkışta olan kız kavgası hepimizi etkilemişti. Topluca okulun yakınlarındaki parka gittik. Eski okul arkadaşlarımla önden yürürken Ensar ve arkadaşları da arkadan geliyordu.
- Neden ayrıldınız?- Çok üzüldüm inşallah barışırsınız.
Klasik teselli sözleri de olsa sağolsunlar yanımdaydı kar. Parkta otururken bi erkek sesi bana seslenmişti. Ensardı (Tamam sakin ol Dilara ağlamak yok)
- Dilara gel
Konuşacak mecalim kalmadığı için kafa sallamakla yetindim hayır anlamında.
- Gel şuraya dedim.
Emir kipleri kalp ben. Gitmek zorunda kaldım, yavaşça yanına oturdum.
-Niye bu kadar çok ağladın? Değer miydi?
-Bilmem, üzgünüm.
-Ben ayrılmaktan vazgeçtim. Seninle ayrılmak istemiyorum.
Ne yapmaya çalışıyordu? Aniden kolundaki saati çıkarıp fırlattı.
-Yakından da ne güzelmişsin.
Tebessüm ettim. Çünkü konuşamıyordum, nutkum tutulmuştu. Öyle sohbet ettik dakikalarca. gözlerinin içine içine baktım. Dibim düşmüştü açıkçası çekik gözleri, gülümsemesi, ses tonuna kadar mükemmeldi.
"Hafıza kaybı yaşasam unutamazdım o mimikleri, unutmadım da zaten."
Herkes çok mutlu oldu tekrardan beraber oluşumuza. Ama ben hala onu inceliyordum ezberleyecekmişcesine. Yüzüne bakarken kirpikleri çok dikkatimi çekmişti. Uzun uzun öyle güzeldi ki içimden demeden edemedim:
"Kirpiklerinden öperek uyutacağım seni günün birinde."
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Temmuzda Kar
ChickLit"En büyük aşklar nefretle başlar." Çok klişe değil mi? Bencede. Hayatımın bu klişe cümleyi doğrulayacağını hiç sanmazdım. Ve bu farklı bişeydi.Nefretin aşka dönüşmüş en güzel haliydi...