I usually love sleeping all alone
Genelde yalnız uyumayı severim
This time around bring your friend with you
Bu sefer arkadaşını da getir
We ain't really going to sleep at all
Nasılsa gerçekten uyumayacağız
You ain't gonna catch me with them sneak pictures
Gizlide çektiğin fotoğraflarla beni yakalayamazsın
In my city I'm a young god
Şehrinde, genç bir tanrıyım
That pussy kill be so vicious
Bu vajina vahşice katledilecek
My god white, he in my pocket
Beyaz Tanrım, benim cebimde
He get me redder than the devil 'til I go nauseous
Mide bulandırıcı olana dek şeytandan daha kırmızılaşmalıyımShe asked me if I do this every day, I said "Often"
Bana bunu her gün yapıp yapmadığımı sorarsan "Sıkça" derim
Asked how many times she rode the wave, "Not so often"
Kaç kere orgazm olduğunu sor "Pek sık değil"
Bitches down to do it either way, often
Sürtükler bunu diğer yoldan yapıyorlar, sıkça
Baby I can make that pussy rain, often
Bebeğim, bu vajinanın yağmur yağdırmasını sağlayabilirim, sıkça
Often, often, girl I do this often
Sıkça, sıkça, kızım, bunu sıkça yapıyorum
Make that pussy pop and do it how I want it
Bu vajinayı patlatıyorum ve nasıl istersem öyle yapıyorum
Often, often, girl I do this often
Sıkça, sıkça, kızım, bunu sıkça yapıyorum
Make that pussy pop and do it how I want it
Bu vajinayı patlatıyorum ve nasıl istersem öyle yapıyorum
Often
SıkçaInfatuated by the fame status
Ün mevkilerine delicesine aşık
She wanna ride inside the G-Class Grain Matted
G-Class Grain Matted*¹'ı sürmek istiyor
I come around, she leave that nigga like he ain't matter
Buralardayım, sanki önemi yokmuş değilmiş gibi terk etti bu zenciyi
That girl been drinkin' all day, need to change bladder
Bu kız bütün gün içiyor, mesafesini değiştirmesi gerek
She's just happy that the crew's back in town
Sadece, tayfa şehre döndüğü için mutlu
She 'bout to go downtown for a whole hour
Bir saatliğine şehir merkezine gitmek üzere
If I had her, you can have her, man it don't matter
Eğer ona sahip olduysam, sen de sahip olabilirsin, dostum, sorun değil
I'm never sour, I'm just smokin' somethin' much louder
Ben bozulmam, sadece bir şeyleri daha sesli tüttürürümOh, the sun's risin' up
Oh, güneş doğuyor
The night's almost up
Gece neredeyse yukarda
The night's almost done
Gece neredeyse bitti
But I see your eyes
Fakat gözlerini görebiliyorum
You wanna go again
Tekrar gitmek istiyorsun
Girl, I'll go again
Kızım, tekrar gideceğim
Girl, I'll go again
Kızım, tekrar gideceğimShe asked me if I do this every day, I said "Often"
Bana bunu her gün yapıp yapmadığımı sorarsan "Sıkça" derim
Asked how many times she rode the wave, "Not so often"
Kaç kere orgazm olduğunu sor "Pek sık değil"
Bitches down to do it either way, often
Sürtükler bunu diğer yoldan yapıyorlar, sıkça
Baby I can make that pussy rain, often
Bebeğim, bu vajinanın yağmur yağdırmasını sağlayabilirim, sıkça
Often, often, girl I do this often
Sıkça, sıkça, kızım, bunu sıkça yapıyorum
Make that pussy pop and do it how I want it
Bu vajinayı patlatıyorum ve nasıl istersem öyle yapıyorum
Often, often, girl I do this often
Sıkça, sıkça, kızım, bunu sıkça yapıyorum
Make that pussy pop and do it how I want it
Bu vajinayı patlatıyorum ve nasıl istersem öyle yapıyorum
Often
Sıkça