İkizlerin Belası -Askıya Alındı -

3. Bölüm Bıçak Yarası

Bölüm şarkısı : sensiz olmaz yada cevapsız sorular

Ayayaya işallah bu arada biz bu iki şarkıyıda dinleyerek yazdık . neyse okuyun şu an 100 okuyucumuz var çok teşeke ksakskwkdjdje
.............................................................
Güneyden;
Heryerde Çağıl'ı arıyoduk. Kuzey hemen gelip bana söyledi. Ne olur bişey olmuş olmasın. Biz Kuzey'le ayrılıp gidebiliceği yerlere bakmaya başladık. Sanki yer yarıldıda içine girdi. Bu kız orda olmayacağını bildiğim halde Burak'a bile gittim ama hiç biyerde yok bulamıyoruz. Artık polise gitmeye karar verdik. Kuzey beni aradı. Karakola geçmiş. Çağla'ya söylememiz lazım. Belki o nerde olduğunu biliyodur ama ona söylersek yıkılır. Bizde evde yalnız kalmasın diye Başaklara gitmesini söylemiştik ve barda sorun çıktığını söyleyip çıktık. Bende karakola vardım.
2 SAAT SONRA
Yok hangi deliğe baktıysak yok. Bizde Başaklardan Çağla'yı aldık ordan da eve geçtik. Çağla'ya anlattık Çağla hemen birini aradı. Bugün olanlardan haberimiz vardı ama elimizden bişey gelmiyodu.
Çağla'dan;
Ulan Çınar sizin yüzünüzden bişey olsun kardeşime ben sorarım size.
Hemen Çınar'ı aradım olayları anlattım. Bilmiyorum dedi. Sonrada aklıma kamera kayıtları geldi ama kayıtları kapatmışlardı yani bi bok öğrenemezdik.
Çağkandan;
Bugün cidden kızları kırmıştık ama Çağıl bizimle ilgili olmadığı söyledi. O yüzden yinede çok dert etmemiştim ama yinede içime bi kurt düştü Çınar yanıma geldi.
- Bugün Çağıl'ı gördün mü ? Kayıpmış her yerde onu arıyolar.
- Uçurumdaydı. O hatta bende gittim ama geri döndüm.
Sonra zaten eve döndüm.
Çınar koş o uçurum çok tehlikeli. Bu saatlerde başına bişey gelmiş olabilir. İkimizde hızlıca uçuruma gitmeye başladık.  Uçurum burdan 5 dakikaydı. Uçuruma vardık ve Çağıl'ı aramaya başladık. Çınar'ın bağırmasıyla ona doğru gitmeye başladım. Çağılı yerde yatarken görünce şok oldum. Resmen sırtından kan akıyordu. Çınar çoktan ambulansı aramıştı. Çınar bağrınca kendime geldim. Hemen Kuzey abiyi aradım
Kuzeyden;
Hemen Çağkan'ın verdiği adrese gitmeye başladık. Zaten çok yakındık. Arabayı yamuk yumuk park edip indik. Hemen Çağkan'ı aramaya başladık. Çağla'nın abi demesiyle onun baktığı yere bakmaya başladım ve ambulans felan vardı. Koşarak yanlarına gittim ambulansın içinde Çağıl vardı. Ben şoka girdim Çağla ağlamaya başlamıştı. Zaten kendime gelip Çınar'ın yanına gittim. ne olduğunu sordum. Oda bana geldiğimizde sırtından kan akıyordu. Bende hemen ambulansı aradım abi dedi. Zaten ondan sonra arabaya binip ambulansı takip etmeye devam ettim. Çağla ağlıyordu. Ben kimin yaptığını düşünüyordum. Bu sırada ambulans durdu. Bende arkasından durdum. Çağıl'ı hemen hastaneye götürdüler. Bizde arkasından Güney abime olayı anlattım. Zaten nasıl bi hızla geldiyse buraya 10 dakikalık yolu 4 dakikaya indirdi. Çağıl'ı acile aldılar. Yarası çok derin değilmiş ama omuriliği zedelendiği için iki gün felan yüriyemeyebilirmiş. Onun dışında durumu iyi zaten ama kimin yaptığını bulursam. Önce ben dövücem sonra adalete teslim edicem Başaklar da gelmişti. Başak'ın gözleri kıpkırmızıydı. Yanıma gelip abi iyimi diye sordu? Bende durumu anlattım Çağla uyumuştu. Sandalyede onun yanına oturup kafasını göğsüme koydum zaten hemen yerleşti. Sonra Çağkan ve Çağkan'ın tayfası geldi. Deniz Çağıl'ın durumunu sordu . İyi ama omur iliğindeki zedelenmeden dolayı 2 gün ayağa kalkamayacak olduğunu söyledim. Çağkan kendini fazla üzüyordu ama kimseye belli etmemeye çalışıyordu.
Çağkan'dan
Tuvalete gidiyordum. Duvara yumruk attım. Cünkü suç benimdi. Eğer orospu damgası yemeseydi oraya gitmeyecekti ve bıçaklanmayacaktı. Tuvalette ufak çaplı sinir krizi geçirdikten sonra elim kanıyordu. Ayna tuzla buz oldu. Kuzey'in yanına döndüm. O sırada Can geldi. Direk Başak'ın yanına geçti. Başak hemen Can'a sarıldı. Ağlamaya devam etti. Gözleri kıpkırmızıydı. Sanki biraz daha kızarırsa alevler saçacak gibiydi.
Çağıl gözlerini açmış. Kuzey hemen gitmek istedi fakat Çağla'yı burada bırakamayacağını düşünüyordu. Bu yüzden Başak'ı gönderdi. Başak'ta şu an hazır değilim. Gidemem. Beni böyle görmemesi daha iyi. Dedi. Ben gideyim isterseniz dedim. Sonra hep beraber tamam anlamında kafa salladılar. Bende girdim. Kendimce özür dilemem ve nasıl olduğunu sormam gerekiyordu. Kendimi kötü hissediyorum girmemeli miydim?
Artık çok geçti girmiştim. Çağılın yanına doğru adım atıyordum. Bana baktı gülümsedi. Sonra birden suratı asıldı. Ondan özür dilemiş ve oradan çıkmıştım. Şimdi Çağıl ne düşünüyordur. Bu sırada ses geldi özür dilemene gerek yok koca oğlan dedimişti. İster istemez yüzümde bir tebessüm oluştu.
Çağıl'dan
Gözlerimi hastahane odasında açmıştım. Canım yanıyordu. Kapıdan Çağkan geldi. Mutlu oldum ister istemez ama bunu fark etmemesi gerekiyordu bu yüzden astım suratımı. Kendini suçlu görüyordu. Aslında o suçlu değildiki. Bendeydi suç orada o saatte olmamalıydım ve dikkat etmem gerekirdi. Dışarı çıktı özür ilemene gerekyok koca oğlan dedim. Geri geldi bana mutlulukla bakıp güldü tamam koca kız dedi ve gitti. Araları Çağkanla iyiydi kamka olabilirlerdi ama asıl kankası olacak insan Çınardı. Çınar iyi ve sevimli çoçuktu. Okulun ilk gününden nam salmıştık ben hayal alemine dalmıştım. Erkek lisesi ne kadar kötü olabilirdi. Bişey olursa abilerimiz bizi kurtarmazmıydı. Ne yaparsak yapalım başımızdaki belalardan neredeyse hepsinden abilerim kurtarmıştı. Onları çooooooooooooook seviyorum kimse bunu değiştiremez. Neyse bu sıkıcı yerden çıkmak istiyorum. Bari telefonumu getireydinizde telefonumdan sanallarımla konuşsaydım. Abiğ diye bağırdım aceleyle geldi. Ne zaman çıkacağız dedim yaklaşık 3 yada 2 saat sonra çılabilirsiniz dedi. Telefonumu aldınız mı? Orada kalmış olamazdı değil mi? Al abisinin gülü dedi Kuzey abim. Çok mesaj gelmişti gruplarımla konuşmuştum. Aradan 1 saat geçti. Bilinmeyen kişiden mesaj gelmişti. Okudum yüzüm bembeyaz kesilmiş ellerim titriyordu. Bu durumu gören apim içeri daldı ne oldu diye sordu mesajı gösterdim  beni sakinleştirdi. Çıkmak istiyorum bu yerden dedim ve abim taburcu olmam için işlemleri başlattı. Hastaneden çıktım Güney abimin kucağında Çağla Kuzey abimin kucağında ben vardım. Ucunda deniz olan ufak ormanlığa geldik. Deniz'in orada ufak bir kız oturuyor ve elindede bir bebek vardı. Sanırım kardeşiydi yanına gitmek istiyordum. Abi o ufaklığın yanına gidebilirmiyim dedim yürüyemiyorum bu yüzden tekrar bir kucakla seyahat yaptık eve kız bizi görünce gözlerini sildi ve gülümsemeye çalıştı. Ona sordum bu ufaklık kim kardeşin mi? dedim. Evet kardeşim. İsmi ne? Toprak. Peki senin ismin ne? Tuana. Peki Tuana neden buradasınız? Şuradaki notta yazıyormuş babam bizi bırakmadan önce söyledi. İçinde...