BİR VARSIN BİR YOKSUN

BİR AKŞAM YEMEĞİ

DENİZ'DEN...

Saat 19.30'da kapısını çaldım. Üstümde beyaz gömlek siyah pantalon ve siyah ceket vardı. Klasik siyah bir kravat taktım.

O ise... bildiğin beni gömüyordu. Bordo bir elbise, siyah bir stiletto, hafif bordonun tonlarında makyaj ve inci kolye takmıştı. O kadar güzeldi ki! İnsan ona bir baksa döner bir daha bakardı. Tabii ben de onun ağzını burnunu dağıtırdım.

Mersin'in en meşhur ********** Restoranına götürdüm. Pahalı yere benziyor deyince kızdım. Misafirimsin o yüzden tadını çıkar dedim. O da bana döndü ve gülümsedi. Bir gülüşünü görmek için dünyanın öteki tarafından gelirim diyeceğim kız. Neyse ben yengeç istedim o da salata. Yanında kırmızı şarap.

"Diyette misin?"

"Evet."

"Ya bak gerçekten-"

"Deniz, gerçekten bıktım. Tamam affettim seni. Artık lütfen özür dileme olur mu? En azından bu gece."

"Sen nasıl istersen."

Dışarıyı izlemeye başladı. Bakışında daha çok sıkıntı vardı.

"Ne oldu?"Sıkıntıyla arkaya yaslandı.

"Bak diyeceğim ama kimseye deme."

"Okey."

"Konu Melis. İlkay'dan hoşlanıyor. Ve İlkay ona hoşlandığını söylemiş. Tabii bizim kız hoşlanıyor ya. O kız Arya mıdır nedir ağzından yalnızca İlkay kelimesi çıkınca kötü oldu."

"Onda mı aklın kaldı?"

"Aynen."

"O zaman ben de döküleyim. İlkay da Melis'den hoşlanıyor ve bunu demiş. Ne yapacağını bilmiyor." Dedim ve garson siparişleri getirdi. Kayra nazikçe teşekkür etti.Sonra yemeğe başladık.

"Aslında yapılacağı söyledim. Dürüst ve düşünceli olması Melis'e yeter."

"Ve onlar şu an kafe bardalar."

"Cidden mi! İsabet olmuş Melis de istiyordu kafe bara gitmek."

"İyi."

Sonra yemeği bıraktı.

"Sen iyi olduğuna emin misin? Bir şey söyleyeceksin de söyleyemiyor gibisin."

"Annem hastalanmış."

"Ne?"

                YB GELDİ. MELİS İLE İLKAY NE OLACAK?KAYRA NASIL DAVRANACAK?PEKİ,DENİZ'İN ANNESİ NOLACAK? GERİ KALANI YBLE GELİYOR...