-3-

261 7 0
                                    

Sende Kendimi Buldum -3-

Z:"Melis birşeymi oldu?"

M:"Kızım bana bak, bu eve geldin diye kendini sakın bir halt sanma, bu evin kizi benim tamamı?"

Z:"Melis ben sana birşey yapmadım'ki, neden bana böyle davranıyorsun?"

M:"sanane? Çünkü canım öyle istiyor tamamı, haa ve birde sakın 'dayım var, dayımın evi, istediğimi yaparım havasına girme, benim canımın istediği kadar burda kalabilirsin anca"

Kendimi zor tutuyordum, böyle birşeye asla gelemezdim, ama kavga çıkarıpta Dayımı üzmek istemiyordum. Melis olduğu yerden bana doğru yürürken bende geri adımlarımı atarak geriye yürüyordum.. taki yatağa çapınca. Bir yandan acısını belli etmemek icin dişimi sıkarken, diğer yandan melisden uzaklaşmaya çalışıyordum. Ama nafile.. gelip boynumdaki kolyeyi eliyip çıkarmak istedi.

Z:"napiyorsun ya sen?"

M:"ve bunu bana!"

Z:"Kızım saçmalama bu annemin kolyesiydi. Vermem, vermemde!"

M:"vereceksin."

O kolyemden cekistirirken kopardı. Ortadan kopmuş kolyeyi elinden yere fırlattı..

M:"aa bu ne adi birşeymiş yaa.."

Inanamiyorum.. o kolyemi çok seviyordum.. gözümden akan yaşları fark edince sırıtıp, kapıyı çarparak odadan çıktı. Tamam anladım öz kuzenim değil, ama biraz olsun insanlık yokmuydu yaa o kızın hiç?

Kapıma tık tık vuruldu, muhtamelen ya temizlikci yada dayımdır. Gözümdeki yaşı silip kapıyı açmaya gittim. Yamılmamışım; gelen hizmetçimiş gerçekten.

Z:"efendim? Birşeymi oldu?"

H:"Zeynep hanım iyimisiniz?"

Ve yine dayanamayıp Ağlamaya başlayınca bana sarılmıştı. Hizmetçidi evet, ama sanırım benden 3-4 yaş büyüktü..

H:"hadime düşmez ama yani eğer konuşmak isterseniz.."

Z:"isterim, ama bana lütfen hanım ile itab etme, arkadaş gibi olalım olurmu?"

Yüzündeki gülücekleri, beni rahatlatıyordu, yalnız değildim.

Z:"adım Zeynep"

Yeni tanışmış gibi yapıp elimi uzattım.

Bu defa gerçekten hafifçe gülüp elini geri uzatıp isminin Melda olduğunu söyledi.

Z:"kaç yaşındasın melda?"

M:"30 giricem"

Z:"gerçektenmi? Ben seni 20 felan sandım?"

M:"haha Hayır canım."

Z:"ozaman benim abla demem daha doğru olur."

M:"tabi canım, nasıl istersen.. ama sonra Tayfun beyler kızmasın?"

Z:"aa yok Dayım birşey demez."

M:"peki Tülin hanımlar?"

Z:"aman boşver birşey diyemezler"

Farkındayım çok korkuyordu, insaf yaa insaf. Ama yok, ana kız aynılar..

M:"ben gitsem iyi olur, zeynep hanım siz, ayy Zeynepcim sen rahatına bak ben akşam yemeğine haber veririm."

Z:"yardım etmeye geleyimi?"

M:"aa Hayır olmaz, lütfen."

Son bir gülücük atarak odadan çıkmıştı. Kos koca evde arkadaşım, ablam gibi ilk günden ısındığım biriyle tanışmak bir yandan içimi rahatlatırken diğer yandan kolyenin kopması içimi yakıyordu.. bilmiyorum neden ama o kolyemi çok seviyordum.

Akşam yemeğinde;

T:"yolculuk nasıl geçti zeynepcim?"

Z:"iyidi Tayfun dayı"

T:"Kerem almaya geldi seni değilmi?"

Melis hala o keskin kötü bakışlarını atıyordu.

Z:"ee evet geldi."

T:"iyi iyi, onu çok severim. Ortağımın, candostumun oğlu, benim kendi oğlum gibi severim onu."

Kafamı hafifçe anlamış dercesine sallayıp kalan çorbamı içmeye başladım.

M:"baba"

Babası olmadığı halde baba diyebilmesi normalmiydi? Ben olsam diyemezdim herhalde, başka birine baba diye..

T:"efendim Meliscim?"

M:"yarın akşama Keremi davet ettim, sakıncası olmasza tabiki?"

Oha yaa iki yüzlülük bu olsa gerek..

T:"olurmu hiç, çok iyi yaptın. Hem Zeyneple daha yakından tanışmış olur."

Boğazımda kalan ekmeği bir yana, melisin o öldürücek bakışları diğer yana.. off ya ben neyapcamm..

Z:"müsadenizle."

Ağzımı hafifçe silip masadan kalkıp odamın yollunu aldım..

Sende Kendimi BuldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin