* 3*

6 0 0
                                    

İYİ OKUMALAR *-*

#####

Bae hastanedeki odasında son dikkat kitap okuyordu. Babası onu odaya yerleştirip hastaneden hemen ayrılmıştı. hastaneden çıktığında ise gayet mutluydu.

Sonuçta gereksiz kızından kurtulmuştu.

Sanıldığı gibi Bae babasını sevmeyen sürekli ona sıkıntı çıkaran bir kız değildi. Hata babasını çok severdi. Ama babası anlamsız bir şekilde ona hep böyle davranırdı. Bae artık bu duruma çok alışmıştı. Evinden çok Hoseok'un yanında hastanede kalırdı. O kadar çok burada vakit geçirmişti ki adeta bir psikolog gibiydi. Fakat babası üniversite sınavlarına girmesine izin vermiyordu. Çok berbat bir not alır da onu rezil eder diye hemde. Oysa ki Bae sınıfta ilk 3 den hiç eksilmeyen bir kızdı. Hoseok çok ısrar etmişti sınava girme konusunda ama o kabul etmemişti.

Hoseok He Ran'ın yanından çıkınca direk Bae'ye bakmaya geldi.

"Hey bugün nasılmış bakalım benim belalı hastam?"

"Ajeossi! Bana hasta diyip durma benim bir şeyim yok. Siz bana hasta dedikçe ben hasta oluyorum."

Hoseok kendinden 4 yaş küçük kıza dönüp gülümsemişti. Ne kadar çok ona ajeossi dememesini istese de o kabul etmemişti.

"Oppa kelimesi çok yapmacık geliyor  ve ben ajeossi kelimesine bayılırım." 

Diyerek fikrini belirtmişti. Hoseok kızın ne okuduğuna bakıp kısa bir süre sonra odadan çıktı.

####

Namjoon hastane macerasından sonra eve geçmişti. Eve yerleşmesi pek zor olmamıştı. Eski odası olduğu gibi duruyordu. Amerikadan aldığı bir kaç plağı yerine koymuştu. Bir kaç kitabı rafa yerleştirmişti.

Yerleştikten sonra yemek yapmak için mutfağa geçti. Fakat koca iki tabağı ve 3 bardağı kırdıktan sonra oturma odasına yöneldi. Bir kaç cd karıştırdıktan sonra çok konuşulan "Train To Busan" izlemeyi tercih etmişti. Filme başlamadan önce filmi izlediği yeri sanatsal bir şekilde fotoğrafladıktan sonra filmi izlemeye koyulmuştu.

Namjoon Amerika'ya gittiğinden beri blogger işleriyle uğraşıyordu. Her yaptığı şeyleri sanatsal bir şekilde fotoğraflayıp altına yorumlar bırakıyordu. Yaklaşık 50klık bir sayfası vardı yarı yarıya hem yurt dışı takipçileri hemde Kore'den takipçileri vardı.

Kullanıcı adı ;   Goemul sajin (bio kısmındaki adı 'Photo monster')

Film bittikten sonra bir kaç düzenleme yapıp fotoğrafı attı.

^^^

Yer bildirimi; Seul

Train to Busan;

Seulde ki ilk gecemin misafiri. Amerika'ya artık veda ettim. Şimdi ise Kore'ye Annyeong deme vakti.*ingilizce ama yazarın ingilizce seviyesi park jimin*

Korede ki takipçilerim neler yapıyorsunuz?*korece*

Bu film korku dünyasına duygusallığı ile geliyor. Acelemizin ve sürekli işlerimizin olduğu bu dünyada hep kaçırdığımız bir diğer dünyanın olduğunu ve bu dünyayı seçmek için pek vaktimizin olmadığını anlatan bir film. Hayatımızı güzelleştiren şeylere hayatımızda yer vermemiz gerek. Yoksa mutluluğu hep ıskalayacak bir çoğumuz.  

Ve işlerimiz. Sadece kendimiz için değil başkaları içinde önemsemek gerek. Çünkü sonuçları sadece bizi değil herkesi etkiliyor.

Hayatınızdaki önemsediğiniz şeyler adına...

İYİ GECELER.

###

Namjoon dün akşam kimseyi beklemeden uykuya dalmıştıAradaki saat farkından dolayı uyku düzenine alışmak biraz zor olacak gibiydi.

Miğdesi bomboş, diğer odalara doğru bağırdı.

"Hoseok, baba karnım acıktı uyanıııın!"

Karşı taraftan ses gelmeyince Nam yataktan kalkmak zorunda kaldı.  Hiç saate bakmadan direk mutfağa geçti.

"Neden kimse yok bu evde?"

Duvar saati;
14.00

Duvarda ki saati fak eden Nam, içtiği suyu dışarı püskürtmüştü. Hemen mutfaktan çıkıp odaya geçti. Hazırlanırken Hoseoka saymayı unutmuyordu.

"Ulan teneke kafa niye beni uyandırmadıysa, ben nasıl kendim uyanayım? Hem şimdi ben ne yiycem? Ne yemeyi Nam? Saat kaç olmuş?"

Mızmızlanarak evden çıkmıştı.

####

Bae gece uzun süre kitaba dalmıştı ve geç uyumuştu. Sabah kalktığında ise saat 13.00 gösteriyordu. Bir saat sonra Hoseok ona bakmaya gelirdi. Ve bu saate uyanıp hatta hala kahvaltısını yapmadığını öğrenirse, hastanenin en delisine dönerdi

Hemşireden atıştırmalık bir şeyler istediğinde, keskin bir şekilde reddedilmiş ve yemek saatinin 15: 00 da gerçekleşeceğini söylemişti.

Yani bugün ki deli vakası Hoseok'tu. Akılsız başın derdini yine o çekerdi.

Saat 14:30'u gösterirken Nam, Hoseok'un odasının kapısında danışmanının çıkmasını bekliyordu. Hasta bayağı sıkıntılıydı galiba çünkü Randevusu neredeyse 15 dakika önceydi. Odadan önce hasta sonra Hoseok çıktı.

"Ah! Piremsimiz uyanmış sonunda. Naber pikaçu?"

"Ya Hoseok neden uyandırmadın?  Ben bugün hasta kabul almayacak mıydım? Bir doktor nasıl hastaneye bu saate gelebilir?"

O sırada Bae'nin odasına doğru yürüyorlardı. Kontrol etmek için oldukça geç kalmıştı. Kesin sevinç dansı yapıyordu. Acaba bu sefer hangi gruptu. Bae'nin odasının kapasına geldiklerine Nam'a döndü.

"İyi de sen bugün başlamayacaksın. Hemde hastan da yok?"

Odaya girdiklerinde tamda tahmin ettiği gibi Bae dans ediyordu.

"Maçimaçorom ma-ma-maçimacorom dey goçorom." *Yazar burada kendileşir*

Nam anlamsız bir suratla Bae'ye bakarken Hoseok ona döndü

"Hasta yok işini kaldırsak ve ben seni ilk hastan ile tanıştırsam?"

"Andew"

#selam ponçik okurlar

İkinci bölümü okudunuz mu bilmem ama ben 3. Bölümüde şuracığa koyayyım dedim. Ve birde wattye birşeyler oldu okundu sayım değişmiyor. Yada siz okumuyorsunuz 😔 lütfen bana kendinizi belli ediniz😘

Dipnot" MEDYADA BENİM GÜZEL ARKADAŞIMIN BANA GÜZEL KAPAĞI YER ALIYOR. ONADA BURDAN TEKRAR TEKRAR TEŞEKKÜRLERİMİ İLETİYORUM.
ONUNDA KİTABINA LÜTFEN BİR GÖZ ATIN😘😘😘

GizemliYzrck

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZEYİL/NAMJOONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin