3. Bölüm

42 3 4
                                    

"Öyle kolayca her yerde şarkı söyleyemem. Çekingen bir yapım var ve arkadaşlarımla birlikteyken oluşan kalabalığın önünde bile şarkı söylemek benim için zor. Kekeliyorum, sesim titriyor yahut ritim bozuluyor."

"Birkaç deneme yaparak kendini buna alıştırmalısın. En azından denemeye çalış, bak zamanla olacak." diyerek cümlemi bitirdiğimde telefonum çalıyordu, arayan kişi babamdı. Merak etmiş olsa gerek.

"Oğlum, neredesiniz? Merak ettim sizi, iyi misiniz?"

"İyiyiz, baba. Sahilde oturuyoruz, birazdan evde oluruz. Gelirken bir şey almamı ister misin?"

"Şu anlık eksik bir şey görünmüyor. Çocuklar, Samet geliyor. Bir şey istiyor musunuz?" diyerek abilerime de bu soruyu yöneltti. Hayır dediklerini duymuştum.

"Tamam baba, lazım olduğunda ararsın. Biz de kalkıyoruz." diyerek telefonu kapatırken gitarı aldığım yere tekrar yerleştirdim.

"Babam merak etmiş, artık eve dönmeliyim."

"Hadi gidelim." derken yerinden doğrulup kapıdan çıktı. Hemen arkasından devam ettim. Biraz ilerledikten sonra bana döndü.

"Yarışalım mı?"

"Çok hızlısın, seni geçmem imkânsız."

"Olsun, 3 dediğimde başlıyoruz."

"1, 2" sayıları yavaşça söylerken gözlerime bakıp son sayıyı hemen söyledi. "3!" o an hemen koşmaya başladım. Begüm arkamda kalmıştı. Bilinçli bir şekilde yavaş koşuyordu, bu çok açıktı. Bir süre sonra hızlanmaya ve aramızdaki mesafeyi açmaya başlamıştı. Öyle bir mesafe oluşmuştu ki geçmem gerçekten mümkün değildi. Elimden geldiğinden daha fazlasını yapmaya çalışıyorum lâkin bu pek işe yaramıyordu. Birden bire yavaşladı. Bu işimi kolaylaştırmıştı. Onun yanına vardığımda nefes nefese kalmıştım. Buna rağmen onunla aynı tempoda koşmaya devam ediyordum.

"Nasıl bu kadar hızlı koşabiliyorsun?

"Her sabah buraya gelir koşarım. Hem spor yaparak kendimi zinde tutmuş oluyorum hem deniz kokusu içimde huzur duygusunu ayaklandırıyor hem de temiz havayı içime çekiyorum. Bir taşla birkaç kuş. Sen de denemelisin." Bu söylediği kulağa hoş geliyordu, denemek istiyordum.

"Bunu deneyeceğimden emin olmalısın." diyerek yavaşlamıştım. Nefesim kesilmişti. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum, kalbim çok hızlı arıyordu. Begüm'e baktığımda benim gibi değildi, öyle görünmüyordu. Öyle sağlam duruyordu ki sanki az önce koşan kendisi değilmiş gibi. Bu kadar sakin ve iyi durmayı nasıl başardığını anlayamıyordum.
Eve vardığımızda artık daha iyiydim.

"Bugün için çok teşekkür ederim, Begüm. Güzel bir gün geçirmemi sağladın. Oysa buraya geldiğim için çok üzgündüm, şu an ise rahatladığımı hissediyorum."

"Önemi yok, Samet. Sürekli teşekkür edildi durma. İstediğin zaman istediğin yere gidebiliriz. Ayrıca rahatlamana da sevindim."

"Bu arada büyüdüğünde rehber işinde başarılı olacağından eminim. Bana bugün güzel rehberlik yaptın."

"Teşekkür ederim" mutlu olmuştu onu mutlu görmek içimi daha çok rahatlatmıştı evinin kapısını çaldığında Ayla abla açana kadar beklemiştim yaklaşık 1.5 dakika bekledikten sonra kapı açılmıştı.

"Hoş geldiniz, çocuklar."

"Hoş bulduk, Ayla abla."

"Hoş bulduk, anne."

"Artık ben eve gideyim, babam iyice merak etmiştir. İyi geceler." diyerek eve doğru ilerlemeye başlamıştım. Kapıyı babam açmıştı.

"Hoş geldin, oğlum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

WastepicsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin