Dışarı çıkar çıkmaz birinin kolumdan çekmesi bir oldu. Dönüp bakınca Aytek'in olduğunu gördüm. Bana endişeli bakışlarla "nerdeydin sen" diye bağırdı.
"burdayım" diyince bu sefer kızdı. "yürü arabaya" diye bağırdı. Ve beni çekiştirmeye başladı.
"ahh ne oluyo bee" diyince disledinin arasindan adeta tısladı. "arabaya dedim." Diye ekledi. Hicbir sey söylemeden arabasjna bindim.
Apartmanın önüne gelince hiçbirşey söylemeden arabadan indim. Eve gittim ve bugün olanları düşündüm.
Ezgi kim. Aytek'le o meteorun arasında ne var. Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi.
Ahh tamam tamam vurmayin. Ben bumlari dusunurken zil caldi. kapinin mercegine bakinca bu gunku meteoru gordum.
Aynaya bakip duzgun gorundugum kanaatine varinca kapiyi actim. "buyrun ne istemistiniz" dedim.
ama pislik Aytek cocugumun yuzunu mahfetmis. ahh ne zamandir tanimadigim birinin tarafini tutuyorum ben
"ahhh sey ben buraya yeni tasindim. Imm yanii benim bir şeye ihtiyacim var ımm" derken dudagini ısırıyodu. Ayy ne ka dar şirin bu çocuk yaa. "neye" dedim biraz sıkıştırmakla hayır var. "A yani hizmetli evinize hangi hizmetli geliyo? Daha yeni taşındıgim için buradaki iyi hizmetlileri tanimiyorum." "ahh tabi bir dakika diyip yanimdaki ayakkabiligin ustundeki vazoyu kaldirip altindaki karti aldim. Meteora uzatarak "iste bu" dedim. Elimdeki karta bakakaldi. "almiycakmisin?" dedigimde. Elimdeki kagidi alip "bu arada ben emre" dedi. Hah sonunda adını öğrendim. Lan yalnız bu çocuk bu apatmana taşındıysa Aytek bunu öldürmezmi. Diye Düşünürken Aytek dairesinin kapısını açması bir oldu.