-Sabah-
Uyadındık ve bavulumu yapmalıydık kovulduk çünkü. Ama zaten yeni gelmiştik çok dağınık değildi. Hemen odadan çıktık ve eski oda arkadaşımı gördüm hani şu kavga ettiğim. Yanından geçerek "Madem kovulduk bunda sakınca yok" dedim ve elimdeki su şişesini başından aşağı döktüm. Onun ağzı açıkken biz çoktan yurttan çıkmıştık. Okula gidiyorduk.
***
Okula geldiğimizde işlemler için Müdürün yanına gittik. Bu arada bizim şu anda kalacağımız bir yer yoktu ve bulucaktık ama makul olmalıydı annemler fark ettmemeliydi. Fark etselerdi buraya gelirlerdi.
İşlerlerimiz olmuştu. Sınıfa girdik gördüğüm anda mutlu olmuştum olmuştu hayallerimin gerçekleşmesine çok az kalmıştı.
Bulduğumuz boş sıraya oturduk."Hadi biraz arkadaş edinelim" dedi Ela. "Aynen."
Bir sarışın kızın yanına gittik ve "Selam." dedik.
"Selam, yenisiniz dimi?"
"Evet yabancılık çekiyoruz."
"Ben Clare ."
"Bizde Emma ve Naomi." dedim
Artık adımızı değistirdik yani şimdi uzun konuşmalara katlanamazdık işte adlarınız değişik diye sohbetlere hiç çekilmezdi.
Teneffüste mavi gözlü adı Niall olan biriyle tanıstık. Çok masum birine benziyordu ama çekiciydi. Hep masum tipler yapmazmı zaten?
"Okuldan sonra işiniz var mı"
"Hayır ama şu an bir evimiz bile yok onlarla uğraşıcaz sadece."
"Bizde kalın lütfen ısrar ediyorum."
"Olmaz daha yeni tanıştık aklımızda dedikodu çıkar şimdiden."
"Önemsemeyin onları bizim evde boş oda var hadii !!!"
"Peki."
- Okul Çıkışı -
"Geliyorsunuz değil mi?"
Kabul etmistik çünkü gitmezsek otelde kalıcaktık ve bu da bizi daha zorlayacaktı.
"Evet"
"Sevindim gitmeden önce isterseniz bir şeyler yiyelim bizim evde yemek yok da"
"Olur."
Bir kafede oturmuştuk sipariş için garson geldi."Biz bir pizza alıcaz Emma ile bölüşücez"dedim Niall'a. Oda garsona söyledi.
***
Yolda yürürken kimse konuşmadı evi çok uzak sayılmazdı. Geldik güzel sade bir evi vardı oldukça büyüktüde. Kalacağımız odayı bize gösterdi. Bizde çok alışmamaya özen gösterdik. Niall o nazik tavırlarından birini göstererek kapıyı bize açarak yumuşak gülümesini bize gösterdi. Mutlu hissediyorum ama şunu da düşünmek gerekir ki hala bir evimiz yok ailemede anlatamam bizi Türkiye'ye geri çağırırlar. Bavullarımız oldukça ağırdı taşımamıza yardım ettiği için Niall'a teşekkür ettim. Sanırım burası boş ve kullanılmayan odaydı yoksa bu kadar sade ve toplu olamazdı. Tuvalete gittim yüzümü yıkadım saçımı meşur dağınık topuzumdan yaptım rahat bir şeyler giydim ve aşağı indim. Emma ve Niall napıyordu mutfakta? Yanlış bir şey anlamayın ama burdan çok salakça şeyler yapıyorlar gibi. Yemek yapmaya çalışan iki ergen sanki. Alınmasınlar şimdi hayır aslında Niall iyi çocuk Emma da güzel bir kız neden olmasın belki yakınlık vardır? Ama Emma yapmaz biliyorum çünkü bu kadar çabuk birine güvenemez.
"Emma sen ve yemek pekala zehirlenmediğim sürece sorun yok." İkisi de aynı anda bana dönüp gülüp işlerine devam ettiler. Bu ne uyumlu hareketler?
"Beni arıyacak olursanız kesinlikle size yardım etmiyor olacağım , televizyon izleyeceğim." Bu çok doğru bir şey çok tembelimdir ve üşengeç (nasıl hikaye yazmaya üşenmiyorum merak ediyorum:))
"Yaa şu na bir şey de Niall yardım etmeli."
"Tembellik etme Naomi sana hiç yakışmıyor." Yüksek sesle güldüm ve "yorgunum işte" diyip koltuğa doğru gittim. American Horror Story izliyordum. Tanrım Evan Peters ne kadar tatlı gülüyor? Huzurla seyrediyordum ki telefon çaldı. Niall telefona baktı ve arkadaşları olan Matthew ve Cameron'ın onu evilerine davet ettiklerini söyledi bizde hangi Matthew ve Cameron diye sorduk meğersem okuldaki şu hiç görmediğimiz olanlarmış. Telefonunun hoperlörünü eliyle kapadı ve 'kızlar Matthew ve Cameron bizi çağırıyor gitmek ister misiniz?' Bizde Emma ile birbirimize baktık ve olur dedik.
"Oh be yemek yemek zorunda kalmadık." dedim gülerek Emma ve Niall hızla bana doğru koştular bende odaya çıktım ve kapıyı hızla kaladım. "Çık dışarı seni beğenmez " diye bağırıyordu Emma. Bense yüksek bir şekilde nerdeyse katılarak gülüyordum. Biraz sakinleşmelerini bekledim ve kapıyı aralıyarak "Beni dövmeyeceginize söz verin." dedim . Söz dediklerini duyduktan sonra kapıyı yavaşça açtım Emma beni itti ve yatağa düştüm. Niall ben sizi yalnız bırakiyim bakışı ile odadan çıktı ve kapıyı kapadı. Emma beni öldürecesiye gıdıklıyordu ve inanması zor olan şu ki ben ne kadar çok gıdıklanıyorsam o hiç gıdıklanmıyordu bu sinir bozucu. Tam elinden kurtuluyorum ki o gıdıklanmadığı için hep kurban ben oluyordum.
Gülerek "Yeter hadi giyinelim çocuklara eşortmanla görünmek istemeyiz dimi?" dedim. Artık ne kadar anlamışsa çünkü gülerek konuşmak çok zor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch The Life
FanfictionKesinlikle bir değişikliğe ihtiyacımız vardı ve bizde hayatı gerçekten yaşamaya karar verdik.