Niall o nazik tavırlarından birini göstererek kapıyı bize açarak yumuşak gülümesini bize gösterdi. Mutlu hissediyorum ama şunu da düşünmek gerekir ki hala bir evimiz yok ailemede anlatamam bizi Türkiye'ye geri çağırırlar. Bavullarımız oldukça ağırdı taşımamıza yardım ettiği için Niall'a teşekkür ettim. Sanırım burası boş ve kullanılmayan odaydı yoksa bu kadar sade ve toplu olamazdı. Tuvalete gittim yüzümü yıkadım saçımı meşur dağınık topuzumdan yaptım rahat bir şeyler giydim ve aşağı indim. Emma ve Niall napıyordu mutfakta? Yanlış bir şey anlamayın ama burdan çok salakça şeyler yapıyorlar gibi. Yemek yapmaya çalışan iki ergen sanki. Alınmasınlar şimdi hayır aslında Niall iyi çocuk Emma da güzel bir kız neden olmasın belki yakınlık vardır? Ama Emma yapmaz biliyorum çünkü bu kadar çabuk birine güvenemez.
"Emma sen ve yemek pekala zehirlenmediğim sürece sorun yok." İkisi de aynı anda bana dönüp gülüp işlerine devam ettiler. Bu ne uyumlu hareketler?
"Beni arıyacak olursanız kesinlikle size yardım etmiyor olacağım , televizyon izleyeceğim." Bu çok doğru bir şey çok tembelimdir ve üşengeç (nasıl hikaye yazmaya üşenmiyorum merak ediyorum:))
"Yaa şu na bir şey de Niall yardım etmeli."
"Tembellik etme Naomi sana hiç yakışmıyor." Yüksek sesle güldüm ve "yorgunum işte" diyip koltuğa doğru gittim. American Horror Story izliyordum. Tanrım Evan Peters ne kadar tatlı gülüyor? Huzurla seyrediyordum ki telefon çaldı. Niall telefona baktı ve arkadaşları olan Matthew ve Cameron'ın onu evilerine davet ettiklerini söyledi bizde hangi Matthew ve Cameron diye sorduk meğersem okuldaki şu hiç görmediğimiz olanlarmış. Telefonunun hoperlörünü eliyle kapadı ve 'kızlar Matthew ve Cameron bizi çağırıyor gitmek ister misiniz?' Bizde Emma ile birbirimize baktık ve olur dedik.
"Oh be yemek yemek zorunda kalmadık." dedim gülerek Emma ve Niall hızla bana doğru koştular bende odaya çıktım ve kapıyı hızla kaladım. "Çık dışarı seni beğenmez " diye bağırıyordu Emma. Bense yüksek bir şekilde nerdeyse katılarak gülüyordum. Biraz sakinleşmelerini bekledim ve kapıyı aralıyarak "Beni dövmeyeceginize söz verin." dedim . Söz dediklerini duyduktan sonra kapıyı yavaşça açtım Emma beni itti ve yatağa düştüm. Niall ben sizi yalnız bırakiyim bakışı ile odadan çıktı ve kapıyı kapadı. Emma beni öldürecesiye gıdıklıyordu ve inanması zor olan şu ki ben ne kadar çok gıdıklanıyorsam o hiç gıdıklanmıyordu bu sinir bozucu. Tam elinden kurtuluyorum ki o gıdıklanmadığı için hep kurban ben oluyordum.
Gülerek "Yeter hadi giyinelim çocuklara eşortmanla görünmek istemeyiz dimi?" dedim. Artık ne kadar anlamışsa çünkü gülerek konuşmak çok zor. Eğer biraz daha gıdıklasaydı gülmekten ölebilirdim . Bavuldan siyah kot, beyaz bol bir kazak çıkardım ve giydim. Emma ile hazır olduğumuzda aşağı indik. Niall kapıdaydı . Kapıyı açtım ve evleri çok uzak olamayan çocukların evine doğru yürümeye başladık. Biz önden Emma ile dedikodu yaparken Niall çok yalnız kalmıştı. Biraz bekledik ve Niall bize yetişti.
Niall zili çaldı bizde sabırsızlıkla bekliyorduk. Nasıl çocuklardı acaba? Ama gerçi Niall ile takılıyorlarsa tipsiz ve öküz olamazlardı. Kapıyı sarışın kısa ama genede rampa saçlı güzel giyinimi olan bir çocuk açtı oldukça tatlıydı. İçeri girdik ve sarışın çocuk Niall'a "Yanında bu güzel kızları getireceğinden hiç bahsetmemiştin dostum. " dedi ve çocukla göz göze geldi o an gülmemi engelleyemedim. Niall bizi tanıştırdı adı Matthew olandı bu sarışın çocuk sonunda Cameron olan çocukta merdivenlerden indi ve kendini bize tanıttı. Emma ile köşede olan uzun koltuğa oturduk ve fısırdamaya başladık. Cameron çok hoş bir çocuktu ama kesin bunların sevgilisi vardır diye düşündük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch The Life
FanfictionKesinlikle bir değişikliğe ihtiyacımız vardı ve bizde hayatı gerçekten yaşamaya karar verdik.