Güneş yeni yeni yüzünü gösterirken uykumdan uyandım. Saate baktığımda daha 5.12 ydi. Erken olduğunu anlayıp uykuma devam ettim.
Sonrasında annemin o güzel sesiyle uykumdan bölündüm. Biraz daha derken birden ablam ve annemin ellerine maruz kaldım. Uzun zaman olmuştu böyle uyandırılmayalı. Gıdıkladılar, kalkamıyordum gülmekten. Onlarda yorulunca bıraktılar sonunda.
Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya geçtik. Bugün uzun bi gündü. Ablam bana Mardin'i gezdirip Erkam Ağayla yani bir hafta sonrasında eniştem olucak insanla tanıştıracaktı.Yemeğimi bitirip hızlı bir duşa girdim. Normalde açık biriyim ama buralarda ayıp karşılandığı için başıma bi yemeni aldım.
Ablamın bronz tenine bakış benimki daha açık kalıyordu yanında. Ablamın gözleri kömür karasıydı. Onun tersine benim gözlerim elaya dönüktü.
Tenine uygun hafif bi makyaj yapmayı ihmal etmedim.
Sonunda hazırlanıp çıkmıştık evden.Erkam Ağa sağolsun şoför göndermişti bizi kapıda alması için. O sonrasında katılcakmış aramıza.
Gezerken ablamla her canımızın sıkıldığında gittiğimiz o tepeye gitmek istedim.
Oda beni kırmadı tabi.
Yolda ilerlerken yolların fazla taşlı olduğunu farkettim zaten araba bi sağ bi sola giderken anlaşılıyordu. Arabanın yavaşlamasını söyledim fazla hızlı gidiyordu. Şoförün frenler tutmuyor demesiyle irkildim derken önümüze tır çıkınca araba hakimiyetini kaybetti.
Bir sağ bir sola yalpalandık.
Sonrası karanlıkGözümü açtığımda bi hastane odasındayım. Burasıda neresiydi. Yavaş yavaş aklıma yaşananlar geldi.
Kalkmaya çalışırken hemşirenin lütfen kıpırdamayın. Dikişleriniz var. Ben hemen doktora haber verip geliyorum deyip yanımdan uçup gitti.
Beklerken doktor yanıma geldi ve 'sonunda uyanabildiniz Güzel hanım bizi çok korkuttunuz ama şükürler olsun ki uyandınız' dedi.
Acaba kaç günden beri uyuyordum ki aklıma gelen soruyu doktora yönelttim.'Ne kadar zamandır uyuyorum doktor bey ?'
Bugün 4.gününüz Güzel hanım derken küçük çaplı bi şok geçirdim.'Aa..ablam nerde o nasıl' diye sordum hemen.
Doktorun kendinizi yormayın lütfen konuşuruz bunları sonrasında. Öncelikle siz istirahat edin ben gelicem yanınıza tekrardan dedi ve gitti.İçim rahat değildi bi türlü. 10-15 dakika daha uzandıktan sonra annem geldi içeri. Gözleri ağlamaktan şişmişti. Korkmuştum neden bu kadar ağlamıştı.
Kalkmaya çalışıyordum ama dikişlerim buna engel oluyordu. Annem sonunda yanıma vardı.Nolduu anne noldu söyle niye böyle ağlıyorsun?
Kızım dedi ve ağzından ağlamakla karışık bi hıçkırık koptu.
Allahım nolur düşündüğüm şey olmasın diye içimden dualar ederken
Annemin'Ablan ablan öldü '
Demesiyle kalbime öyle bi hançer saplandı ki1hafta sonra
Göz pınarlarım kurumuştu ağlamaktan. Artık gözümden yaş dahi gelmiyordu. Odaya kapatmıştım kendimi. Keşke hiç istemeseydim o tepeye çıkmak herşey benim yüzümden olmuştu işte. Keşke ben ölseydim onun yerine keşke keşke . Artık annemde acısını bırakıp beni teselli etmeye çalışıyordu. Hepsi başımdaydı. İntihar etmemden korkuyorlardı. Annemin üzülmeyeceğini bilsem gözümü kırpmaz alırdım canımı.
Ama o kadın 2.bi evlat acısını kaldıramazdı. Bunu ona yapamazdım.
Zehra öldükten 40 gün sonra
Ev tıklım tıklım doluydu. Bugün ablamın 40 ı vardı. İçim soğumuştu az da olsa 'Toprak acıyı alır derler ne kadar da doğruymuş'
Dualar okundu salavatlar getirildi. Hatimler bağışlandı. Herkes birer birer dağılmaya başlarken annemin hazırlan kuzum seninle bi yere gitmemiz lazım demesiyle odaya gidip ablamın feracesini üstüme geçirdim. Hala o kokuyordu. Gözümdeki damlaları geri itip odadan çıktım.
Beni konağın önüne getirdi. İyide ne alaka ki diye içimden geçirdim. Anneme sorduğumda niye buraya geldiğimizi sadece sus kızım birazdan öğreneceksin dedi.
Kafamı sallayıp konağın bahçesine adımımızı bastık.
Ev tıklım tıklım doluydu.
Yanıma bi kadın geldi. Sanırım ablamın kaynanası olucak kadındı. Kaşının iki arasında değişik bir motif gözlerinde sürme mevcuttu.
Doğru ya ne çabuk unutmuştum Mardine özgü olduğunu.Kolumdan tuttu yavaşça kulağıma eğilip takip et beni kızım dedi. Anneme baktım. Onay verircesine kafasını salladı.
Bi kat üste çıkıp odaya girdik. Kapıyı kapattı. Ardından direk sözlerine başladı.
'Kızım seninle birşey konuşucam.
Bu bir teklif değildir yapılması gereken bi kuraldır.
Biliyorum hakkındaki herşeyi buraya en son 4 sene önce gelmişsin belki unutmuşundur ama hatırlatmak isterim. Burda kararları töre verir bizede uygulamak düşer.
Kardeşin Ali bizden kızımızı aldı. Hayırlısıyla 7 ay sonra bi torun verecekler bana. Karşılığında biz Zehramızı gelinimiz yapıcaktık. Ama onun vakti saati bu kadarmış kısmet değilmiş olmadı. Bunu söylemek çok zor ama törenin verdiği kararla 1 hafta içinde Erkamla senin evlenmem uygun görülmüştür. Bunu ayıp karşılama. İhanet gibi sakın düşünme. Bu olunması gereken bi adet gibi düşün. Aksi takdirde çok kan dökülür.'Allahım bu kadın ne diyordu böyle gerçek olamazdı dimi ben ablamın sevdiğiyle eniştem dediğim adamla evlenecek miydim ?
Hayır hayıır..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
RomanceCanım yanıyordu. İnsan hayatında hiç görmediği bi adamla nasıl evlenirdi Özellikle de kendisinden nefret eden bi adamla Ya bu nefretten aşk doğup bu seferde tutsaklık başlarsa ? ' Bırak dedim sesim sonlara doğru iyice kısılmıştı. Canım çok fazla ya...