2.3

177 20 25
                                    

Yong Jin, kafeye bir saat erken gelmişti çünkü heyecanını bir türlü dindiremiyordu. Erken gelmesi bir işe yaramamıştı. Hatta heyecanı iki kat daha artmıştı. Kafede çalışan garson saat iki olasaya kadsr sürekli gidip gelmiş, Yong Jin her seferinde birisini beklediğini söylemişti.

Saat tam iki olduğunda kafenin içerisine Han Kyung girdi. Yong Jin'in kızı bu kadar yakından görünce hem büyülenmişti hemde nefesinin kesildiğini hissediyordu.

Han Kyung'un kendisini görmesi için el salladı. Han Kyung onu gördüğünde gülümsedi ve yakınına gelmeye başladı. Yong Jin'in, Han Kyung'un her adımında biraz daha fazla atıyordu.

"Merhaba Yong Jin"

Kızın sesininde kendisi kadar güzel ve sevimli olduğunu düşündü.

"Merhaba Han Kyung"

"Ne zamandır burdasın?"

Yong Jin elini ensesine götürüp dışarıya baktı.

"Bir saattir."

"Ne! Yoksa ben mi buluşma saatini yanlış hatırlıyorum?"

Han Kyung telefonunu eline aldığında Yong Jin kızın elini tutup onu durdurdu.

"Hayır, yanlış hatırlamıyorsun. Ben fazla heyecanlandığımdan erken geldim."

Han Kyung'un yanaklarının kızardığını fark etti. Ardından hâlâ kızın elini tuttuğunu fark etti. Elini hemen çekti.

"Üzgünüm."

"Önemli değil"

Kızın yanakları hâlâ kızarık olduğundan Yong Jin'e doğru dürüst bakamıyordu.

"Artık söylemek istediğim şeyi söylemek istiyorum. İlk başta mesajlaşmaya başladığımızda senin iyi biri olduğunu hissediyordum. Bunu konuşmamız artıkça doğru olduğuna anladım. Her ne kade hep Kento hakkında tartışsakta senle konuşmak bana iyi geliyordu. Mutlu oluyordum. Elimde olsa her dakika senle konuşmak istiyordum fakat ilk zamanlr sırf Kento sayesinde konuşuyorduk. Son zamanlarda Kento'nun olmadığı konularda konuşuyorduk. Daha fotoğrafını bana göndermeden içimde sana karşı bir şeyler oluşmaya başlamıştı fakat aklımı kurcalayan bir şey vardı. Bir insan bir insanı görmeden tanımadan nasıl sevebilirdi? Öğrendim ki sevebiliyormuş. Seni doğru dürüst tanımadan,yüzünü bile görmeden, fake hesap çıkma ihtimaline rağmen seni sevdim, Han Kyung. Bana karşı hislerin ne tam olarak bilmiyorum fakat içimdeki bu duyguları sana söylemeden daha fazla duramazdım. Seni seviyorum."

Han Kyung, hayranlıkla Yong Jin'e bakıyordu. Yong Jin kızın bir süre tepkisiz kalmasından korkmuştu fakat kız sonunda tebessüm edip Yong Jin'in elini tuttu.

"İlk zamanlarda yüzünü hiç görmediğim, tanımadığım ve fake hesap çıkma ihtimaline sahip olan seni kıskanmamı tuhaf oluyordum fakat zaman geçtikçe fake hesap olmadığını düşündüm. Kıskanmam hâlâ garip geliyordu. Bir gün sırf bu konu hakkında düşünmüştüm ve senden hoşlandığımı fark etmiştim. Senin bana karşı davranışların o zamanlar hoşlanıyormuşsun gibi değildi. Korkmuştum, söylemeye fakat şimdi söyleceğim. Seni seviyorum."

Bu sıralar fazla yoğunum ㅠ.ㅠ
Hikayeye doğru dürüst zaman bile ayıramadım. Bu konuda üzgünüm.
Bu kadar erkende bitirmek istemezdim, üzgünüm~

Umarım içinize sinmiştir~

Ayrıca yeni bir Kento kitabı yazıyorum. Bakmak isterseniz adı "Compulsory" ♡

Direct Message ; o & qHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin