~3~

152 71 20
                                    

Hayatı boyunca insan sever mi ?
Öyle yapması bir risk mi ?
Ya da doğrusu bu onu geri getirir mi?
Hiç bilinmez aslında herşey yolunda düşünsel bir zamanda farklı stratejik boyuta doğru ilerler.
Kimsede merak etmez. Neyin nasıl meydana geleceğini.

Elifsu için doğan bir güneş onu ne kadar da afacan ve sevecan biri yapmıştı. Mustafayı gerçekten görmek ona iyi geliyordu. Her sabah güne daha iyi başlamasını sağlıyordu denilebilirdi,eski sevimsiz günler geride kaldı meramıyla ilerliyordu duyguları.

Mustafa ilginç biri olarak hayatına devam ediyordu. Elifsu'nun gözlerine ışık oluyordu hiç yanından ayrılmıyordu.
Gözlerine öyle bakardı ki,her bakışın da neleri anlattığı çok belliydi. Elifsu o bakışların kendisine nefes verdiğini hep söylerdi.

O gün herzaman olduğu gibi yine huzurluydu bu gerçek aşıklar.
Elifsu'nun Mustafaya "Mustafam" dediği anda o yanağındaki dolgun gamzenin belirmesine de hayrandı Elifsu. Mustafa Elifsu'nun yanında vaktin nasıl geçtiğini anlayamazdı bile, Öyle tatlıydi ki sohbetleri katılası gelir insanın, Mustafa'nın Elifsu ya öyle ilgili davranaraktan konuşması sahiblendiğini ortaya koyuyordu. Dünya dursada Elifsuma öyle bakakalsam diyordu. Elifsuya olan iltifatlarında neşe katıyordu durmadan, hep bi tebessüm misali oluyordu ,can gibi sevilecek bir çocuktu Mustafa.

Mustafa'nın en hoşuna giden ise Elifsu'nun kendisine Şu sözleri olmuştu.

Rabbimin hediyesi,dualarımın kabulü, işlediğim iyiliklerin mükafatı,Rabbim için sevdiğim insan diyordu ona, çünkü insan sevdiğini Rabbi için sevmesi lazımdı,ona yakışan hep budur. Eğer ki insan Rabbi için severse onunda rızasını almış olurdu ona haber verirse yolları hiç ayrılmaz olurdu. Dogru yolunu kaybetmemiş olurdu. Elifsu'nun mustafaya şunu demesi gözlerinden yaşı da ardında getirmişti." Benim tek sevgilim Rabbim ve onun bana olan en hayırlı hediyesi sensin ey sevdiğim"

Damla damla süzülen yaşların ardı arkası kesilmeyen bir akarsuydu adeta,Elifsu'nun elinin Mustafa'nın şakaklarına götürmesiyle birlikte tüm hüzünlerini unutmuştu Mustafa. Oda içinden gelenleri söküp bıraktı bir anda;

Elifsum, koca bir ömüre sığdırabileceğim insan, kendi küçük ama hayellerini benimle büyütecek olan insan, senin sol yanında ben bir şair oldum sen ise benim en başarılı şiirim,bilirmisin be sevdiğim ben bir şairim ama mısralarım sen,Dizelerim sen,Kıtalarım sen,Redifim sen Kafiyem Sen,Şiirsin sen,öylesin sen.

Mustafa çok hoş bir yazar gibi davranarak Elifsuyu kendine birkez daha hayran bırakmıştı...

Dünya da ki en farklı sevmelerin tek doğru seveni mustafaydı sanki,
öyle sevdirmişti kendisini,

Bilmiyorlardı ileride olucakları
hasretle bekleyeceklerdi yürekleri,

Bir karar almışlardı kendi adlarına birbirlerine " sevgilim" diye hitap etmiceklerdi. Çünkü Mustafa'nın tek istediği birbirlerini Allah için seven iki yüreğin olmasıydı. Zevk ve sefa merak uyandırmak istemiyorlar! sadece onun adıyla sevmek onun için yanmak, tükenmek,erimek istiyordu yürekleri.

Günün sonuna doğru gelirken vedalaşma zamanında habercisi geliyordu akıllara,en sevmedikleri şey birbirlerinden ayrı kalmalarıydı. Kimi zaman öyle bir vaktin olmaması için dua da ediyordu bu iki yürek, ama ne yazık ki böyle bir vakit var dünyanın da öyle bir vakitli zaman diliminin oluşturduğunu göz önüne alırsak,
Elifsu her ne kadar eve giderken Mustafa'nın kendisini takip etmesini ıstemesede, Mustafa bir yolunu bulup sevdiğini evine kadar takip ediyordu.
Elifsu Mustafaya Rabbinden bir emanetti öyle görüyordu,korkuyordu ona birşey olmasından dolayı incinir bir yanı "uf" olur misali el bebek gül bebek bakıyordu ona,tabi herşeyden de kıskanıyordu yanından geçen erkek bir sinekten bile ,öyle bir titizlik tarzı ile kontrol ediliyordu Elifsu.

Gönül Yolculuğunda Bir Durak (Öykü Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin