Dilan İlaydaya bakıp gülümsedi. "Tabikide seninle gelirim aptal. Dostuz biz dimi?" diye söylendi. Birlikte maça gideceklerdi. İlayda onada teklif etmişti gelmesi için. Tek olmak istemiyordu. Hastaneden çıkıp asansöre doğru ilerlediler. Önce üzerlerini değişmeli ve sonrada süslenmelilerdi. Bu maça barışta gelecekti. Dilan bu fırsatı kaçırmamalıydı. İki arkadaş gülümseyerek asansöre biniyorlar bir yandanda sohbet ediyorlardı. Dilanla metroda buluşacaklarına dair sözleşip ayrıldılar. İlayda arabasına binip ilerlemeye başladı. Dilansa iki saattir telefonunu cebinden çıkarmaya çalışıyordu. Nihayet bulduğu telefonunun tuş kilidini açtı. Gelen mesajlardaki Barış yazısını görünce gülümsedi. Hemen telefonu açıp mesaja baktı. "Yanımda birini getiriyorum umarım rahatsız olmassın. Stadta görüşürüz..." gülümsemesi daha da yayıldı. Belkide ona mesaj atıp duygularını önemsemek Barışın yapabileceği en güzel şeydi. Hemen eve gitmeliydi Dilan. Gitmeli ve hazırlanmalıydı...
Aynada Kendine baktı Dilan. Evet mükemmel görünüyordu. Bi forma bi insana bukadar yakışabilirdi. O kendisini beğenmesede güzelliği ortadaydı. Koştura koştura otobüse bindi. Birkaç dakika sonra metro durağındaydı. İlaydayı karşısında görünce gülümsedi. İlayda da harika görünüyordu. Bir yandan sohbet edip bir yandan metro bekliyorlardı. Metro geldiğinde ise vakit kaybetmeden bindiler. İkiside heyecanlıydılar. İkiside buruktular. Yanlarında bir kişi eksikti. Ve onun yerini dolduracak kimse yoktu. Metrodan inip kısa bir süre yürüdüler. Az sonra stadyuma varmışlardı. Hergün geldiği bu stad bugün İlayda ya garip geliyordu. Yanında dilan olduğu içinmiydi yoksa yaşanacak şeyleri önceden sezebiliyormuydu. Kafasını sallayıp düşünceleri yok etti. Stadın kapısından girip oturacakları yere doğru ilerlediler. Dilan sabırsızca Barışı bekliyordu."Baksana ilayda Barışın yanındaki çocuğuda sana yapalım he nedersin?" diye bir laf attı ortaya. Kusuyormuş gibi yapıp işim olmaz diyen İlayda ya gülerek cevap verdi. Aradan baya bi zamam gećmiştiki Barışın sesi duyuldu. " Biz geldik. Selamm" dilan kafasını Barışın olduğu yere çevirip duraksadı
Şok etkisi bedenini sarmış ve titremesine neden olmuştu. Şuan şaşırmada mastır yapmış gibiydi. Kalbinin acıdığını hissetti. Ama belli etmemeliydi. Gülümsemeye çalıştı. İlayda ise destek olmak için elini dilanın koluna dayadı. Onun konuşamayacağını anladığı için söze atladı İlayda. " Aa hoşgeldiniz İlayda ben." Elini çocuğa uzattı ve en iyi " şu an sana çok pis sinir oldum kızım" bakışlarını kıza yönlendirdi.Ve hemen ardından oturdu Dilansa kısa bir meraba fastlından sonra oturabilmişti. Barış Dilanın yanında kızsa İlaydanın yanındaydı. Bi an Dilana döndü barış. " Dilan iyi görünmüyorsun" dedi. "İyi olduğundan eminmisin" ve sonra yumuşacık elini Dilanın yanağına koydu. O an midesindeki Kelebeklerin uçarak gezindiğini hissetti. Kalbi ilk kez bukadar hızlı atıyordu Dilanın. İyiyim ben diyip kafasını çevirdi. Barışsa ayağı kalkıp su satan bir yer bulmaya gitti. Dilan için endişeleniyordu çünkü. Barış gider gitmez kıza döndü Dilan
" Şeyy" dedi " Siz yani ilişkiniz nezamandan beri var. Kız 9nce bi duraksadı ve sonrada Kahkaha atmaya başladı. " Yanlış anladın sanırım. Biz kuzeniz."...
Aradan bir saat geçmiş ve kız gitmişti. İlayda ise soyunma odasında ceketini unuttuğunu söyleyip inmişti..Dilanla Barış başbaşaydı. Enesle Egede bu arada soyunma odasına ilerliyorlardı. İlayda çok oyalandığı için merak eden Dilan ve Barışta aşşağı iniyorlardı. İlayda kapıyı açtığı gibi Enesle karşılaştı. Ve ege. Tam o sırada koridorun sonunda Dilan ve Barış belirdi. Artık tüm kadro bir aradaydı. Şimdi Dilan Egeye.Ege barışa Enes Dilana İlayda da Enese bakıyordu. Enes tanımıştı Dilanı. Biryerlerden tanıyordu onu sanki. Egeyse Barışa ölümcül bakışlar yolluyordu. Ortamın gerildiğini anlayan Enes İlaydanın elini tuttuğu gibi sürüklemeye başladı." Siz benimle geliyorsunuz bayan." Egeyse Dilana dönüp konuşmaya başladı. "Seni görmek güzel" dedi. Dilansa sakindi geçmişin aksine. " "Ben aynı fikirde değilim "diye yanıtladı. Barış olaya müdahele etmek istercesine araya girdi "Dilan kim bu ?" Egenin sinirleri dahada artmıştı."Kimsem kimim lan asıl sen kimsin" diye tısladı. Ne yapacağını bilemeyen Dilan sakin ama bi okadarda tehtidkar sesiyle konuştu.
"Yeter! Hadi Barış gidelim geç kalıyoruz" bu anı bekleyen barış Dilanın elini hiç çekinmeden tuttu ve yürümeye başladı. Gitmeden önce ilaydayı bulmalıydılar...
"Ya benimle uğraşmak fobin felanmı senin acaba? Beni deli etmeyemi programlandın?" ilayda son sözlerinde daha da çok bağarmıştı Enes ise sakindi ve gülüyordu. " Biliyormusun? Bunu gerçekten seviyorum" dedi ve gamzesiyle beraber İlaydanın beynini sıyırmasına neden oldu. Yani gülümsedi. Tam o sıraa Dilan sesi böldü bu anı " Aşk kuşları afedersiniz bölüyoruz ama eve gitme zamanı geldi" ilayda bu lafa dahada sinirlendi ve "bana diyene bak ya tutmuşsun çocuğun elinu hala laf yapıyon" bakışlarını Dilana gönderdi. Biliyorum bakışlarım meşhurdur. Yola çıkmadan Barış Enesin yanına gitti kısa bir konuşmanın ardından klasik hareketini yapıp tekrar İlaydanın elini tutan Enes yürümeye başladı. " Sen başbelası. Bu gece benimle geliyorsun" İlayda şoka gitmiş migrosa girememiş bir vaziyeytte ilerliyordu. Bu kaçıncı diye düşündü. Dilansa barışla beraber yürüyordu. Hapşurdu bi ara. Duraksadı barış deri ceketini çıkardı sonra. Yavaşça Dilanın omuzuna bıraktı. Eve yaklaşmışlardı. Eve gir hadi dedi. Hava soğudu...
Enes zorla bindirmişti İlaydayı arabaya. Evine bırakmak için götürüp ona iyilik yapıyordu. Ama İlayda ise biranonce onmek istiyordu. Geldik Durr. Diye böğördü. Enes arabayı durdurup İlaydaya döndü. Geldik dedi. Geldik Tatlıbelamm...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Anımsa
Teen FictionÜç genç kızın aşkları, hayalleri, arkadaşlıkları ve daha birçoğu. Bu hikaye üç genç kızın hikayesi. Bizim Hikayemiz...