:: TANITIM ::

1K 43 0
                                    

Evet tekrardan hoş geldiniz ! 

lütfen tüm ön yargılarınızı bırakarak okuyunuz :)

::

Bundan yıllar önce kimsesizlerin kasabasına büyük bir kasvet çöktü. Her gün gülen çocuklar artık gülmüyor , kimse sokağa çıkmıyordu. Tuhaf bir huzursuzluk , damakta acı bir tat bırakan yaşanmışlıklar ağır gelmişti belkide yaşayamayanlara... 

   minik kız arabada huysuzlanırken anne ve babası sadece gülmekle yetiniyorlardı. o günün uğursuz olduğu havadaki boğucu karanlıktan bile anlaşılıyordu. Olduğu yerde yeniden tepindi.

"gelmeyeceğim işte kasabaya" anne ve babası şaşkınlıkla kızına döndü. 

" O nereden çıktı şimdi?" dedi annesi , kızının saçlarını severek.

" istemiyorum işte, baba geri dönelim ne olursun" dedi minik , babası şefkatle kızına uygun bir dille anlatmaya çalıştı durumu.

" sadece bir kaç günlüğüne ... söz sonra döneceğiz" minik kız babasını ve annesi şöyle bir süzdükten sonra omuzlarını silkerek yolu izlemeye geri döndü. Ne de olsa onu dinleyen yoktu değil mi? küçük kırmızı arabaları ormanın başladığı yerde durduğunda kızın içini yeniden huzursuzluk kapladı. Aslında sadece onun  değil , kasaba sakinlerinin de içinde aynı huzursuzluk vardı. minik ayaklarını arabadan sarkıttı ve etrafı yavaşça süzmeye başladı. Bu gür yeşil ormanda koca ağaçlardan başka ilgi çekici bir şey yoktu. Sıkıcı bir yere benziyordu. Hala sükunetini koruyan anne ve babasına baktı ve bakışları onların odaklandığı noktaya kaydığında gördüğü efsanevi hayvanla gözleri kocaman açıldı. 

   işte onların yolları böyle kesişti. Başta bir kaç günlük ortaklıktan sonra herkes kendi yoluna gidecek, diye düşünürlerken hayat yaptı yine yapacağını , satranç masasına oturdu ve tüm düzeni bozdu. Onların hikayesi hayatla satrançtı, sonu ölüm olan bir oyun , sessiz haykırışların olacağı bir savaştı... Kimse acımayacaktı kimseye , sadece kendileri acıyacaktı. 


_ TANITIM _

::

Teşekkürler ! 






Hayatla Satranç ( Değiştirildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin