Keyifli okumalar...
Yedi sene sonra aynı havayı ciğerlerime doldurmak, aynı buluta bakıp aynı denizi seyretmek...
Yedi yıl önce yalnızca bir ay boyunca kaldığım bu şehrin tadını çıkaramadığımı bir kez daha anlıyorum.
''Beste, gelmek üzereyiz, canım.'' Annemin sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gerçek hayata dönmüştüm. Araba yan yana dizilmiş müstakil evlerden birinin önünde durdu. Şoför koltuğunda oturan babam ve arkasından biz arabadan inip eve doğru yürüdük. Evin içi dayalı döşeli... Annem ve küçüklüğümden beri bizimle yaşayan yardımcımız nam-ı değer Zehra Sultan başta olmak üzere küçük bir heyet bizden önce gelip eve çeki düzen vermişlerdi.
''Gel sana odanı göstereyim kuzum.'' Zehra Sultan beni üst kata yönlendirirken annem babama soğuk bakışlar fırlatarak mutfağa doğru gitti. Üst kata gelmiştik. Odamın kapısını açtığımda karşılaştığım manzara gerçekten harikaydı. Kütüphanem istediğim gibi düzenlenmiş, önceki postayla gelen kıyafetlerim dolabıma yerleştirilmişti.
''Sultanlar sultanı Zehra Sultan'ım beniim '' Kollarımı boynuna doladım ve her iki yanağını da öpücüğe boğdum. O beni savurmaya çalışırken gıdıklamaya başladım. İşte aramızda böyle samimi ve saçma bi' ilişki vardı. Gülmekten gözünden yaş gelmişti. Güç bela ''Ayy. Dur. N'olur. Hem benden çok o arkadaşın düzenledi odanı.''
''Seliiin!'' diye inleyiverdim. Gerçekten aramayı unutmuş muydum? Benim bu boşluğumdan faydalanana Zehra Sultan kaçmıştı bile. Ama şu an daha büyük dertlerim vardı.
''Buyrun. Arkadaşını üç kere arayıp cevap alamamış, gelip gelmediklerini öğrenmek için telefon bekleyen, meraktan çatlamış mağdur Selin'le konuşuyorsunuz.''
Sitemi bile beni gülümsetmeye yetmişti. ''Çook özür dilerim. II.. Geldik de biz.''
''Sonunda aklına geldim. Eee nasıldı yolculuk?''
''Fena değildi. Çok özledim seni''
''O zaman hazırlan. Sana buraları tanıtayım. Bir saat sonra sahilde?''
''Anlaştık.''
Selin'in de gönlünü aldığıma göre evi daha yakından kurcalayabilirim. Üniversiteyi bu şehirde kazanınca cümbür cemaat taşındığımız evi... Aslında bu iyi bir şey. Yani... Ailemle olmak. Zaten Selin gibi yurtta falan da rahat edemem.
Hazırlanıp duşa girdim. Saçlarıma çeki düzen verdim. Dolabımı açınca elim eteğime gitti. Hah şöyle. Saate bakıp kırk beş dakika geçtiğini farkettim. Aşağı inip annemle babama çıkacağımı söyledim. Her zaman olduğu gibi aralarında soğuk rüzgarlar esiyordu. Kaçmanın tam vakti!
Sahile geldim. Ve saate baktım. Tam bi' saat olmuştu. Selin, neredesin ya? Gözüm Selin'i ararken Bankta oturmuş masmavi gözleriyle gözleriyle denize bakıyordu. Keskin yüz hatları mükemmeldi. Aslında her şeyi mükemmeldi. Karnım ağrımaya, başım dönmeye, kalbim çarpmaya başladı. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Midem takla attı. Bütün organlarımın yer değiştirdiğini hissederken tek söyleyebildiğim "Aah!" oldu.
Sevgili okurlarım (ya da okur olma potansiyeli taşıyan kişiler) bu benim ilk ve yeni hikayeem :) Eğer hoşunuza gittiyse ve devamını okumak istiyorsanız oylamanız yeterli. Umarım bu yolda başarılı olurum. Destek olan veya olacak kişilere şimdiden teşekkür ederim :)