Yemekhaneye doğru ilerliyordur. Kız, her zamanki gibi kendisini fark etmemiş, yanından geçerken bile onu görmemiştir. Kızın, bir oğlanla sohbet ettiğini görmüştü. Kız, sinirle bir şeyler söylüyor ve oğlan da sırıtarak kıza karşılık veriyordur.
Kendisinin yanına kız kardeşi gelmişti, kendisinden bir yaş küçüktü.
"Abi, yemekhaneye gidip yemek yemeyecek miyiz? Burda dura dura kök salmaya başladın. Hep böyle yapıyorsun, hadi artık yemek yiyelim ya!" Kardeşinin sesinde hem endişe hem öfke hem de üzüntü vardı. Kardeşinin yüzüne bakmayarak konuşmaya başladı,
"Kapa çeneni Aslı! Benim burda canım yanıyor, sen ise bana yemekten bahsediyorsun! Sınıfındaki kızlarla yemeğini ye! Beni rahat bırak!" Sesi koridorda yankı yapmış ve şimdi herkes kendisine bakmaya başlamıştı. İzlemekten hiç bıkmadığı o kız da sinirle kendisine bakıyordu.
"Gücün anca kızlara mı yetiyor kendisini bir bok sanan toplarını kesip yutturduğumun erkek cinsindeki varlık?!"'Bu kızın küfürleri günden güne daha çekici oluyor.' Diye düşünüp sırıttı,
"O benim kardeşim ve istersem onu sokak ortasında döverim, istersem de severim. Buna karışmaya hakkın olduğunu sanmıyorum, Deniz." Kızın şaşkın ifadesi hoşuna gitmiş ve istemsizce sırıtmıştı. Kızın yanındaki oğlan hemen lafa atıldı.
"Bana bak oğlum, ister kardeşin ister nikahlı karın, kim olursa olsun toplum içinde bir bayana bağıramaz ve azarlayamazsın!" Oğlanın sıkı bir rakip olduğunu biliyordu. Eğer tartışmayı sürdürürse ortalık karışacak, susarsa yenilgiyi kabul etmiş olacaktı. 'Bu seferlik... Deniz için sessiz kalacağım.'
Arkasına döndü ve kimseyi umursamadan ordan uzaklaştı, uzaklaşmak zorundaydı. Yoksa kimse için iyi olmazdı.Okul çıkışında o oğlanın tek başına çıktığını gördü, oğlana doğru ilerledi.
"Hey, yeni çocuk! Buraya bak seni züppe." Sesi tehditkâr çıkmıştı. Oğlan arkasına döndü ve kendisini görünce tekrar buz dağı kadar soğuk bir hal aldı,"Ne istiyorsun?" Onun sesinde de tehditkâr bir hava esiyordu.
"Bana bak yeni çocuk," oğlanı taklit eder, "Benim bölgemdesin ve alt tarafı benim kızımla birlikre dolaşıyorsun diye pes edecek değilim. Aksine, bu bende daha çok hırs yapıyor ve çok zevkli. Ben bir şeyi takmış isem o şeyi elde ederim ve ne olursa olsun kimseyi umursamadan, insanların canını yakarak söke söke alırım!" Oğlanın önünde durmuş, sinirle onun mavi renk gözlerine kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Oğlan, sahte bir öksürükle boğazını temizler ve kendisinin yakasını ani bir hareketle sıkıca tutmuştu."Eğer konu Deniz'se şunu bil, bu kızı çok tanımıyor olabilirim ama eminim ki senden daha iyi anladığımı biliyorum ve bu kız sıradan değil. O, sadece mutlu olabileceği bir arkadaş, sırdaş arıyor ve aslında çok kırılgan birisi. Deniz, seninle mutlu olacaksa ben de mutlu olurum çünkü benim için önemli olan onun mutluluğu. Fakat eğer onu üzersen..." ani bir refleksle oğlan, kendisinin boğazına sarılır ve sıkıca tutmuştu, sıkıyordu,
"Benim adım Korkut ve ismim gibi neler yapacağımı tahmin edemezsin!" Korkut elini çekmişti hızla ve arkasını dönüp yavaş adımlarla yürümeye başlamıştı.Kendisi boğazını sıvazlar ve Korkut'un arkasından bağırmıştı,
"Eğer sen Korkut'san ben de Can! Bu iş burada bitmeyecek Korkut! Onu senden de herkesten de alacağım!" Sessizleşmişti Can, yüzünde sadistçe bir sırıtış vardı,
"Gerekirse seni de ortadan kaldırırım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Umut Işığı
Ficção AdolescenteBitmeyen yol, Biten bir kız... Deniz... Hayatın ne ilerisinde ne gerisinde. Her zaman tuhaf ve ucube diye tanınan bir kızdı ancak liseye geçince gizemliliğini bir kenara attı, sıkıntılarını içinde biriktirdi ve ortaya sıradan olan, sıradan bir kız ç...