Sude'nin Rüyası

Uyanış

Her şeyden habersiz bir sabaha Tardis'te gözlerini açtı.Bir heycanla konsola ilerledi.Orda Doctor karşıladı.

"Sonunda uyanabildiniz uykucu hanım.Bugün ne yapalım bakalım?"

"Artık ailemle tanışma zamanı Doctor.Sürekli beni böyle gece gece alamazsın ya.Her şeyi ayarladım.Beni aldığın gün eve geldiğim zaman anneme öğretmenimin eve geleceğini söyledim.Hadi beni sabah eve bırak.Seni 11 gibi evin arkasındaki sokaktan alacağım Doctor."

"Görüşelim bakalım ailenle."

Zamanı ayarladı.Onu eve bıraktı.Saat 11 oldu.Annesine öğretmenini alacağını söyleyerek evden çıktı.Arka sokağa gitti.Doctor henüz gelmemişti.Biraz bekledikten sonra Tardis belirdi.İçinden Doctor indi.Onu koluna takıp eve getirdi.Kapıyı çaldılar.Kapıda annesi karşıladı.İkisini salona alıp söze girdi.

"Merhaba.Ben Sude'nin annesi Aslı.Sizin adınız neydi?Sude'nin ne öğretmeniydiniz?"

"Ben John Smith.Normalde İngilizim fakat ailem ben küçükken Türkiye'ye yerleşmişler.O gün bu gündür yazları İngiltere kışları Türkiye'deyiz.Bu arada ben Sude'nin fizik öğretmeniyim."

Aslı hanım kaş göz işaretleriyle kızına öğretmenine çay poğaca börek getirmesi için işaret yaptı.O da getirdi.Bir yandan Sude hakkında konuşurken bir yandan da yemeklerini yiyorlardı.Tam Doctor kalkacakken birden bir gürültü koptu.Cama doğru ilerlediler.Yere inmiş Dalek ve Cybermanleri gördüler.

"Ben gidiyorum buna engel olmalıyım yoksa bu Dalek ve Cybermanler dünyayı yok edecek.Sude,anneni al.Tardis'e gidelim.Orada güvende olacaksınız.Hem babanı da alırız oraya."

"Hadi anne Tardis'e."

"Tardis ne ki?"

"Bunu anlatacak zaman yok ilerleyin hanımlar."

"Tamam John bey."

Tardis'e doğru ilerlediler.Tardis'i gören Aslı hanımın ağzı açık kaldı.

"Aaa telefon kulübesine mi saklanacağız?!Hocan da senin gibi çatlakmış kızım."

"Yok biz çatlak değiliz."

Doctor kapıyı açtı.İçeriyi gören Aslı hanım gene her şeyi yanlış anladı.

"Vay içi dışından büyükmüş.Fizik hocanın yeni buluşu mu?Harika"

"Aslında benim buluşum değil.Bu bir Gallifrey teknolojisi.Her neyse hadi babanı da alalım.Koordinatları ayarladım.Sıkı tutunun!"

Tardis babasının iş yerine indi.Dışarı çıkarak Umut beyi alıp Tardis'e bindi.

"Bu herif kim?Kimlerlesiniz siz Aslı?Açıkla bu durumu hemen!"

"Bu Sude'nin fizik hocası.Bu da onun ürettiği bir makine.Hepsi bu Umut."

"Kaç kere diyeceğim bu zamanlordlarının bir teknolojisi diye anlamadım gitti."

"SUSUN!Tamam,beni dinleyin!Her şeyi açıklayacağım.O benim fizik öğretmenim falan değil.Onun ismi DOCTOR.Gallifreyli.Zamanlordu.İnsan değil.Bizim kurtarıcımız.Her şey anlaşıldı mı şimdi?!"

Anne ve babası aynı anda tepkilerini verdiler.

"Şimdi biz bir uzaylıyla aynı yerde mi bulunuyoruz?!Sude kızım sen ne haltlar karıştırıyorsun?"

"Ne mi karıştırıyorum.Her gece sizler mışıl mışıl uyusun diye Doctor ile evreni koruyoruz."

"Tüm bunları bir kenara atalım lütfen.Şimdi evreni Dalekler ve Cybermanlerden kurtarma zamanı.Sen burda kal Sude.Ailenle birlikte."

"Hayır.Asla olmaz Doctor.Ben de geliyorum.Beni Angora'da kurtaran kimdi?Peki ya boğulurken kurtaran kimdi?Bunca kez yardımıma koşmuş birini uzaylı ya da değil asla yalnız bırakmayacağım.Kesinlikle ben de seninle  geliyorum Doctor."

Annesi ve babası Sude'yi destekler bir halde yanına geçtiler ve aynı anda konuşmaya başladılar.

"Sen burda kalmazsan biz de kalmayız.Belli ki az önce konuşup tanıştığımız Doctor önemli biri.Biz de yardım edeceğiz ona."

"Hadi bakalım GERONIMO!"

Cyber ve Daleklerin ortak bulunduğu komuta üssü gemisine geldiler.Gizlice Tardis'ten çıktılar.Planlarını bir köşede yapıp harekete geçecelerken birden alamlar çaldı.Etraflarını Cybermanler ve Dalekler sardı.Birer temsilci öne çıktı.

"You will be exterminated!"

"No They will be upgrated!"

Ve kavga etmeye başladılar.Fırsat bu fırsat deyip Tardis'e binip kaçtılar.

"Sude kesinlikle bir daha Doctor'u görmeyeceksin.Her şey bitti mi evde okuluna dershanene gideceksin.Seni kaybetmeyi göze alamam kızım bir uzaylı uğruna."

"Ama anne şunu bil ki beni koruyan biri var.Hep de korudu.Sadece beni de değil.Tüm evreni koruyan biri var.Onun yanındayken asla kaybetmeyeceksin beni."

"Konuşmanızı bölüyorum ama şu anda Dalekler ve Cyberlerden kurtulmalıyız.Üst düzey komuta odasına sızıp Cyber ve Dalekleri öldürmeliyiz."

"Silah var mı?Vuralım Doctor."

"Siz silah alın.Sude Tardis'in kostüm odasının sol tarafındaki silah odasını gösterir."

Odayı göstermek için Tardis'te silah odasına doğru yol aldı.Baya ilerledikten sonra Tardis'te silah odası diye bir odanın olmadığını hatırladı.Koşarak konsol odasına geri döndü.Ailesi şaşkınlık içinde onu takip etti.Konsolun bulunduğu odada Doctor'u göremeyince ağlayarak yere yığıldı.

"Hayır bunu yapmamalıydın Doctor."

"Niye ağlıyorsun şimdi sen anneciğim."

"Gitti işte görmüyor musun?Sırf bizi koruyabilmek için bize yalan söyleyip yapayalnız bir şekilde yüzlerce Dalek ve Cybermane karşı...En acı verici de ne biliyor musun?O asla savaşırken silah kullanmaz.Salak gibi kandık onun silaha sahip olabileceğine."

"Gayet onurlu bir davranış.Tebrik ettim Doctor'u vallahi."

"O asla yalnız olmayacak!."

Sude Tardis'ten çıktı.Peşinden annesi ve babası da tabiki.Koridorlarda ağlamaklı bir halde Doctor'u bulabilme umuduyla ona sesleniyordu.Tam Doctor'u buldum diye sevinecekken bir Dalek'in önündeydi Doctor.

"You will be exterminated Doctor."diyerek ateş açtı.

"Gene bir işi beceremedin Dalek.Doctor ölmez.Ölemez!"diyerek önüne atladı Sude.

"Bunu neden yaptın Sude?"

"Şunu bil ki hep seni sevdim Doctor.Asla beni unutma kurtarıcı meleğim.Şimdi git ve dünyamızı kurtar."

"Bir daha asla kimseyi kaybetmeyeceğim."

Sude ölümun kollarına atıldığını ve kendine bile zor itiraf edebildiği aşkı Doctor'undan ayrıldığımı sanarken birden bir kol onu dürtüyordu.Kalk Sude!Kalk Almanca hocası sözlü yapacak birazdan.Kalk!Hey Allah'ın "ŞİZOFREN WHOVIAN'I" kalk! diye etraftan sesler geliyordu.Birden kendisini Almanca dersimde hoca sınıfı sözlü yaparken buldu Sude.Ders bitince bir heycanla tüm ders içerisinde gördüğü rüyayı anlattı en yakın arkadaşına.Arkadaşının tepkisi ise tam yerinde oldu.

"Eee... her gün "DOCTOR WHO" dersin ama amca rüyanda görürsün şizofren Whovian kankam."