Popiymiş...

1 0 0
                                    


     
      "Kalk lan kalk. Lan kalksana kızım." sesin sahibi kardeşim Emreden di. Hafta içi sabahın köründe kalkar 2 saat banyoda yaşamını sürüp çıkardı.Ben ise 10 dakika işimi görür kıyafetlerimi giyer çıkardık.

       "Miray hadi kızım kardeşin sinirlendi yine. Çabuk ol " bu hatunumun sesiydi ve asla kıramazdım onu. Ayaklarımla yorganı tepip yere yuvarlandım. 10 dakika duvarla bakışmıştım. Aslında tavanda sevdiğim çocuğun fotoğrafları vardı. Emir Ay Saraç.Hayallerimin prensi abimin sıkı rakibiydi. Ultra yakışıklı ve serseriydi. Ondan sınavları 90 aşağıya gelmezdi."Öküz herif senin neyine 90.Okula gelmiyon bile mk. Ya uyursun yada gelmzsin"

      Kapının açılmasıyla ayağa fırlamıştım. Abim sinirli biçimde bana bakıyordu. "Eğer o koca götünü kaldırmassan. Bu fotoğrafları okulun dedikodu sayfasına atarım" demesiyle koşarak lavaboya girip elimi yüzümü yıkamış klasik işlerimide hallettikten sonra aynada kendimi süzmüştüm.

      172 boyum ile iyi bir fiziğe sahiptim. Belime kadar uzanan simsiyah saçlarım, buz mavisi gözlerim benim için yeterdi. Zaten fazla dikkat çekmemek için makyaj yapmaz, lens takar, saçlarımıda toplar kapşonumuda kafama takardım. Emre ne kadar pöpüler ise bende o kadar eziktim ve kardeş olduklarımızı bilmezlerdi. Soyadlarımız allahtan farklıydı.

      Okuldaki kızlar mini etek giyerdi. Tabi alttan havalandırma vurunca rezil olurlardı. Ama ben siyah dizleri yırttık kotum, klasik beyaz gömlek ve kravat ile muhteşemdim.

      Hazırlanıp aşağıda beni bekleyen abimin yanına gitmiştim. Allahı var çocukta taştı abim olmasa yürürdüm galiba.Sarı saçı ve buz mavisi gözleri...  Neyse saçmaladım biraz...
  
      "Bir dahakine beklemem Miray. Kendin gidersin. Ayrica bir kerede adam akıllı kız gibi giyin." çocuk nerden laf atcağını öğrenmişti.Ona ayak uydurup yürürken okulun kapısına yakınlaşmıştık. "Sen biraz geriden gel abicim yanlış anlarlar " demesiyle sadece kafamı sallamıştım. Alışıktım ona hep aynıydı.Ama elbet birgün görücekti gününü.
    
      Bahçenin kapısından içeri girerken abim pöpüler arkadaşlarıylaydı. Emiri kaş göz  arasında ararken yere düştüm. Aslında yapıştım. Tabi okul yine bana gülmüştü. Abime bakınca oda gülüyordu. Canımı çok yakıyordu bu okul. İstemiyordum bu okulda olmayı.
      Ayağa kalkıp çantamıda yerden almıştım. Dizim kanamaya başlamıştı hatta bir kaç kum tanesi girmişti derimin altına. İlk adım attığımda düşcek gibi olmuştum. Ama toparlamış ve bir daha düşmemiştim.Kafamı kaldırınca kaldırdığıma pişman olmuştum.Kafamı indirip yanından geçip okula girdim. Oh ne rahat ilk günüm sakarlıklarla başladı.
   
       Bizim sınıflandırmalar pöpülerlerden eziklere doğru giderdi. Kolej değildi ama bi farkımızda yoktu. Koridordaki kahkahalar daha çok artarken nedenini anlamasamda sinirlerimi bozmuştu. Sınıfıma doğru giderken tek düşündüğüm okulun hemen bitmesiydi. Sınıfa girecekken okulun popiş kızı ve onun kuyruklarının sesi ile arkama dönmüştüm. Kısacası BİÇ takımına.Burcu, İrem ve Çiğdeme. Hepsi zengin aileden gelmeydi. Burda ki amaçları ise ucuz fiyatla torpille not almaktı.

        "Bak burda kimler varmış. Okulun sessiz kızı, bi o kadarda inek. Bugünde mööölicek misin? " koridor bana gülerken benim yaptığım sadece katlanmak ve sabır dilemekti. Hayır dövemezmiydim döverdim. Ama okulumun bitmesini istemem. Onlar dalgasını geçerken gözlerimi devirip en arka pencere kenarındaki sırama oturmuştum. Bu sıra cidden tapuluydu. Bir ara sipreyle simsiyaha boyamıştım. O günden bu güne benimdi burası. Çantamıda koymuş hocanın gelmesini beklerken sınıfa yeni bir çocuk girmişti.Oda benim gibi giyinmişti fakat fosfor yeşilli kocaman kulaklıkları ile ilk sınıfa göz gezdirmişti. Sınıftada tek benim yanım boş oluncada yanıma oturdu. Şuan tüm gözler bana dönmüş ve çatık kaşlarla çocuğa bakıyordum.Kulaklıklarını çıkarsa benden iki tane olcaktı. O derece tarzlarımız benziyordu. Ayakkabılarımız bile Siyah konversti.

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin