16-Gizli Konuk

353 30 4
                                    

Kim Hyuna

Bir ay. Tam bir ay olmuştu. Onu görmeyeli, sesini duymayalı, öldürücü bakışlarını bana atmayalı tam bir ay olmuştu. Kokusunu içme çekmeyi o kadar çok özledim ki. Sanki sigara gibiydi. Bırakmayı denesen de olmuyordu. Bırakmayı başarsan bile ara sırada ihtiyacın oluyordu.

Bir ay boyunca sadece şirketime para kazandırmıştım. Ona mesaj atmayı düşündüm ama çoğu zaman telefonumu bile elime alamadım. O kadar yoğundum ki. Sadece dört saat uyuyordum günde. Bu günde ünversitenin birinde gösteri vardı. Benimle birlikte iki üç şarkıcı daha yer alacaktı. Aceleylede olsa makyajımı yaptım. Topuklu ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

***

Blackpink
İkon
CLC
Hyuna
Gizli konuk

Gizli konuğun adı bize bile söylenmiyordu. Çok önemli birisiymiş miş. Burda akrabası okuduğu için çıkmaya karar vermiş yoksa o burda hiç bulunmazmış mış. Kendini beğenmiş biri olsa gerek.

Koridorda oturmuş stilistleri ve makyajörleri izliyordum. Çok telaşlılardı. İlk İkon geldi. Beni görünce eğildiler. Ben de selamlarını aldım. Bobby beni gördüğüne çok mutlu olsa gerek kahkaha attı.

"Noona burdasın! Ve çok güzelsin keşke seninle özel bir sahne şovumuz olsa." Dudağını büzdü. Çok tatlıydı. Öne çıkan tavşan dişliliği ile daha bi şirin oluyordu.

"Ya Bobby sunbae ile ne zamandan beri gayri resmi konuşabiliyorsun? Sunbae o." dedi B.I. Bende kalktım ve Bobby'nin omzuna elimi attım.

"Biz onunla çok yakınız değil mi Bobby?"

"Evet noona." Tekrar beni selamlayıp içeri geçtiler.

Sonra Blackpink geldiler. Jennie, Lisa, Jisoo, Rose. Hepsi selam verdiler. Aralarından en çok Lisa dikkatimi çekiyordu farklı bir aurası vardı. Bizim kızlar ordada yoktu. Aradan on dakika sonra anca gelebilmişlerdi. Onlara sahne hakkında bilgiler verdim. İlk kez böyle bir sahne alacaklardı. Geriye tek kişi kaldı. 'Gizli Konuk'. Giyinme odasına geçtim. Makyajörüm daha gelmemişti. Stilistim birşeyler seçmeye çalışıyordu.

"Unni aşa inip yemek ye solgun gözüküyorsun." Benden daha fazla çalışıyordu. Küçik çocuğu olduğu için belki de gece uyuyamamıştı.

"Ama-"

"Unni sorum yok." Gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalıştım. Kapı sesini duyunca tekrar geldiğini düşündüm. Ah unni çocuk gibisin.

"Unni gerçekten yemek ye. Ben iyi-." Arkamı döndüğümde uykusuzluktan gözaltları morarmış bir Jiyong beklemiyordum.

"Unni mi oppa demek istedin herhalde?" Gülümseyip yanıma oturdu. Sandalyemi kendine çekti. Bacaklarım onun iki bacağının arasında kalıyordu. Yüzüme doğru eğildi.

"Başkalarını düşüneceğine şu kendi solmuş yüzünle ilgilenmelisin Kim Hyuna" Diyip burnumu sıktı. Acıdığı için inlemiştim. Oda piç smile yapıp gitti. Dalga geçiyordu. Onunla mesajlaştığım için. Kendime bildiğim bütün küfürleri yağdırdım. Tekrar kapı açıldı.

"Bana mesaj at çok sıkılıyorum." Telefonunu salladı. Geber Jiyong-shi!

Fangirl♡☆¤~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin