5.bölüm

2.6K 159 4
                                    

Ben kapıya sertçe vurduktan kısa bir süre sonra kapıyı uzun boylu iri yapılı bir adam açtı.

"Hayırdır kimin kapısına vurduğunu sanıyorsun sen?
Ufaklık." diyince aklım biran beni terk etti gitti.

"Asıl siz kim oluyorsunuz?
ben kimin kapısına vurduğumu iyi biliyorum burada mı oturuyor Ferman Toprak denilen adam?"

"Düzgün konuş ağam hakkında" diyerek kolumdan sertçe tutup itti
Birden içeride öfkeli ve bir o kadarda yüksek bir sesle bağırdı Ferman Toprak.

"Al içeri kimmiş o hattini bilmez?"

Adam beni kollarımdan tutup içeri götürdü
Nedense ondan hiç korkmuyorum Bütün sesimle sordum

" Ferman ağa dedikleri sen misin?"

"Benim bir sorun mu vardı?"

Diyerek ayağa kalktı oturduğu yerden.
Uzun boylu ve oldukça ürkütücü görünüyordu doğrusu
Ama ben ondan Korkmak için gelmedim buraya benim onunla bir işim yoktu
Onunda benimle olmamalıydı!

"Evet vardı siz ne hakla evimi dağıtır yağmalarsınız?
Bakın ben buraya sizin için gelmedim. Sizinle bir işim yok olmazda lütfen beni rahatsız etmeyin işimi yapmak istiyorum."

"Bitti mi söyleyeceklerin?"

"Evet bitti aslında size söylenecek çok şey var ama sizin anlayacağız şeyler değil sanırım."

"Bak küçük hanım ben bu köyde okul istemiyorum
Sizin gibi şehir kafalı insanlar gelip buradaki insanların aklını çeliyor özelikle kızların
Bu sebepten dolayı istemiyorum anladın mı?"

"Ben şehir kafalı falan değilim görevim bu insanlara birşeyler öğretmek, anlatmak
Ayrıca ağzınızdan çıkanı önce bir duyun derim.
Şehirlliyiz diye namussuz değiliz biz.
Kızların aklını çelmek gibi bir niyetim yok.
Kız çocuğu okumaz diyorsunuz ama bayan doktor istiyorsunuz.
Peki bu neyin kafası siz söyleyin?"

"Senin dilin çok uzun fazla konuşmasan iyi edersin
Öğretmen hanım
Yoksa aldığın nefesi sana zehir ederim"

"Beni rahat bırakın benim sizinle bir derdim yok
Sizin de olmasın.
Ayrıca siz bu köyün ağası olabilirsiniz ama benim hiç birşeyim değilsiniz."

Konağın kapısından sertçe çıkıp gittim
Nefret ediyorum bu tip adamlardan
Güçleri sadece kadınlara yetiyor.
Hayvan herif
Şimdi babamı arayıp ondan yardım istemem doğru olmaz
Hele annem duyarsa hemen atlayıp gelir.
Bunu bir şekilde halletmem lazım.
İstanbulu arayıp arkadaşımdan eşya istedim.
Başka çarem yoktu.
Evimi bu hale getiren adam kim bilir adamın dükkanına ne hale getirmiştir?
Muhtarın evine geldim başka gidecek yerim yoktu zaten,
Ayşe üzgün bir surat ifadesiyle bana bakıp.

"Takma Hüma abla sen bunları.
Sen çok güçlü bir kızsın
Ama güçlülerin bile gücünü elinden alır bu Ferman ağa
Yinde ona fazla bulaşma derim."

"Nasıl yani güçlülerin bile gücünü elinden alır ne demek istiyorsun Ayşe?"

"Uzun hikaye be abla senin şimdi kafan almaz zaten.
Gel biraz hava alalım olur mu?"

"Olur Ayşe olur gidelim belki iyi gelir.
Yoksa kafamı toplayamam.
Bize sağlam kafa lazım
Kafamız iş yapıyor"

Bu sinirli halime bile gülüyorum.
Ayşe ve ben hava almak için evden ayrıldık.

"Ayşe Fırata gidelim mi?"

"Abla orası biraz uzak değil mi?"

"Arabam var sen tarif et ben az çok biliyorum zaten."

"Nasıl biliyorsun ki?"

"Buraya gelir gelmez ilk buraya uğradım.
Çünkü Urfa diyince akla gelen ilk şeylerden birisi.
Tabiki kara gülleri ve Peygamber şehri olduğunu unutmuyorum
Burayı manevi değerleri için tercih ettim
Buranın ismi bile bende merak uyandırıyordu.
Sanırım şu Ferman ağaya alışana kadar kafayı yiyeceğim. Araştırma yaptığımda keşke Ferman ağanın hakkında bir kaç bilgi yazsaydı"
Buna ikimiz de gülmüştük ardından Ayşe devam etti konuşmasına.
"Urfa güzel bir şehir sen bakma Ferman Ağanın yaptıklarına.
Alışırsın eğer diğerleri gibi kaçıp gitmezsen Tabiki"

"Ya Hiç mi böyle cesaretli biri gelmedi şu adamın hakkından Gelmek için?"

"Abla bu Ağa olalı 6 sene falan oluyor ondan önce Kazım Ağa vardı
O ölünce yerine bu geçti.
Orasıda uzun hikaye yani
Bundan 8 yıl önce Kardelen adında bir öğretmen geldi
Senin gibi cesur ve akılı biriydi
Tabiki Kazım Ağa böyle öğretmen düşmanı değildi tam tersi Çok sever çok ilgi gösterirdi."

Ayşe henüz lafını bitirmeden
Muhtar aradı

"Efendim."

"Nerdesiniz korktum sizi göremeyince!
Ayşe yanında mı?"

"Evet yanımda korkmayın geliyoruz birazdan,
Hava almaya çıktık"

Telefonu kapattıp.

"Hadi gidelim Ayşe baban bizi merak etmiş,
Hikayenin devamını sonra anlatırsın!"

Saklı Cennet  (Töreye Mahkum)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin